TAMER DAĞLI (Adana) - Bunlar stok bulundurma zorunluluğunda değiller ama şu an.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - İşte, varmış, kaldırıyorsunuz şu anda.

TAMER DAĞLI (Adana) - Hayır, şu an değil, o riske girmemeleri için uyguluyoruz.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Hayır, yasa öyle değil; şu anda varmış, bunu kaldırıyorsunuz ve bunun bir finansman maliyeti var. Bu finansman maliyeti bunlara ilave yük getirdiği için bunları finansman maliyetinden, yükünden kurtarıyorsunuz, aynı anda da bunların tutmak zorunda oldukları...

TAMER DAĞLI (Adana) - Şu an bunların tuttuğu 11.440 ton zaten.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Neyse... Uluslararası stoku dışarı çıkarıyorsunuz dolayısıyla Türkiye'nin hazarda ve seferde ihtiyaç duyduğu akaryakıt stokunu o kadar azaltıyorsunuz. Siz diyorsunuz ki: "Azalmıyor." Nasıl azalmıyor, orasını anlayamadım.

TAMER DAĞLI (Adana) - Bizim stok bulundurma yükümlülüğümüz 11 milyon 95 bin ton, bu firmaların tamamının şeyi 11 bin ton; binde 1. Ya, toplam rakam içerisinde herhangi bir ağırlığı yok.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Özel şirkete neden bu avantajı veriyorsunuz, onu anlamadım.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Hayır, hayır, dediğiniz gibi değil, bu şeyi ya açıklayamadınız veyahut da... Bizim, burada, bu maddeden okuduğumuz, Türkiye'nin hazarda ve seferde ihtiyaç duyduğu, hazır bulundurması gereken bir stok var. Bu stoku tutanların bir kısmı işte belediyeler, otobüs işletmeleri ve saydığınız kuruluşlar. Fakat onlar bunu tutarken bir finansman maliyeti var, beş yıllık, beş aylık, on aylık stoku alıyor, baştan peşin para ödüyor dolayısıyla beş ay o stoku idame ettirmek için harcadığı paranın faizi vesairesi var, o buna finansman yükü getiriyor. Onu bu yükten kurtarmak için muaf tutuyorsunuz ve stoktan da saymıyorsunuz. "Stok o kadar azalıyor." diyor. Bunu nasıl telafi edeceksiniz?

TAMER DAĞLI (Adana) - Şimdi, zaten toplam 36 tane lisans verilmiş bu durumda firma var. Bunlardan, serbest kullanıcılardan sadece 5 tanesi yani az önce bahsettiğim firmalar, 20 bin tonun üzerinde tüketimden dolayı ulusal petrol stoku yükümlüsü pozisyonuna düşüyor. Biz, bu rakam, binde 1, toplamı etkilemediği için maliyetlerini artırmamak adına böyle bir düzenleme getiriyoruz.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Diyorsunuz ki siz: "100 tonsa 98 ton olsun, 2 tonu tolere edelim." Dolayısıyla...

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Benim anladığım kadarıyla bu 5 şirkete bir maliyet avantajı sağlamış oluyorsunuz çünkü finansman maliyetinden kurtuluyorlar, stok tutmamak...

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - O doğru, evet. Bir o var, bir de stoktan düşüyor onu.

TAMER DAĞLI (Adana) - Ama stoku etkilemiyor, binde 1.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Stoku etkiler veya etkilemez, o konu şimdi bir tarafa ama "Bu maliyet avantajını niye yaratıyorsunuz?" sorusunun cevabını istiyoruz.

BAŞKAN - Ya "Çıkış noktanız nedir?" diye soruyorlar Sayın Dağlı.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yani "4 tane kamu kuruluşu" dediniz ama burada bir de özel kuruluş var. Kamu kuruluşu gerekçeniz ne? "Bunlar zaten kamu kuruluşu" dediniz. Değil ama, bir tanesi özel. Gerekçeniz nedir yani? Hani, bir tane de özel sektör şirketine avantaj sağlıyorsunuz.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Yani belediyeler buradaki bu finansman maliyetini azalttıkları için, örneğin, otobüs biletlerinde indirime mi gidecekler, metro fiyatları ucuzlayacak mı?

