MEHMET ALİ CEVHERİ (Şanlıurfa) - Teşekkür ederim Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Urfa da olur, Urfa'ya da gidilebilir, Urfa da işimize gelir.

MEHMET ALİ CEVHERİ (Şanlıurfa) - Biz buna talibiz Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Ama Batman'a söz verdik tabii bu arada.

MEHMET ALİ CEVHERİ (Şanlıurfa) - Tabii Necdet Bey güzel bir şeyi dile getirdi, ben katılıyorum. Tabii biz çölyak komisyonunda da yer aldığımız dönemde, o zaman Şanlıurfa'da çölyak komisyonu olarak ciddi manada etkin bir program yapmıştık. Özellikle otizm ve doğum hastalığının yaygın olduğu illerde olursa ve dernekleşmenin ve vakıflaşmanın yoğun olduğu bir il olursa daha iyi olur diye düşünüyorum ama Güneydoğu olarak, Şanlıurfa olarak biz buna ev sahipliği yapabiliriz.

Şimdi, ben iki soru sormak istiyorum. Birincisi: Millî Eğitim Bakanlığı özel öğretim kurumları, rehabilitasyon merkezlerine 4 katrilyon 164 trilyon 464 bin 521 TL para aktarmış. Şimdi, Değerli Vekilim Metin Bey de dediler ki: "Ben çocuğumu götürdüm önce... " Ciddi manada bir eğitim alınmadığını, iki saatin verimli olmadığını ifade ettiler. Acaba bu aktarılan kaynak yerine ulaşıyor mu? Dolayısıyla, çok ciddi manada bir kaynak yani bugün Türkiye şartlarında 4 katrilyon gibi bir rakam çok ciddi bir kaynak. Aslında devletimiz çok ciddi manada bir fedakârlık yapıyor. Yani bunu gördüğümüzde, ben bu rakamı gördüğümde çok ciddi manada memnun oldum, aynı zamanda, kendi devletim adına memnuniyet verici bir rakam olduğunu gördüm ama eğer kaynak ulaşmıyorsa, bu ciddi manada bir kaynak israfıdır. çok daha verimli alanlarda kullanılması gerekiyor. Veya niçin bu kaynak yerine ulaşmıyor? Neden bu eğitim yeterli değil? Bu kurumlar denetimsiz mi ve kaliteleri nasıl yükseltilir buna bakmamız lazım. Buna yönelik bir çalışmamız olabilir mi?

İkinci sorum: Şimdi, Eker firmasıyla birlikte, zannedersem Tohum Otizm Vakfı tarafından yürütülen otizmli bireyler Eker'de iş başında... Şimdi, istihdam edildiğinde, tabii iş koçu destekli bir program olması lazım, muhakkak iş koçunun yanında olması gerekiyor ama bu arkadaşlarımızın verimi nasıl? Sonuçta, özellikle iş adamları şuna bakacaklardır: Yani kâr amacıyla bir şirket kurulmuştur, bir hayır kurumu değildir, kendi kârını maksimize etmeye çalışacaktır. Bu çocukların verimi ne durumda? Yani arzu edilen verim alınabiliyor mu? Bu noktada bizi bilgilendirirseniz sevinirim.