| Komisyon Adı | : | BAYINDIRLIK, İMAR, ULAŞTIRMA VE TURİZM KOMİSYONU |
| Konu | : | İstanbul Milletvekili Mehmet Akif Hamzaçebi'nin, Komisyon gündeminde bulunan (2/1984) esas numaralı Kanun Teklifi'yle benzer düzenlemeler içeren ve kendi imzası da bulunan kanun tekliflerinin bu teklifle birleştirilerek ele alınması gerektiğine ilişkin açıklaması |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 27 .06.2019 |
MEHMET AKİF HAMZAÇEBİ (İstanbul) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.
Komisyonumuzun değerli üyeleri, değerli milletvekilleri, bürokrasimizin çok değerli temsilcileri; Sayın Başkanın da açılış konuşmasında ifade ettiği gibi, Selahattin Minsolmaz ve diğer arkadaşlarımızın imzaladığı teklifi görüşmek üzere toplanmış bulunuyoruz. Bu teklifin toplam 8 yasada değişiklik yaptığını biliyoruz, 8 yasada değişiklik öngören bu teklifin değişiklik konusu olan 3 yasayla ilgili maddelerinde ben ve arkadaşlarımın vermiş olduğu kanun teklifleri vardır. Ayrıca, yine, Komisyona daha önceden havale edilmiş olan 6306 sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun'da değişiklik öngören bir teklif de bulunmaktadır. Onun havalesi daha önce yapılmıştı, diğer 3 teklifin havalesi pazartesi ve salı günleri yapıldı yani toplam 4 teklifim Bayındırlık Komisyonuna havale edilmiş bulunmaktadır. Parlamento hukukunun kurallarına göre bir teklif görüşülürken onunla bağlantılı olan ve Komisyona havale edilmiş olan diğer tekliflerin de görüşülmesi gerekir, bunların birleştirilmesi gerekir. Sayın Komisyon Başkanını, ben yanılmıyorsam, salı günü aradım ve bu tekliflerin birleştirilmesi yönünde kendisinden talepte bulundum. Aslında Komisyonun görevi olan hususu, ben sadece nezaketen Sayın Başkana hatırlattım. Ancak Sayın Başkanın açıklamalarından anlıyorum ki benim bu talebimi kendisi dikkate almamış ve sadece sözünü ettiği teklifi Komisyonun gündemine almış bulunuyor. Bu, doğru değil. Sayın Başkana ben sorduğumda bana şöyle bir cevap vermişti: "Ben grup başkan vekilleriyle görüşeceğim, ona göre karar vereceğim." Sayın Başkan, aslında bu cümlenizi o gün duymuş olmaktan son derece üzüntü duydum. Komisyon Başkanı kendi gündemine hâkimdir, kendi gündemine hâkim olan Komisyon Başkanı "Grup başkan vekilleriyle görüşerek karar vereceğim". demez. Elbette görüş almak, vermek; bunların herkesin en doğal hakkıdır, bunları yapabilir. Öyle anlıyorum ki sayın grup başkan vekillerinden size olumsuz bir görüş geldi, siz de onu uyguluyorsunuz.
Şimdi, bu, doğru değil arkadaşlar. Ben mülkiyet konularında, tapu konularında çok uzun yıllardır Türkiye Büyük Millet Meclisinde özel bir emek veren milletvekiliyim. Nerede tapu sorunu var, mülkiyet sorunu var, bu konularla ilgilenirim; vatandaşlarla buluşurum, kendilerini dinlerim ve çözümleriyle birlikte bunu bir kanun teklifi olarak Türkiye Büyük Millet Meclisine sunarım. Tekliflerimin hiçbirinde popülizm yoktur, hepsi gerçekçidir. Devlette uzun yıllar görev yapmış bir kişiyim, devletin neyi yapıp neyi yapamayacağını tartabilen bir kişiyim. Bu çerçevede tekliflerimi hazırlarım. Elbette milletvekili arkadaşlarımın da imzasıyla birlikte bu teklifleri veririz.
Öyle olduğu hâlde bu teklifleri gündeme almama teklifini ben son derece yadırgıyorum Sayın Başkan. Bu, parlamento hukukunun kuralıdır, bunlar birleştirilir. "Ben bunu ilk kez görüyorum." diyebilirim, belki bir kez daha bir istisna görmüş olabilirim, onun dışında hiç görmedim. Komisyonlar her zaman bunları birleştirir ve ona göre görüşülür. Birleştirmediğiniz takdirde bu teklifler Komisyonda kalmaya devam edecek, oysa birleştirildiği anda -teklifte önerilen hususlar dikkate alınır, alınmaz; bunlar ayrı şeyler ama- Komisyonun kaydından da bunlar düşer, sonuçta bir yasa çıkar, Komisyonun iş yükü de hafifletilmiş olur. Aynı konuda önerilen düzenlemeler var çeşitli tekliflerle, bunları bir kenara koyuyorsunuz; bu, AK PARTİ'li arkadaşlardan geldi diye sadece bu teklifi gündeme alıyorsunuz.
Şimdi, Sayın Başkan, "Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi" olarak isimlendirilen -aslında hükûmet yok tabii de bu, ayrı bir tartışma konusu- bu başkanlık sistemine yakın sistemde Parlamentonun güçlü olması esastır, Türkiye Büyük Millet Meclisi güçlü olacaktır. Bu şekilde sunulmuştu. Artık "iktidar" ve "muhalefet" kavramları değişti, "muhalefet" kavramı yasalardan çıkarıldı, "ana muhalefet partisi" diye bir kavram yok; "milletvekilleri" var, "siyasi parti grupları" var. Bunların hepsi birbirine eşittir. "Bir parti grubuna mensup milletvekillerinin teklifini gündeme alıyorum, diğerlerini almıyorum." deme hakkınız yoktur Sayın Başkan, lütfen bu tutumunuzu gözden geçirin ve bu teklifleri birleştirin.
Teşekkür ederim.