TAMER DAĞLI (Adana) - Evet, maliyetini düşürecek belediyeler.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, kamuyu anladık Sayın Tamer Bey. Özel sektöre niye bu avantajı veriyorsunuz? Yani 1 tane şirkete... Bütüne, genele teşmil etmiyorsunuz, 1 şirkete özel...

TAMER DAĞLI (Adana) - Zaten 1 tane firma var. Şöyle söyleyeyim: Özel bir şey değil o.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama gerekçede "kamu" şeklinde...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kamuya avantaj sağlıyorsa özel de faydalansın. Niye bu kadar karşı çıkıyorsunuz? Özel sektör de faydalansın.

TAMER DAĞLI (Adana) - Kamuya avantaj sağlarken bir tane de özel sektörde, o, faaliyette bulunduğu için dâhil oluyor yani.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "36 tane firma var burada." dediniz.

TAMER DAĞLI (Adana) - Onların şeyi yok, serbest kullanıcı pozisyonunda şey değil, 5 bin ton sınırında sıkıntısı yok.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - İstanbul İETT bu finansman maliyetinden kurtulunca otobüs biletleri...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Şirkete özel yasa yapmayın.

TAMER DAĞLI (Adana) - Şirkete özel değil ya o, tamamen...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Şirkete özel yasa çıkmaz yani buradan.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Şirkete özel çıkar mı?

TAMER DAĞLI (Adana) - Burada amaç, kamuyu...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bir devlet bir şirkete özel yasa çıkarmaz.

TAMER DAĞLI (Adana) - Ya, şirkete özel değil ki bu.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yani devlet... Bir cepten bir cebe gidiyor, bunun bir şeyi yok...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Nasıl bir cepten bir cebe?

TAMER DAĞLI (Adana) - DSİ...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama özel sektöre...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ne alakası var ya? Stok maliyetini düşürüyorlar.

BAŞKAN - Arkadaşlar, cepten cebe giden bir şey yok. Niye konuyu başka yöne değiştirdin, saptırdın? Burada sadece stok bulundurma yükümlülüğüne ilişkin bir düzenleme yapılıyor. Ne cebi, sen de... Aklın cepte...

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - O cümle bile doğru değil.

BAŞKAN - Hangisi?

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Yani "A" cebinden "B" cebine geçiyorsa...

BAŞKAN - Yanlış mı?

TAMER DAĞLI (Adana) - Öyle bir şey yok ki zaten.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Böyle bir şey yok.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Hayır, bir dakika... Böyle bir şey olsa bile doğru değil, kaynakların etkin kullanılmamasından doğru değil.

BAŞKAN - Bak, öğrendin mi?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Öğrendik.

BAŞKAN - Tamam.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama özel sektöre avantaj sağladığı zaman da yanlış.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Ben arkadaşı desteklerim ayrı ama sizi desteklemiyorum, onu söyleyeyim yani.

BAŞKAN - Olur mu Sayın Yılmaz...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Özel sektör de Türkiye Cumhuriyeti'nin kurumu ya, faydalansın, ne var?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, bir tane şirkete özel yasa çıkar mı?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bir tane şirket bunu açmış, tek şirket bunu açmış.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Siz, Turkcell'e özel bir yasa çıkarabilir misiniz? Şimdi de sektöre özel çıkarıyorsunuz.

BAŞKAN - Arkadaşlar... Sayın Paylan, siz, bugün, buraya, tamamen provokatif bir amaçla oturmuş gibisiniz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, hayır...

AYŞE KEŞİR (Düzce) - Bizi ikna edin de biz de...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ya, Sayın Başkan, hepiniz güldünüz, Allah'ınızı severseniz ya. Hepiniz o anda güldünüz.

BAŞKAN - Size mi?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Neye güldük ya?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, bana değil.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Niye güldük?

BAŞKAN - Yok canım, niye gülelim.

TAMER DAĞLI (Adana) - Ya, Sayın Paylan, bu kaçıncı oldu, etik değil yaptığınız.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama güldüler.

