CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Sayın Başkan, şimdi, aslında bu konunun bu kadar uzun konuşulması gerçekten iç acıtıcı hem de bu Komisyonda yani kadına şiddeti konuşuyoruz. Her gün 3-5 kadın acımasızca katlediliyor hem de sizin de tam ifade ettiğiniz gibi "namus" adı altında, "gelenek" adı altında, işte yerine göre "din" kisvesi altında -dün de konuştuk bunu- diğer, işte "Töredir, namustur." diye katledilirken yani şimdi Komisyonda biz kadına şiddeti konuşacağımıza, bir saattir, iki saattir namusu konuşuyoruz ve namus gibi... Yani, namus herkese göre değişir, bana göre farklıdır, size göre farklıdır, topluma göre değişir, mahalleye göre değişir...

BİNNAZ TOPRAK (İstanbul) - Namusu konuşmuyoruz ama.

CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Ben konuşayım, konuşmamı bitireyim Hocam lütfen, müsaade edin.

...topluma göre değişir, bölgeye göre değişir ve biz mahallenin namusu üzerinden kadın şiddetini önlemeyi konuşuyoruz. Bakın, mahallenin namusu üzerinden yani bu ifadelerle konuşuyoruz. Mahallede, Allah aşkına yani o evde şiddet uygulanıyor da diğerinde uygulanmıyor mu? Tabii ki bir sosyal bilinç çok önemli ama bunları bu kadar uzun uzun konuşacağımıza ve bunu namus tanımı üzerinden, hem de mahallenin namusu... Bizim filmlerden hatırlarız mahallenin namusunu, bizim geleneklerimizde vardır, doğru. "Mahallenin namusu" adı altında tam tersi kız çocuklarına, genç kadınlara hani nasıl baskı uygulandığını filan gayet iyi biliyoruz ve bu kisveler altında o çocukların şiddete uğradığını, katledildiğini de çok iyi biliyoruz. Sosyal bilinç, komşuluk ilişkileri, bunlar farklı kavramlardır. Mahallenin namusu üzerinden kadına şiddeti önlemeyi iddia etmek yani tam da bizim hani karşı durduğumuz noktada bile bile lades demektir ve bu kadar uzun konuşmayı da bu Komisyonda bir cümle üzerinden, birimizin ettiği, hiç kimse fark etmez, bu kadar uzun konuşulmasını, tekrar tekrar konuşulmasını da gerçekten garipsiyorum işin açıkçası.

DERYA BAKBAK (Gaziantep) - Sabahtan beri namusu konuşmuyoruz ama hayır.

CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Bu kadar zamanımız yok dedik, alelacele işte Komisyonu topluyoruz, her gün uzun mesai harcıyoruz. Yani, amacımız burada nedir? Gerçekten akıl tutulması diyorum ben, başka bir şey değil şu an yaşadıklarımız.

BAŞKAN - Ben de kolektif akıl diyorum.

CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Hiç öyle değil, hiç öyle değil, akıl tutulması.

BAŞKAN - Akıl tutulması olarak görmüyorum bunu, çok değerli Komisyon üyelerine haksızlık diyelim en kibarından.

CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Bence şiddete uğrayan kadınlara haksızlık bu kadar uzun konuşmak.

BAŞKAN - "Mahalle namusu" kavramını hiçbirimiz kullanmadık, "mahalle namusu" kavramı üzerinden hiç gitmedik, siz hiç konuşulmayan bir şeye cevap verme üstadısınız.

CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Ama hayır, İsmet Bey'in kendi açıklaması.