| Komisyon Adı | : | (10 / 242, 349, 392, 394, 397, 401) Esas Numaralı Meclis Araştırması Komisyonu |
| Konu | : | Sağlık Bakanlığı ve SGK temsilcilerinin yaptıkları sunumlara ilişkin görüşmeler |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 12 .06.2019 |
RADİYE SEZER KATIRCIOĞLU (Kocaeli) - Değerli Başkanım, kıymetli milletvekili arkadaşlarımız ve bilimsel uzmanlarımız ve bakanlığımızdan gelen genel müdürlerimiz, daire başkanlarımız, Aile Bakanımızın danışmanı, önceki milletvekilimiz, arkadaşımız; hepiniz hoş geldiniz.
Gerçekten burada siyasetüstü bir çalışma yapıyoruz. Bizim değerlerimiz, toplumumuzda bizi yaralayan, vicdanımızı derinden üzen bir konuyu siyasetüstü ele alabiliyoruz. Bu Türkiye Büyük Millet Meclisi çatısı altında gerçekten örnek gösterilebilecek bir çalışma. Ben tüm arkadaşlarıma, tüm siyasi partilerden katılan tüm arkadaşlarıma ayrıca teşekkür etmek istiyorum.
Ben bir sivil toplum örgütçüyüm. Senelerce, uzun yıllar sivil toplum örgütlerinde toplumsal meselelerde çalıştım. Bu ailelerle bu tip kişilerle çok yakın çalıştım ve on yedi-on sekiz yıl önce bu ailelerin, bu kişilerin yaşadığı zorlukların birçok çeşidine şahit oldum. Ailelerin sakladığını, zincirle evlerine bağladığını... Hele bir vaka var hiç gözümün önünden gitmiyor. Âdeta yatağın içinde çürümüş bir beden. Ya aklıma geldikçe hâlâ tüylerim diken diken oluyor, gözlerim doluyor. Böyle bir noktada gerçekten güçlü bir iradeyle geldiğimiz bir nokta var. Bugünkü bu komisyonun da bu hizmetlerin geçen toplantıda söyledim, beş yıldızlı olabilmesi noktasında bir irade koyuyoruz. Cumhurbaşkanımızı siyaset olarak algılamayın, gerçekten güçlü bir iradesi var. Bu Komisyonun kurulmasında da bizzat talimatları var. Başkanımız detaylarını anlatır. Ben teşekkür ediyorum öncelikle bakanlığımıza, bütün bakanlarımıza ki Sağlık Bakanlığımızı daha kapsamlı dinledik. Çok güzel çalışmalar yapmışlar. Aile Bakanlığımız keza, Millî Eğitim keza, aynı zamanda Gençlik ve Spor Bakanlığımız gerçekten güçlü bir irade çözüm üretme noktasında tüm şartları zorlayarak en iyisini yapmaya gayret etmişler ve bu çalışmaların devam ettiğini görüyorum. Siyaset felsefesi -ben siyaset bilimi uzmanıyım- kanun yapmakla toplumsal meseleleri çözemiyorsunuz, beraberinde zihinsel bir dönüşüm gerekiyor ve kurumların da buna uyum sağlaması lazım. Bir sürece ihtiyaç var. Geldiğimiz nokta çok iyi ama yeterli değil, biz en mükemmelini yapacağız inşallah. Buradan bu sonuçla çıkacağımızı düşünüyorum.
Pozitif ayrımcılık dedik. Gerçekten yine çok önemli bir Anayasa'daki düzenlememizdir. Sadece kadınlara olarak bilinir aslında ama o maddeyi okuduğunuzda ve "çocuklar, yaşlılar ve özel gereksinim isteyenler" diye devam eder aslında. Bu kısmı hep atlıyoruz, hep kadın üzerinde kalıyoruz. Bunun da çok önemli bir düzenleme olduğunu ifade ediyorum. Tekrar altını çiziyorum, işte yetmiyor. Yani yasa ve kanunla işi bitiremiyoruz ve toplum da bildiğiniz üzere yaşayan bir organizma, bir canlı. Her dönem kendi içinde yeni ihtiyaçlarını doğurabiliyor, yeni gereksinimleri, yeni düzenlemeleri beraberinde getirebiliyor. Bu anlamda da bu Komisyonun bunlara çok faydalı olacağını düşünüyorum.