TAMER DAĞLI (Adana) - Buranın saygınlığından bahsediyorsunuz, sürekli saygısızlık yapıyorsunuz yani hoş değil.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hiç saygısızlık yapmıyoruz.

TAMER DAĞLI (Adana) - Hoş değil.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Teklif getirmişsiniz, sorularımıza cevap arıyoruz ya, anlamaya çalışıyoruz.

TAMER DAĞLI (Adana) - Hakaret etmeden de sorabilirsiniz yani.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Anlamaya çalışıyoruz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Anlıyoruz, neyi anlamıyoruz?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Anlamaya çalışıyoruz.

KANİ BEKO (İzmir) - Şimdi, burada konuyu sulandırmaya hiç gerek yok.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sulandıran sizsiniz ya.

KANİ BEKO (İzmir) - Şimdi, sorulan soru çok net, diyor ki...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Kim sulandırıyor? Nasıl sulandırmaya getirdiniz?

KANİ BEKO (İzmir) - Siz sulandırıyorsunuz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Hayır Sayın Vekilim...

KANİ BEKO (İzmir) - Bak, arkadaşımız diyor ki...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sulandıran kim?

KANİ BEKO (İzmir) - Bir dinler misiniz beni...

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Bir oturur musunuz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ama cümleye başlarken yanlış yerden başlıyorsunuz.

KANİ BEKO (İzmir) - Siz cümlelere limon sıkıyorsunuz, limon.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Vekilim, sulandıran kim, limon sıkan kim?

KANİ BEKO (İzmir) - Bir şirkete siz özel önem gösteriyorsunuz. Açıklayın.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Öyle bir şey yok.

TAMER DAĞLI (Adana) - Bir şirkete özel bir önem gösteriyoruz demedim, böyle bir cümle de olmadı. Kamuda stok bulundurma yükümlülüğüyle ilgili bir düzenleme getiriyoruz, arada da o işte faaliyet gösteren 1 tane özel firma var dedim. O firmanın...

KANİ BEKO (İzmir) - Gerekçeleri sayın.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - O zaman bu özel şirketin sahipleri kim, sektörde ne yapıyor, ne işle meşgul? Onu da bir bilelim, öğrenelim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yandaş mıdır, şey midir?

TAMER DAĞLI (Adana) - Yok öyle bir şey, yandaş olmadığından eminim yani.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "Yandaş"ı var mı? Yandaş şirketler...

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Lojistik firması da olur...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Arkadaşlar, bir kanun çıkarıyoruz, teklif veriyorsunuz...

TAMER DAĞLI (Adana) - En azından bana yandaş değil, onu söylüyorum Sayın Paylan. Hemen konuyu farklı yere çekip gülmeyin yani... Yasayı getiren biri olarak... Yani hep söylüyorsunuz ama yaptıklarınız gerçekten etik değil.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama "yandaş değil" demek ne demek?

TAMER DAĞLI (Adana) - Yandaş değil... Ben, teklifi getiren biri olarak, bana yandaş değil anlamında söylüyorum.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Niye öyle yorumluyorsun Sayın Paylan?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yandaş olmayabilir ama gerekçeyi koyun ya, gerekçe nedir?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Stok maliyetini düşürmek için... Net bir şekilde anlıyoruz biz.

TAMER DAĞLI (Adana) - Stok maliyetini düşürmek diyorum gerekçe.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - 1 tek şirket...

KANİ BEKO (İzmir) - Bundan başka firma yok mu?

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Başkanım, burada sadece bir şey söyleyeceğim size...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Stok maliyetinin düşürülmesini söylüyoruz arkadaşlar. Net bir şekilde anlaşıldı.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Arkadaşlar, bir dakika...

TAMER DAĞLI (Adana) - Evet, dinliyorum efendim.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Bakın, arkadaşlar, buradaki sorun şu bence: Bu şirketlerin özel sektöre ait olmuş olmasının bilinmesi lazım. Niye? Çünkü bu şirketin de rakipleri olabilir ve dolayısıyla da bu şirkete biz özel bir muameleyle maliyetlerini düşürme imkânlarını konuşacağız.

TAMER DAĞLI (Adana) - Zaten yok, olsa o da dâhil olur. Ya, bir firma...

