| Komisyon Adı | : | (10 / 184, 185, 281, 403, 585, 604, 734, 914, 915, 917, 920, 921) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Ankara Üniversitesi Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Emin Özmert'in, az görenlerle ilgili deneyimleri, klinik ve üniversite olarak yaptıkları çalışmalar ile az görenlerin karşılaştıkları sorunlar ve çözüm önerileri hakkında sunumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 10 .07.2019 |
TUBA VURAL ÇOKAL (Antalya) - Sayın Hocam, çok teşekkür ederim öncelikle sunumunuz için.
Ben de bir göz doktoruyum, sizi en çok kongrelerden takip ediyordum, çok güzel bir sunum yaptınız, ağzınıza sağlık.
Ben şeyi öğrenmek istiyorum: Bu biyonik gözde retinitis pigmentosalı hastalarda başarı oranı nedir? Mesela, atıyorum, 1 metreden parmak sayan bir hastada bunu uyguluyor musunuz?
ANKARA ÜNİVERSİTESİ GÖZ HASTALIKLARI ANA BİLİM DALI ÖĞRETİM ÜYESİ PROF. DR. EMİN ÖZMERT - Evet. Retinitis pigmentosada bir rezidüel görmesi varsa, bu, 1 metre olabilir, 50 santimden hareket, asla bunlar değil. Şu anda tamamen ışık hissine inmiş olan yani görmesi ışık hissi olan hastalara yapıyoruz ve rehabilitasyonun önce bir "fitting" süreci vardır, onlara tabii giremedim. Uzun süre bir rehabilitasyon programları vardır, hastada yeniden uzaysal oryantasyon gelişiyor, 2 boyutlu görmeye alışmaya çalışıyor vesaire. Böyle şeylerden sonra eğitimden, rehabilitasyon eğitimlerinden sonra bu hastalar yolda yürüyebilir, kaldırım kenarlarını hissedebilir, önünde bir araba varsa durabilir, çamaşır makinesinden... Mesela bazı hastalarımız onu istiyor, "Beyaz çamaşırlarla koyuları ayırayım." diyor, onları ayırabiliyor. Önüne bir engel çıktığı zaman durabiliyor, cam nerede, pencere nerede, onu hissedebiliyor dolayısıyla bağımsız hareket edebilme gücü artıyor ve işine daha sarılıyor ve başarılı oluyor.
Bizim üç hastamız vardır: Birisi, genç çocuğu, biraz önce anlattım, diğeri de bir emlakçıdır. Kendi işini çok iyi yapıyor. Masanın üzerinde tabak vesaire nerede görebiliyor. Ama tabii bunların görmesi bizim görmemizin kötü bir hâli gibi değil, tamamen piksele dayanan bir bilgisayar görmesi şeklindedir, tabii, onları kongrelere bırakıyoruz.
Teşekkür ederim.
TUBA VURAL ÇOKAL (Antalya) - Teşekkürler, sağ olun.
Bir de maliyetini öğrenmek istiyorum, biyonik gözün maliyeti ne kadar ortalama?
ANKARA ÜNİVERSİTESİ GÖZ HASTALIKLARI ANA BİLİM DALI ÖĞRETİM ÜYESİ PROF. DR. EMİN ÖZMERT - Biyonik gözün maliyeti, evet, güzel bir soru. Şimdi, bunun teknolojisini Türkiye'ye getirebilmek için, en azından bir miktarını ki böyle olmuştur. Yani araba montajıyla başladı Türkiye, öyle değil mi, önce bir montajla başlanıyor, bir noktaya geliniyor. Bunun için de işte anlattığım gibi ilgili yerlere başvurduk acaba olabilir mi diye, maalesef olmadı. Şu anda cerrahi olarak, rehabilitasyon olarak dünyanın birkaç önemli merkezinden birisiyiz, bunu rahatlıkla söyleyebilirim, yabancılar da söylüyor. Ve biz cerrahi eğitmeni olarak arkadaşlarla birlikte yurt dışına gidiyoruz. Eğer bir ülke bu ameliyatı yapacaksa önce oradaki merkezi organize ediyoruz, eksiklerini söylüyoruz. Ameliyat eğitimleri verip ameliyatı aşama aşama yaptırıyoruz. Cerrahi anlamda ve rehabilitasyon anlamında bu kadar iyiyken öbür tarafta tamamen Amerika'ya bağlıyız. Şu anda biyonik gözle ilgili 12 tane ürün çalışılıyor dünyada. Fakat bunların tek CE ve FDA onayı olan tek bir marka vardır, "Argus" denen şeydir bu da. Ve bu tik bir merkezde olunca bunun altında da yirmi beş, otuz yıllık bir AR-GE vardır, öyle olunca da tabii korkunç bir rakam ortaya çıkıyor. Ama şimdi Argus biraz bu işi azaltıp Orion Projesi'yle kortikale giriyor. Kortikale girilince bu daha seri üretime geçecek ve maliyetler daha sonra ucuzlayacaktır. Çünkü göz için ayrı, beyin için ayrı değil, tüm hastalık grubunu beyin implantı şeklinde düşünülüyor. Zaten bu tür retinitis pigmentosada ve kuru tip makuler dejenerasyonda bu şeyler kullanılıyor. Endikasyonu ikidir: Cryoderm ya da retinitis pigmentosa ışık hissi ve yaşa bağlı makuler dejenerasyonun kuru tipi ileri tipinde kullanılıyor. Ve bunların maliyeti yüksek, biraz sonra söyleyeceğim. Bizim "SGK bunu acaba ödeme kapsamına alabilir mi, bir kurul, bilimsel kurulun endikasyon koymasından sonra?" diye buna benzer çalışmalarımız oldu, SGK'ye bizim başvurularımız oldu.
Yalnız bu sistem şu anda tabii çok gelişen bir sistem, teknoloji, yüz tanıma, yapay zekâlar, bu sisteme yükleniyor. Çok ileri bir teknoloji gerektiriyor bu. Ve esasen şu anda endikasyon olarak yılda 35-40 hastayı geçmiyor çünkü bu kişilerin uzun süren rehabilitasyonunu yaptırabilmesi lazım, o düzeyde eğitimi olması lazım, sabrı olması lazım. Beklentileri denirken... Bu sayı gittikçe gittikçe azalıyor ve yılda 35-40 tane bir sayıya iniyor. Dolayısıyla Avrupa Birliği ve Amerika bunu "often disease" grubuna almış ve her türlü pozitif ayrımcılığı bunlara yapıyor.
Bunun maliyeti enflasyondan önce 100 bin dolar civarındaydı. Ama seri üretim olunca daha azalacaktır ama yılda 30, 40 ya da 50 hastayı bu geçmeyecektir. Bunu ilgili bakanlıklar, kurumlarımız tabii takdir edecektir. Ama buna bir şekilde el atılması lazım. En azından bu teknolojiyi biz ülkeye getirebilmeye hazırız, getirebilecek durumdayız fakat asla bununla ilgili bir desteğimiz olmadı.
Teşekkür ediyorum.