| Komisyon Adı | : | BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU |
| Konu | : | (2/1988) esas numaralı Kanun Teklifi Anayasa'nın 2'nci maddesine aykırılık teşkil ettiğinden tümünün iptal edilmesi gerektiğine ilişkin önerge hakkında görüşmeler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 04 .07.2019 |
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Sayın Başkan, değerli teklif veren milletvekili arkadaşımız, Komisyonumuzun çok kıymetli üyeleri, sivil toplum örgütlerinin değerli temsilcileri, değerli bakan yardımcımız; hepinizi öncelikle saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Tabii, turizm olunca, şöyle ülkemizde son yıllarda yapılan gelişmelerle birlikte Türkiye'deki doğal güzellikleri de dikkate aldığımızda ben Türkiye'yi aslında bu dünyanın cenneti olarak görüyorum. Gerçekten; ormanıyla, dağıyla, yeşiliyle, vadisiyle, deniziyle, iç gölleriyle dünyada var olan bütün güzellikleri bünyesinde toplayan bir ülke ve aynı anda, aynı bölgede 4 iklimi birden yaşayabildiğimiz bir ülkede yaşıyoruz. Dolayısıyla, bu ülkenin kıymetini bilmemiz lazım, değerini bilmemiz lazım. Bunu da etrafımıza iyi bir şekilde anlatmamız lazım, dış ülkelere anlatmamız lazım.
Tabii, AK PARTİ iktidarıyla birlikte 2002'den bugüne kadar özellikle turizme yönelik ve ülkenin katma değerini yükseltmeye yönelik birçok yatırımlar yapıldı. Arkadaşlarımız kısmen eleştirilerde bulundular. Yani kanunla ilgili eleştiri yapabilirsiniz, kanun metinleriyle ilgili öneriler olabilir, onu saygıyla karşılarız ama ülkede yapılan hizmetlerin yok sayılması veya ülkeyi kötülemeye yönelik ifadelerin kullanılması gerecekten bu ülkenin bir milletvekili olarak beni rahatsız ediyor, bunu açıkça ifade etmek istiyorum.
2002'de AK PARTİ iktidarıyla birlikte bu ülkede iller arasında bölünmüş yol yokken, bugün bütün illeri birbirine bağlayan bölünmüş yollar tamamlandı. Yani 2002'ye kadar bu ülkede sadece 6 bin kilometre bölünmüş yol yapılmışken bugün bu bölünmüş yol miktarı 25 binlerin üzerinde, 30 binlere yaklaşan bir rakama ulaşıldı.
Yine bununla birlikte, havaalanından bahsedildi, gururla anlatıyoruz. Bugün dünyanın en büyük havaalanı Türkiye'mizde yapıldı, İstanbul'da yapıldı, İstanbul Havaalanı. Bütün dış ülkeler bu havaalanına gıptayla bakarken, her nedense biz bunu görmezlikten geliyoruz. Yani AK PARTİ iktidara geldiği zaman ülkede sadece 26 havaalanı varken bugün havaalanı sayısı 50'lerin üzerinde.
AK PARTİ'linin iktidar olduğu hangi belediyeye giderseniz gidin, teslim aldıkları günden bugüne kadar mükemmel ilerleme yapılmıştır, gerek alt yapı da gerek üst yapıda gerekse çevre düzenlemesinde. Ama buna benzer, bunun haricinde, yani ben rahat bir şekilde söyleyebilirim, işte Cumhuriyet Halk Partisinin yıllarca iktidar olduğu İzmir Belediyesine gidiyorsunuz, maalesef, Körfez kokuyor, kokudan geçemiyorsunuz.
