KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN - Bir iki ufak şeyi ben kendim cevaplamak isterim, sonra yine söz sırasıyla devam edeceğiz.

Ayşe Hanım, tabii, tarımsal alandaki birçok doğrularınızın arasında aslında hiç duymak istemediğimiz birçok yanlışları da koydunuz. Bizim ülkemizde "Kürt bölgeleri" diye bir bölge yok, Kürt vatandaşlarımızın yoğun olarak yaşadıkları bölge vardır.

AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa) - Yani "Kürt bölgeleri" derken yoğun olarak Kürt vatandaşlarının yaşadığı yer.

BAŞKAN - Evet, "Kürt bölgeleri" demiyoruz biz onlara, "Kürt nüfusumuzun ağırlıklı olduğu bölgeler" diyoruz.

RIDVAN TURAN (Mersin) - Neyi nasıl konuşacağımızı bize önceden verin.

AYŞE SÜRÜCÜ (Şanlıurfa) - Aynen, cümleleri ona göre kuralım.

BAŞKAN - Hayır, siz nasıl konuşuyorsanız bizim de konuşma hakkımız var.

RIDVAN TURAN (Mersin) - Yani bunun...

BAŞKAN - Hayır, bizim de konuşma hakkımız var arkadaşlar.

RIDVAN TURAN (Mersin) - Ama bize hiza vermeye hakkınız yok.

BAŞKAN - Biz kendi fikrimizi söylüyoruz. İstediğiniz gibi konuşabilirsiniz. Konuştunuz, kestim mi? Hayır kestik mi beyefendi?

RIDVAN TURAN (Mersin) - Kesmediniz ama nihai olarak...

BAŞKAN - Konuştunuz ama bunun bir cevabı da olacak.

RIDVAN TURAN (Mersin) - ... içerik olarak müdahale ettiniz.

BAŞKAN - Hayır, efendim "Kürt bölgeleri" diye biz bu ülkede bir bölge tanımıyoruz. Dolayısıyla bu ifadeyi hoş karşılamadığımızı ifade ediyorum.

Bir de bizim yine Türkiye'de Kürt sorunu diye bir sorunumuz yok. Bizim terör sorunu diye bir sorunumuz var; Kürtlere de, Türklere de zulmeden bir terör örgütüyle alakalı bir sorunumuz var. Dolayısıyla "Kürt sorunu" diye, bir sorun olarak adlandırılması da doğru değil.

Şimdi, yayla yasaklarından bahsettiniz. Yaylaları oradaki üreticimize hatta onların hayvanlarına, koyunlarına, keçilerine yasaklayan devlet değildir, o terör örgütleridir oradaki insanlara oraları yasaklayan. Onlar oradan temizlendiği sürece peyderpey bu yayla yasakları da gördüğünüz gibi ortadan kaldırılmaktadır.