| Komisyon Adı | : | KADIN ERKEK FIRSAT EŞİTLİĞİ KOMİSYONU |
| Konu | : | İstanbul Sözleşmesi'nin Etkin Uygulanması ve İzlenmesi Konulu Alt Komisyon Başkanı Kayseri Milletvekili Hülya Nergis'in alt komisyon çalışmalarına ilişkin bilgi vermesi |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 15 .05.2019 |
İMRAN KILIÇ (Kahramanmaraş) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; hepinizi saygıyla sevgiyle selamlıyorum.
Gerçekten çok faydalı bilgiler aldık, konunun uzmanlarını dinledik. O uzmanların söylediklerinin özetinden Başkanımız, Vekilimiz tekrar bir sunum yaptılar, faydalandık, bilgilendik, bilinçleniyoruz.
"Burada yasalarla da alakalı söyleyeceğiniz şeyler var fakat vakit alabilir." dediniz, bence on dakika da o alsın ama yasalarla alakalı şeyleri de ben şahsen burada duymak isterim. İşin eğitim boyutu çok önemli. Eğitimin safhaları var. Eğitimin her döneminde herkese karşı öğretilecek, anlatılacak, gösterilecek şeyler var. Eğitim boyutu çok önemli.
Şiddet kimden gelirse gelsin, kime karşı yapılırsa yapılsın şiddet şiddettir ve kötüdür. Bu şiddet bazen kişilerden kişilere oluyor, bazen erkeklerden kadınlara oluyor, bazen kadınlardan erkeklere de olabiliyor, hatta evli çiftlerde erkek kadına, kadın erkeğe uygulayabiliyor, baba çocuğuna uygulayabiliyor veya çocuk babasına, annesine uygulayabiliyor şiddeti. Bunların hepsi bu toplumda yaşanıyor ve belki de buz dağının daha görünen kısmı, bir kısmı yansıyor; yansımayan şeyler daha çok fazla, bunu da görüyoruz.
Şiddetin önlenmesinde eğitim boyutu çok önemli olduğu kadar caydırıcılık boyutu da önemli. Toplumda şöyle bir kanaat var: "Şu şuna şiddet uygulamış, bu buna şiddet uygulamış; birkaç gün yatar çıkar." veya "Buradan da bir şey çıkmaz yani falan falana bu şiddeti uyguladı da netice itibarıyla ne oldu ki?" Demek toplumun da gözlemlediği bir şeyler var ki toplumda böyle bir kanaat olmuş. Aslında -sizler de hukukçusunuz- cezada caydırıcılık esas yani bu anlamda cezai konuların da üzerinde bir daha durulması gerekir. Bir ceza eğer caydırıcı değilse, aynı suçların işlenmesi hâlâ devam ediyorsa işin bu yönüne de bakmamız gerekiyor.
Yine, güzel modeller var bu toplumda yani çocuklarına karşı güzel davranışlar sergileyen ana babalar, anne babalarına karşı güzel davranışlar sergileyen çocuklar, eşlerine karşı, kadın tarafından veya erkek tarafından güzel davranışlar sergileyen kesimler; bunlar güzel modeller. Toplum içerisinde bu insanlar, çevresinde de güzel örnek olarak tanınmışlardır. Bunların araştırılması, bulunması ve bu modellerin değişik vesilelerle insanlara tanıtılması; bir anne baba çocuklarına nasıl güzel model olmuş veya çocuklar anne babalarına karşı davranışlarıyla topluma nasıl güzel model olmuş... Eşler içerisinde birbirlerine, topluma örnek olacak şekilde güzel modeller var, her kesimde var, her yerde var bunlar. Bunların, bu modellerin değişik vesilelerle toplumla, bilhassa gençlerle karşılaştırılması, muhatap edilmesi, hatıralarının veya yaptıklarının anlatılması, alınan sonuçların, güzel sonuçların gösterilmesi ve... Tarihimizde bizim güzel modeller var. Mesela bu hafta Veysel Karani Haftası'ydı. Anneler Günü'ydü aynı zamanda birkaç gün önce. "Anne sevgisi" denince bizim toplumumuzda ilk akla gelenlerden bir tanesi Veysel Karani'dir. Veysel Karani Haftası'nı da ilan ettik ama Veysel Karani'yi bütün kesimlerde, her bir yerde ne kadar anlatabildik? Yani onun annesine karşı göstermiş olduğu o ilgi... Hatta Yemen'den kalkıp gelmiş, Hazreti Peygamber'i (SAV) görmek için gelmiş ama annesine karşı da vermiş olduğu bir randevu var. O randevunun günü biteceği için Medine'ye kadar gelen kişi Peygamber'imizle görüşmeden tekrar dönmüş, annesine gitmiş. Hatta işte o hırkanın -Hırkayı Saadet'te sergileniyor- Peygamber'imiz tarafından Veysel Karani'ye gönderilişinin de sebebi olarak bu gösterilir. Yani "Yemen'den bir kişi kalkıp sizi ziyarete geldi ama annesine karşı vermiş olduğu randevunun vakti bittiğinden, vakti dolacağından sizi göremeden gitti." denince -o günde çok kıymetli bir eşya- abasını -bizim Türkçe tabirimizle- Yemen'e göndermiş. O aba zaman içerisinde intikal etmiş, bir tarihî eser olarak, önemli bir değer olarak günümüze intikal etmiş yani tarihimizden de değerli modellerin insanlara gösterilmesi çok uygun olur diyorum.
Ben herkese saygılarımı sevgilerimi sunuyorum.