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Başkanım, bunu maddeler üzerinde tartışalım.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - O firmadan bahsediyoruz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ama "o firma rakip" diye bir şey yok zaten.

TAMER DAĞLI (Adana) - Rakip yok.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - O firma maliyet avantajı elde ettiği zaman...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Arkadaşlar, stok maliyeti... Toplam ihtiyacın binde 1'iymiş zaten bu, toplam ihtiyacın binde 1'i ve faydalanan...

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - İsterse on binde 1'i olsun.

TAMER DAĞLI (Adana) - Evet, madde 13: "5393 sayılı Belediye Kanunu'na..."

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Toplumsal bir faydası olabilirdi, buna da "evet" diyebilirdik ama bunu bize açıklayın diyoruz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Açıklıyor zaten, "stok maliyetinin düşürülmesi" diyor sayın vekilim.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Hayır, açıklanmadı.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama 1 şirkete avantaj sağlıyoruz, bir tek özel şirkete avantaj sağlıyoruz.

TAMER DAĞLI (Adana) - Devlet Demiryolları, İstanbul Büyükşehir Belediyesi, EÜAŞ...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ya, Sayın Paylan, 5'i geçse 5'i faydalanacak, 10'u geçse 10'u faydalanacak; 1 kişi geçmiş... 1 firma geçiyor, ne yapsın yani?

BAŞKAN - Ya "Sadece 1 firma var." diyor zaten, 1 oyuncu var yani.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Rakibi olması lazım. Rakibi yoksa bir firmayı tekel yapamazsınız.

BAŞKAN - Ezin, öldürün özel sektörü.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, tekel yapamazsınız.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Vallahi, işi zorlaştırmak için her şeyi yapıyoruz, bravo.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Rakibi varsa anlaşılır ama rakibi yoksa sen ona özel bir avantaj sağlıyorsun.

TAMER DAĞLI (Adana) - Ben devam edeyim mi Başkanım?

BAŞKAN - Sen devam et Sayın Dağlı.

TAMER DAĞLI (Adana) - 5393 sayılı Belediye Kanunu'na geçici madde eklenerek personelinin çocukları için kreş ve gündüz bakımevi hizmetini bütçesinden hizmet alımı yoluyla karşılamış olan belediyeler, büyükşehir belediyeleri ve bağlı kuruluşlarının suç teşkil etmeyen uygulamalarından dolayı herhangi bir idari ve mali yaptırıma tabi tutulmaması yönünde düzenlemeyi esas almaktadır madde 13.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Burada da eğer bir eylem varsa bu eylem de suç teşkil etmiyor ise o zaman böyle bir düzenlemeye ne gerek var?

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Madde üzerinde tartışalım.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Bir eylem var, bir fiil var, bir şey yapılmış ve bu, suç teşkil etmiyor ama buna rağmen bir düzenleme yapılıyor, birileri hakkında soruşturma yapılmıyor. Bunun mantığını anlamış değiliz. Belki makuldür bu ama izah edin bize. Niye bu düzenlemeye gerek var?

TAMER DAĞLI (Adana) - Madde üzerinde...

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Arkadaşlar...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tümü üzerinde konuşacağız da anlayalım. Anlamadan nasıl konuşacağız?

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Arkadaşlar, bakın, burada usule uymazsak bir yere gidemeyiz. Teklifin altında benim de imzam var.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Tamam anlatıyor. Soruyoruz, ne var bunda?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Şimdi, bunun geneli üzerinde konuşmayacak mıyız? Maddelerine geçilmesini oylamayacak mısınız? Yani, oylamayacak mısınız maddelere geçilmesini?

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Evet ama böyle bir usul yok ki.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama anlamadan nasıl...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bitirsin bir.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Maddelere geldiğinde de konuşacağız.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Başkanım, siz mi yönetiyorsunuz, Cemal Bey mi yönetiyor?

BAŞKAN - Vallahi, benim dışımda hepiniz yönetiyorsunuz, onu biliyorum.

