BAHAR AYVAZOĞLU (Trabzon) - Teşekkür ederim Başkanım.

Öncelikle her iki bakanlığın çok kıymetli yöneticilerine hoş geldiniz diyorum, değerli bilgiler için teşekkür ediyorum.

"Engelli" diyerek yine başlayacağız, prosedür henüz değişmedi. Meslek okullarında okuyan çocuklarımızın yüzde 40 ve üzeri raporu olanlar e-KPSS'ye girebiliyorlar, onun altındakiler giremiyorlar. Dolayısıyla, bu, ailelerde hem moral anlamında bir çöküntüye sebep oluyor hem de daha verimli çalışabilecek olan çocuklar, kazandıkları zaman çalışabilecek çocukların önüne de bir ket vurmuş oluyoruz. Bu anlamda, o okullardan mezun olma şartı getirilse, sadece mezun olma şartı, bir yüzdelik dilim konulmasa, hem ailelerin hem de çocukların öz güvenlerini sağlayabilmeleri, mesleki hayata atılabilmeleri ve kendilerinden daha verimli bir şekilde faydalanabilmeleri, aynı yarışın içerisine sokularak bir adaletsizliğe de mahal vermeden önlerinin açılabilmeleri mümkün olabilir mi? Bunu, Türkiye'de ciddi bir sorun olarak, şehrimde de çok karşılaştım, millî eğitimdeki arkadaşlarımdan da bana iletilen bir sorun olarak burada zikretmek istedim.

Yine, defaatle gündeme geldi ama ben de altını çizmek istiyorum. Özellikle 18 yaşın üzerinde görece otizmli olanlar ama diğer gruplara da dâhil olanların millî eğitimden bağımsız bir hayat, evlerine dönüş hikâyelerinde ciddi öfke nöbetleri, ailelerin içinden çıkamadıkları sorunlar yine sırtlarına yükleniyor.

Bu anlamda, halk eğitim merkezlerinin vermiş olduğu eğitimler çok gerekli ama çok yetersiz. Bir uğraşı, bir hobi alanı, yine millî eğitim tarafından kendilerine sağlanabilecek bir katkıyla birlikte, bu çocukların 18'inden sonra da hayatlarında bir şeyi başarabilme, bir yere sürekli gidebilme, dolayısıyla, hastalıklarındaki problemleri de bastırabilme yolunda çok büyük bir katkı getireceğini, bu anlamda ailelerin de sırtlarından yüklerini alacağını düşünüyorum. Bu alanda bir çalışma yapabilir miyiz?

Tekrar çok teşekkür ediyorum.