İSMAİL KAYA (Osmaniye) - Tam da bu konunun devamı, bizim bu faydalı içerik üreticilerini desteklememiz lazım. Yani nasıl bir "Momo" oyunu var, "Mavi Balina" var, çocukları intihara kadar sürüklüyor ya da bu, sadece çocuklar için değil yani 30'lu, 35'li yaşlarda bu çevrim içi oyunlara takılıp hatta esnaf olduğu hâlde işi gücü bırakıp oraya dalanlar var. İşte, bunların bu bağımlılık derecesini belirleyen bir yer yok ya da buna "Sen bağımlısın." deyip onu tedaviye yönlendiren birisi de yok; sadece ailesi belki bunun bağımlı olduğunu dile getiriyordur ama işte biz şunu nasıl yapabiliriz: Kişiler, çocuklar da olabilir, yetişkinler de olabilir, işte "YouTube" bağımlıları var mesela, sürekli video izliyorlar; bu bağımlılığı sağlayan videolar nasıl oluyor da o kişileri çekiyor? Çocuklar mesela eline telefonu alıyor, siz bir yere yönlendirmek istiyorsunuz ama o kendiliğinden başka yerlere gidiyor. "Şunu izle" diyorsunuz, onu izlemiyor, kendi hoşuna giden ya da böyle gerçekten hoş olmayan bazı videoları izliyor ama o ilgisini çekiyor. Veya mesela çocuklarla ilgili işte, büyüklere daha saygılı olması gerektiğini ya da işte, yemek yeme usulünün daha böyle adaplı bir şekilde anlatılabileceği -ne bileyim, aklıma geldiği için söylüyorum- yani ona faydalı bir içerik üretildiğinde onun da ilgisini çekecek şekilde nasıl yapılabilir, bunu kim sağlar, Millî Eğitim Bakanlığı mı veya işte, özelde yapılıyorsa biz devlet eliyle bu özel içerik oluşturanlara bir destek mi veririz; bunları bize kim anlatabilirse bu Komisyona onun davet edilmesi gerekiyor. Onu kimin yapacağını tam anlamıyla bilmiyorum ama...

BAŞKAN - Ben biliyorum da ben Komisyon Başkanıyım.

İSMAİL KAYA (Osmaniye) - O zaman biz önerelim Sayın Başkanım.

BAŞKAN - Millî Eğitim Bakanlığı olarak bu konuda epey çalışma olduğunu söyleyebilirim. Şimdi, sizin konuşma giderek şuna gidecek diye korktum: "Adabımuaşeret dersi koymak lazım."

İSMAİL KAYA (Osmaniye) - Yok, yani...

BAŞKAN - Tabii, siz oraya getirmezsiniz işi de...

Şimdi, Millî Eğitim Bakanlarının karşılaştığı birinci sorun veli sorunudur da ikinci sorun da "Müfredatta şu ders de olsun." sorunudur. Kırk saatimiz vardır bütün okullarda, herkes hangi konuyu çok önemsiyorsa, hangi konuda çok canı yanmışsa o konuda özel bir ders olmasını ister; işte, kimisi trafik dersi olsun, kimisi turizm dersi olsun, kimisi şehir dersi olsun, kimisi ilk yardım dersi olsun, kimisi adabımuaşeret dersi olsun ister ama en yoğunu adabımuaşeret dersi talebidir. Ben de her defasında onlara şunu söylerim, bugün de söylüyorum: Bir konu ders konusu hâline geldiği zaman sıkıcılaşır ve iticileşir. Kendi eğitim hayatınızdan düşünün, şöyle bir hatıranız yoktur: "Bir gün bir matematik dersi yaptık, o dersi hiç unutamıyorum." Yok böyle bir şeyimiz.

İSMAİL KAYA (Osmaniye) - Sayın Bakanım, onunla ilgili sosyal medyada dün bir yazı okudum, "Bir çocuğa matematiği sevdirmek istiyorsanız onu karşınıza alın ona başka konulardan bahsedin. Şundan bundan, farklı konulardan bahsedin ama matematikten bahsetmeyin, emin olun matematiği çok sevecektir." diyor.