KOMİSYON KONUŞMASI

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Öncelikle, Başkanımızın sunumu için çok teşekkür ediyorum. Gerçekten gerçekçi tespit ve önerileri var. "Neler yapılabilir?" diye saydığı başlıkların da büyük çoğunluğuna aynen katılıyorum.

Bir iki konuda sorum olacak. 2925 sayılı Tarım İşçileri Kanunu, sunumda da ifade ettiğiniz gibi, 2008 yılında kaldırıldı, mevcutlar devam ediyor 22 bin kişi herhâlde şu anda. Yani bu konuda belki 2925'in uygulamada sıkıntıları vardı ama bu tarım işçileriyle ilgili hakikaten özel bir kanuna ihtiyaç yok mu, yani özel bir düzenleme yapsak... Adıyaman Milletvekilimiz Mehmet Bey de bahsetti yani mevsimlik tarım işçilerinin, hatta tarım işçilerinin en önemli sorunu sosyal güvencelerinin olmaması yani sosyal güvenliklerinin olmaması. Bu anlamda özel bir düzenleme yapılması siz uygulayıcılar olarak daha uygun olmaz mı? Bu konudaki görüşünüz nedir?

Yine, prim gerçekten yüksek. Sekiz yıl sonra diğer işçilerle aynı düzeye gelecek yani şu anda yirmi iki gün üzerinden prim alıp otuz gün sayıyoruz ama. Şunu ifade edeceğim: Yani mevsimlik tarım işçisi patron gibi vergi ödüyor -yani bu kabul edilebilir bir şey değil- işletme sahibi gibi prim ödüyor. Normal işçi daha düşük prim ödüyor ama mevsimlik tarım işçisi daha yüksek prim ödüyor.

Bunun altında şunu da söyleyeceğim: Sunumunuzda çok güzel ifade ettiniz, "Sağlık yardımı kesilecek endişesi var." dediniz. Aslında şu yönden bakmak lazım: Ben bu arkadaşlarımız sigortalı yaptığım zaman daha avantajlı oluyorum. Niye? Zaten sigortalı olmadığı zaman GSS yani genel sağlık sigortasından yararlandırıyorum, primini devlet olarak ödüyorum, sağlık yardımını alıyor. O hâlde, yani bu primi hiç almasak yani hakkaniyete uygun olacak diye düşünüyorum. Zaten karşılıyorsunuz değil mi yani sigortalı olmadıysa sağlık hizmetinden yararlanıyor. Yani yüzde 34,5 hakikaten çok yüksek. Normalde 4/A diyoruz bunlara ama 4/B'nin primini uyguluyoruz bir anlamda, öyle değil mi? İşverenin ödeyeceği primi de mevsimlik tarım işçisinin üzerine yıkıyoruz. Bu anlamda kolaylıklar getirilmeli. Yani, bu, gün sayısı düşük günden başlayıp her yıl bir gün uzayarak getirilen bir kolaylıktı ama görünüyor ki çok fazla itibar görmemiş.

Sosyal yardımlar meselesinde dediğinize aynen katılıyorum. Zaten, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu'nda yapılan düzenlemeyle artık sosyal güvenlik kayıtlı olsa da, emekli aylığı alsa da, sigortalı olsa da aile gelirine bakılıyor. Sosyal yardımların kesilmesi söz konusu değil. Belki bu konuda önerinizde belirttiğiniz gibi farkındalığı artırmak lazım, bilgilendirmeyi yapmak lazım.

Tespitle ilgili de gördüğümüz kadarıyla ilgili sıkıntılar çok. Gerçekçi de bir tespit yapmışsınız "Fırsatçılar bu işe yöneldi." diye. Mevcut kanunda, kayıtlı olduğu, ikamet ettiği ya da çalıştığı yerdeki muhtarlık ve il, ilçe tarım müdürlüklerinin aldığı bir onayla, değil mi, bildirgeyi ona göre veriyor, onun üzerinden kayda alıyoruz, tescilini yapıyoruz. Yani burada bir otokontrol getirmek lazım, sorumluluk vermek lazım. Yani muhtarlar ya da il, ilçe tarım müdürlükleri mevsimlik tarım işçisi olmayan kişilere sırf emekliliğini doldursun veya başka amaçlı bu şekilde onay vermesinin bir sorumluluğu da olmalı. Yani bu konuda hem denetim artırılmalı hem de otokontrolü sağlayacak bir düzenleme yapılmalı diye düşünüyorum.

Bir de şeyi soracağım, aktif sigortalı olarak tahmin ediyorum ama yine de teyiden sorayım: Bu verdiğiniz rakamda, emeklilik yok değil mi bunun içinde?

SGK BAŞKANI YADİGAR GÖKALP İLHAN - Yok, hayır, aktif sigortalı.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - 243 bin kasım, hepsi aktif sigortalı şu anda?

SGK BAŞKANI YADİGAR GÖKALP İLHAN - Aktif.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) -Teşekkür ediyorum.