| Komisyon Adı | : | BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU |
| Konu | : | Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı Hakkında Kanun Teklifi (2/1988) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 04 .07.2019 |
ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Şimdi, özellikle bağış konusu, doğrusu bu tür ajansların hem küresel anlamda birtakım projeleri yürütmesi hâlinde bu projelerden kaynaklanabilecek muhtemel, uluslararası fonlardan gelebilecek hibeleri... Yani bir proje yürütüyorsunuz ve projenin yüzde 70'i, 60'ı, 80'i hibe; geri kalanını da öz kaynaktan karşılayacaksınız. Bu durumda eğer buraya bu maddeyi koymazsak bu anlamda ajansın küresel fonlardan yararlanma imkânını tamamen bertaraf etmiş oluyoruz. Bu ve benzeri nitelikteki, açılım gerektiren ya da proje yürütmesine imkân sağlayan unsurlarda ajansa fırsat veriyorsunuz. Yani bundan neden kaçınalım ki? Ne getirebilir ki bu? Yani hibe varsa alır ajans, yoksa almaz. Ama varsa ne olur? Bir proje yürütürken yüzde 80'i hibeyse bu projeyi yürütme imkânını bu maddeyle getirmiş oluruz, engellememiş oluruz. Dolayısıyla, bu maddenin düzenlenme amacı ve lafzının ötesinde bu maddeye bir şey ya da bu bende bir şey yüklemeye çalışmanın doğrusu çok doğru olduğu kanaatinde değilim. Madde açık ve net "bağış ve yardımlar" diyor. Varsa alır, proje kapsamında hibe varsa projeyi yürütür yoksa da almaz.
Diğer taraftan, özellikle yatırımlar konusu... Değerli arkadaşlar, kanunun amacı kapsamında bunu konuştuk, dedik ki: Turizm faaliyetlerini tüm ülke sathına yaymak, turizmi sezon ve mevsimsellikten on iki aya çıkarmak, istihdamı artırmak ve memleketimizin tüm kaynaklarını turizme kazandırmak.
Şimdi, zaman zaman -aramızda yatırımcı olan arkadaşlarımız da var milletvekillerinden- belli bölgelere eğer öncü bir yatırım yoksa, örnek bir yatırım yoksa, başarılı olmuş bir yatırım yoksa ciddi bir yatırım yapmakta tereddüt edilebilir. Daha önce de örnekleri olmuştur cumhuriyet döneminde ilk yıllarda -hepiniz çok iyi hatırlarsınız- sonra da olmuştur ve dünyanın değişik yerlerinde de olmuştur; kamu burada özel sektörle birlikte... Eğer bir bölgede örneğin Göbeklitepe'de, örneğin yeni keşfedilen bir yerde, örneğin Çatalhöyük'te bir yatırım yapılacak ve bu yatırımı şu ana kadar değişik faaliyetlerle sağlayamadıysak iç ya da dış yatırımla, diyoruz ki: Riski paylaşalım, mademki risk görüyorsun, bu riski paylaşalım. Bu şeyden sonra burayı turizme kazandıralım, ondan sonra da biz buradan çıkarız, biz burada kalıcı değiliz. Yani ajans bir anlamda bir bölgeye yatırım yapılması hususundaki tereddütleri ve endişeleri ortadan kaldırmak için inisiyatif alıyor, risk alıyor.
Diğer taraftan, bunu nasıl yapacak? Keyfî mi yapacak? Hayır, asla keyfî yapmayacak, bunu bakanlık çalışacak; hangi bölgede, hangi şartlarda, hangi çerçevede hangi yatırımlar yapılabilir bu toplanan ajansın kaynakları kapsamında bunu çalışacak ve bir Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle bunun çerçevesi net olarak çizilecek. Bu da yetmeyecek, ajans hangi şirkete hangi oranda ve hangi yatırıma hangi oranda ortak olması gerektiğine icra kurulu eliyle karar verecek. Yani bütün bunlar, hiçbir açıklığa meydan vermeden düzenlenen ve düzenlenmeye çalışan hususlardır değerli arkadaşlar.
O bakımdan, madde, bu çerçevede, doğrusu bahsettiğiniz endişelerden ari ve sonuca odaklı düzenlenmiş bir madde niteliğindedir. Ben maddenin bu hâliyle takdirlerinizi almasını arzu ediyorum.
Teşekkür ediyorum.