Biz 2004'te Kocaeli Büyükşehir Belediyesini aldığımızda, evet, İzmit Körfezi kokuyordu ama bugün İzmit Körfezi'nde artık yunus balıkları ziyarete geliyor, dolaşıyorlar ve Körfez'de 60'ın üzerinde balık cinsinin türediğini görüyoruz ve etrafında mavi bayrak alınan bir konuma geldi. Dolayısıyla, altyapı konusunda da gerçekten bu Hükûmet döneminde, AK PARTİ iktidarı döneminde mükemmel hizmetler yapıldı, bunu görmezlikten gelmemek lazım.
Benim özellikle üzerinde durmak istediğim konu şu: Arkadaşlar, bizler milletvekiliyiz, sorumlu insanlarız; her birimiz en az bölgemizden 100 bin, 150 bin, 200 bin oyla seçilmiş, gelmiş olan insanlarız. Burada kullanacağımız ifadelere dikkat etmemiz lazım çünkü burada kullandığımız bir ifade anında dünyanın öteki ucunda görülebiliyor. "Sosyal medya" diye bir şey var, "iletişim" diye bir şey var, kullanılan her ifade diğer taraflarda, farklı yerlerde değerlendiriliyor. Şimdi, kalkıp "Bu ülkede can güvenliği yok." derseniz, "Bu ülkede orman yangınları var, turist gelmiyor." derseniz, bunun mutlaka ve mutlaka altındaki istatistiki bilgileri vermek zorundasınız. Eğer bunu vermiyorsanız, o zaman söylediğinizin doğru olmadığı ortaya çıkar.
NURAN İMİR (Şırnak) - Biz bunu vermeye hazırız, her tarafta yangınlar var.
İLYAS ŞEKER (Kocaeli) - Şimdi burada ufacık bir inceleme yaptık arkadaşımızla birlikte. Dünyada en çok orman yangını olan ülke neresi biliyor musunuz? Turizmde en çok turist çeken ülkelerden bir tanesi İspanya. Şimdi kalkıp siz orman yangınıyla turizmi bir arada getirip de farkında olmadan Türkiye'yi kötülemeye kalkarsanız, arkadaşlar, kimse gelmez o zaman ya, kusura bakmayın ya. Sonuçta bu ülke bir gemiyse, hepimiz bu gemide yaşıyoruz; Allah korusun, bu gemi batarsa hep birlikte batarız.
Şimdi "taciz" diyorsunuz. Şöyle hemen girin internete, araştırma yapın, dünyada en çok tacizin yapıldığı yer Amerika'dır ya. Türkiye, çok çok daha aşağılardadır. Ama siz kalkıp da burada -sanki Türkiye'de- "Dünyada en çok taciz yapılan ülke Türkiye." derseniz, bu, Türkiye'ye karşı yapılmış olan en büyük haksızlıktır.
Bunun yanında, diğer alanlarda da yine "orman yangını" dedik, "can güvenliği" dedik, "taciz", hakeza aynı şekilde söylediniz... Hangi alanda olursa olsun, gerçekten bu ülkenin kıymetini bilmek lazım, değerini bilmek lazım. Eksikler var mıdır? Mutlaka vardır ya. Yani şöyle bakıyoruz, hepimiz evin reisiyiz, evimizdeki tüm eksikleri tamamlama imkânımız var mı? Yok, evimizde eksiğimiz mutlaka vardır. Çocuğumuzun talepleri vardır, yerine getirmişizdir, getiremiyoruzdur; eşimizin, annemizin, babamızın, bakmakla mükellef olduğumuz insanların talepleri vardır, onları kendi imkânlarımız ölçüsünde gidermeye çalışırız. Sonuç itibarıyla, Türkiye'yi büyük bir aile olarak kabul ederseniz, ülkenin içinde de ufak tefek eksiklikler olabilir ama bu eksiklikler uygun bir zamanda, uygun imkânlar ölçüsünde giderilir. Ama kalkıp da yani yüzde 10'luk bir eksikliği kalkıp yüzde 90'lar seviyesinde anlatırsak bu ülkeye en büyük kötülüğü yapmış oluruz. Bu konularda ben biraz daha hassas olunmasını rica ediyorum.