Yerel yönetimleri unutmayalım. Yerel yönetimler bu evdeki hizmetlerle ilgili... Benim kendi şehrimde, ben Kocaeli milletvekiliyim, muhteşem evde hizmetleri hayata geçiren projeler var. Devletin, bakanlıkların, kurumların eksik kaldığı yerde yerel yönetimler, sivil toplum örgütleriyle bu hizmetleri daha iyi noktalara getirmede güzel bir irade koyuyorlar, bir güç katıyorlar. Bunların da bence bu Komisyonda ayrıca inceleneceğini düşünüyorum, onunla da ilgili çalışmalarımız var.
BAŞKAN - Kendi aramızda toplanalım o konuda.
RADİYE SEZER KATIRCIOĞLU (Kocaeli) - Evet.
Örnekler de masaya yatırılacak çünkü sosyal devlet olmak sadece Hükûmetten ya da toplumsal meselelerde sadece devletten bir şey beklemek yeterli değil, bunu biliyoruz. Sivil toplum örgütleri aramızda. Sivil toplum örgütlerimizin katkısı çok önemli. Yerel hizmetlerin, yerel belediyelerin katkısı beraber gitmesi gerekiyor. Ve biraz da medyanın, biraz da değil, aslında milletvekili arkadaşımızın bahsettiği televizyonda bir dizide otizmli bir çocuğumuzun oynaması ya da onun hikâyesinin anlatılması, bir dizide, bir filmde bütün toplumsal algıyı çok hızlıca değiştireceğini, yapılan bu hizmetleri daha da iyi bir noktaya getireceğini, yapılan bu hizmetleri daha da iyi bir noktaya getireceğini ben buradan biliyorum. Medyaya da buradan seslenmek istiyorum. Medya da gerçekten bu konuda biraz inisiyatif almalı. Biraz daha toplumsal meseleleri daha ele alacak, ratingini de bu anlamda çoğaltabilecek bir katkı sağlayabileceğine inanıyorum.
Bir şeye dikkatlerinizi çekmek istiyorum. SGK'nin sunumunda, evet, burada otizm, Down sendorumuna baktıktan sonra en yüksek oran dikkat eksikliği ve diğer bozukluklarla ilgili şeyi görüyorum ve sonrasında da serebral palsi ki bu Komisyon içinde bu yoktu. Biz bilimsel uzmanlarımızla konuşarak bu alana dâhil ettik. Çok doğru bir şey yapmışız Başkanım. Üniversitelerimize ve ilgili bakanlıklarımızın toplumsal koruyucu hekimlik kısmına biraz daha ağırlık vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Niçin hiperaktivite artmış? Niçin bunda hızlı bir ilerleme var? Dünyadaki durum nedir? Türkiye'deki durum nedir? Belki biraz daha koruyucu hekimlik noktasında araştırmalara ihtiyaç var ki serebral palsi de bunun içinde ki orada da nispeten daha çok çalışılmış bildiğim kadarıyla ama dikkat eksikliği biraz daha böyle yüzeysel galiba. Bilmiyorum, orayı uzmanlarımıza bırakıyorum. Bu konuda da bir çalışma yani koruyucu hekimlik de bence çok önemli. Şu kısımlar da bizi hafifletecek. Hizmetlerin daha da iyi ve yaygınlaşması noktasında kolaylık sağlayacağını düşünüyorum.
Ben teşekkür ediyorum tekrar. Toplantımız hayırlara vesile olsun ve cevapları da heyecanla bekliyoruz.