KOMİSYON KONUŞMASI

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Bakın, biraz daha tane tane söylemek istiyorum. Bu madde diyor ki... Beraber tahlil edelim arkadaşlar ya hepimizin Türkçesi var: Çevresel etki değerlendirmesiyle ilgili karar yoksa...

BAŞKAN - Yalnız kim ne diyorsa desin, hâlâ sektörün yüzü gülmedi, kafayla "okey" vermediler, onu söyleyeyim size. Evet, dinliyoruz.

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Çevresel etki değerlenmesiyle ilgili karar yoksa, iş yeri açma ruhsatı yoksa, çalışma ruhsatı yoksa, mülkiyet izni almadan ise... Bunların hepsi "okey" mi?

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Bunların hepsini maddeye de ilave edeceğiz.

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Ya dinle ya, bir dakika. Bu maddenin getirdiği şeyi söylüyorum sana. Artı buna 13'üncü fıkrada diyor ki...

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Fıkrayı biz buraya ilave edeceğiz.

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Allah Allah, hâlâ ilave diyor. Mevcudu anlayalım da sonra ilave edeceğimizi konuşalım.

Şimdi diyor ki bir de, işte bunlar, bu bu ruhsatlar, bu ÇED raporu yoksa buna 50 bin lira ceza diyor. Bence yetmez 50 bin lira ceza. ÇED raporu olmadan iş yapan adama 50 bin lira ceza yetmez. Ha şimdi...

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Ruhsatını iptal ediyor zaten 3 taneden sonra, daha ne yapacağız, idam mı edeceğiz?

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Ya sen benim içme suyumu zehirleyeceksin, 50 bin lirayla kurtulacaksın. Var mı böyle bir şey ya!

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Arkadaş, kaç para koyalım?

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Kaç para gerekiyorsa o kadar koy, yapmayacağı, caydıracak şey koymak lazım, caydıracak.

MEHMET ALİ SUSAM (İzmir) - Ruhsat iptalinden daha fazla caydıracak şey olabilir mi?

ÜNAL KACIR (İstanbul) - Ya üç senede 3 kere beni zehirlemiş, bütün mahalleyi, bütün köyü zehirlemiş, sen ondan sonra ruhsat iptali... Olsa ne olur olmasa ne olur. Çoluk çocuk ölmüş. Olur mu böyle bir şey?

Bu arkadaşların sıkıntısı bu madde değil, o arkadaşların sıkıntısını anlıyorum. O arkadaşların sıkıntısını çözmek lazım, onu da anlıyorum ama bu madde değil o. Bu madde o madde değil.

Bakın diyor ki: Kamu hizmeti veya umumun yararına ayrılmış yerlere ve bu tesislere 60 metre mesafeden fazla girdiyse... Ya girme kamu alanına, niye giriyorsun? Yani kamu umum alanına girme. Herkesin yararlandığı parkın altına girmiş adam, 60 metre dayanmış. Gelmiş senin binanın altına girmiş. Bu on üçüncü fıkra da bunu getiriyor. "Özel mülkiyete dalmışsın, o adamdan izin alırsan kurtardın, alamazsan olmaz." diyor. Gitmiş gelmiş komşunun şeyine dalmış, olur mu böyle bir şey? Arkadaşların söylediği bu değil ki, onlar diyor ki: "Ben üretim yapıyorum, daha önce bir proje verdim ama yerin altındakini bilmedim, görmedim, gittim orayı kazdım. Baktım yanında, yine çıkarılacak bir maden var, kimseye zararı yok. Bir eksiğim var, çizgi eksiği, projede çizgi eksik. Bunun için de ben bunu yaptım diye bana ceza vermeyin, benim ruhsatımı iptal etmeyin." Bu madde değil o, o maddeyi bulun, o maddeyi düzeltelim. Bu arkadaşlar üretim yaparken kimseye zarar vermeden bir yanlışa girmişlerse ruhsatlarını da iptal etmeyelim, onlara ceza da vermeyelim. Benim dediğim bu.

Teşekkür ederim.