KOMİSYON KONUŞMASI

BAŞKAN - Teşekkür ediyorum.

Ben bu konuda sizinle bir bilgi paylaşayım. Benzer düzenleme, ilk defa yapılmıyor yani geçmişte de mevzuata baktığımızda bu tarz düzenlemelerin yapıldığını görüyoruz. İki üç tane örnek vereyim: 25/06/2001 tarih ve 4688 sayılı Kanun'da buna benzer bir düzenleme yapılıyor, geçici madde 4'le yapılıyor bu. " Konusu suç teşkil etmemek ve kesinleşmiş bir yargı kararına müstenit olmamak üzere, bu Kanunun yayımı tarihine kadar, memur temsilcileri ile toplu iş sözleşmesi akdetmeleri nedeniyle kamu görevlileri haklarında idarî, malî veya adlî takibat yapılmaz, başlatılanlar işlemden kaldırılır."

Sonra gene 23 Temmuz 2010 tarihli 6009 sayılı Kanun'da buna benzer bir düzenleme yapılıyor geçici madde 8'de: "Konusu suç teşkil etmemek ve kesinleşmiş bir yargı kararına müstenit olmamak kaydıyla, bu Kanunun yayımı tarihine kadar, memur temsilcileri ile toplu iş sözleşmesi akdederek veya başka bir tasarrufta bulunarak belediye, büyükşehir belediyesi ve il özel idaresinde çalışan kamu personeline her ne ad altında olursa olsun ek ödemede bulunmaları nedeniyle kamu görevlileri haklarında idarî veya malî yargılama ve takibat yapılamaz, başlatılanlar işlemden kaldırılır."

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir)- Hangi kanunda o söylediğiniz?

BAŞKAN - Bu, 6009 sayılı Kanun. Aslında bu kanunun bir özelliği de var, aslında Cumhuriyet Halk Partisi 6009 sayılı Kanun'la ilgili olarak Anayasa Mahkemesine iptal konusunda başvuru yapıyor ancak iptale konu edilen maddelerin içerisinde geçici madde 8 yok.

Ayrıca 20 Haziran 2012 tarihli 6331 sayılı Kanun'da da iş yeri hekimliği yapan kurum tabiplerine yapılan ücret ödemelerine ilişkin olmak üzere gene geçici madde 6'yla yapılan bir düzenlemede "Kamu kurum ve kuruluşları ile mahalli idarelerde gerçekleştirilmiş olan işyeri hekimliği ücreti ödemeleri nedeniyle kamu görevlileri hakkında idari veya mali yargılama ve takibat yapılamaz, başlatılanlar işlemden kaldırılır, bu ödemeler geriye tahsil ve tazmin konusu edilemez." şeklinde, gene ona benzer bir düzenleme var.

Bununla ilgili gerekçe olarak da 1 Temmuz 2006 tarihli 5538 sayılı Kanun'un 18'inci maddesi ile 4850 sayılı Kanun'un 81'inci maddesine eklenen fıkra ile kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan hekimlere gerekli eğitimleri almaları şartıyla asli görevleri kapsamında iş yeri hekimliği yapma imkânının tanındığı, bu çerçevede bu hizmetler karşılığı ücret ödemesi yapılmasına rağmen söz konusu ödemeler için kanunda herhangi bir hükme yer verilmediği ve bu nedenle de ödeme yapanların mali sorumluluklarının tartışıldığının ifade edilmesi üzerine Anayasa'nın 18 ve 55'inci maddeleri çerçevesinde alınan hizmet karşılığında yapılan ödemeler nedeniyle ödemeyi yapan kamu görevlileri hakkında idari ve mali sorumluluğuna ilişkin işlem yapılmasını önlemeye ilişkin maddenin geçici 6'ncı madde olarak eklenmesi suretiyle bu işlem yapılıyor.

Yine, 2014 tarihinde, 2022 sayılı Kanun'la 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanun'la ilgili de bir düzenleme yapıyoruz. Geçici madde 4'te de, burada da "Bu Kanun kapsamındaki kişilere bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yersiz ödenen ve geri alınması gereken aylıklar ile bunlardan doğan ceza ve faizler terkin edilmiştir. İlgililer hakkında herhangi bir adli, idari ve icrai takibat yapılmaz. Yersiz ödemeler kapsamında maddenin yürürlüğe girmesinden önce idare tarafından yapılan tahsilatlar, ilgililerine iade edilmez." deniyor. Bunu söylememin sebebi şu: Burada yapılan iş açısından baktığınızda, tabii ki Sayıştay görevini yapıyor, mevzuata uygun olmadığı şeklinde bir hizmet alımı meselesini ortaya koyuyor ama öbür tarafta da, işin gerçeğine baktığımızda da, kamu menfaati açısından ve belediye menfaatleri açısından bakıldığında kendi bünyelerinde yaptıklarında çok daha yüksek maliyetli olacak bir işin hizmet alımı suretiyle daha düşük bir bedele mal edildiğini ve bu çerçeveden dolayı da buradaki ilgili arkadaşlara bir zimmet oluştuğunu görüyoruz. Benzer şekilde 2 kişi var, 2 kişi. Yani sadece bir belediyede değil, pek çok belediyede var bu. Bu çerçevede de, bu şekilde de daha önce yapılmış düzenlemelere paralel olmak üzere -dediğim gibi- bu düzenlemeyi yapıyoruz. Yani şey budur.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Katılıyorum Sayın Başkan, katılıyorum ama toplu iş sözleşmesinden kaynaklı...

BAŞKAN - O bir tanesi.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - ...bazı zimmet meseleleri de var...

BAŞKAN - Var, var.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - ...yine bazı belediyelerde.

BAŞKAN - Hayır, hayır, onu söylüyorum. Ben, burada, yapılmış olan yasal düzenlemelerden bahsediyorum yani benim söylediğim odur.