TAMER DAĞLI (Adana) - 2011 tarih ve 6111 sayılı Kanun'un geçici 12'nci maddesiyle il özel idareleri tarafından yürütülen su ürünleri üretim tesisi ve su ürünleri yetiştiriciliği yatırımlarında ihtiyaç duyulan su ve su alanları ile deniz ve iç sulardaki su ürünleri istihsal hakkının kiralanması Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına devredilmiştir. 1/1/2020 tarihine kadar Hazinenin veya DSİ Genel Müdürlüğünün mahiyetinde veya devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan deniz ve iç sularda veya bu yerlerden su alınarak karada yapılacak su ürünleri üretim tesislerinde veya bu alanları ıslah etmek suretiyle projeye dâhil olarak yapılacak su ürünleri yetiştiriciliği yatırımlarında ihtiyaç duyulan su ve su alanları ile deniz ve iç sulardaki su ürünleri istihsal hakkının kira teknik şartları, süreleri ve yıllık bedelleri üretim yerlerinin özellikleri dikkate alınarak Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığınca tespit edilir.

BAŞKAN - Bu konuda kim var burada? Bu maddeyle ilgili bürokrat kim var?

BALIKÇILIK VE SU ÜRÜNLERİ GENEL MÜDÜRÜ MUSTAFA ALTUĞ ATALAY - Ben varım efendim.

BAŞKAN - Tamam hocam.

Buyurun Sayın Dağlı.

TAMER DAĞLI (Adana) - Bu yerler gerçek ve tüzel kişilere, gelirleri il özel idarelerine, il özel idareleri kaldırılan illerde ise genel bütçeye ait olmak üzere Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından kiraya verilir. Böylece bölgeler ve iller arasında adil olmayan uygulamalar ortadan kaldırılmış, yatırımların önündeki en önemli engeller arasında yer alan yüksek kira bedellerinde ölçülülük sağlanmış ve kiraya verme işlemleri daha hızlı bir şekilde gerçekleştirilmiştir, kiralama düzen ve standardı sağlanmıştır. Söz konusu uygulama 1/1/2019 tarihinde bitmiş, bu maddeyle 1/1/2020 tarihine uzatılarak uygulamada devamlılık ve sektörde yaşanması muhtemel sorunların önlenmesi amaçlanmaktadır.

BAŞKAN - Pardon, 11'inci madde EPDK'yle ilgiliydi değil mi?

TAMER DAĞLI (Adana) - Evet.

BAŞKAN - Kim var EPDK'den?

EPDK PETROL PİYASASI DAİRESİ GRUP BAŞKANI ÖZGÜR ÇAKIR - Ben varım efendim.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sayın Başkan, orada bir prensibimiz vardı.

BAŞKAN - Kurumunuzla temas kurun, başkan yardımcısı düzeyinde katılım istiyorum yoksa maddeyi çekeceğim.

Bütün ilgili bürokrat arkadaşlara söylüyorum: Sayın Dağlı'nın teklifinde ilgili kurumlar varsa, o kurumların en üst düzeyde temsilini istiyorum Komisyonda.

Evet, Sayın Dağlı, buyurun.

TAMER DAĞLI (Adana) - Teşekkür ediyorum Başkanım.

15'inci madde: 6331 sayılı Kanun'un geçici 4'üncü maddesi uyarınca, tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerine hizmet vermekte olan 3.078 adet (C) sınıfı iş güvenliği uzmanı, 1/1/2019 tarihinden itibaren bu görevlerini yerine getirememektedir. Bir üst tehlikeli sınıfta görevlendirilebilme kapsamında 2.804 adet B sınıfı iş güvenliği uzmanı da çok tehlikeli sınıfta yani (A)'da yer alan iş yerlerinde hizmet vermektedir. Maddeyle, tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerinde görev yapan (C) sınıfı iş güvenliği uzmanlarının ve çok tehlikeli sınıfta yer alan iş yerlerinde hizmet verebilmekte olan (B) sınıfı iş güvenliği uzmanlarının hizmet verme süreleri, kamu kurumları ve 50'nin altında çalışanı olan az tehlikeli iş yerlerinin hizmet alma yükümlülüğünün yürürlük tarihi olan 1/7/2020'yle eşleştirilerek ilgili kimseler için daralan iş piyasasının ve iş gücü piyasasının da ihtiyaçları göz önünde bulundurularak uzatılması amaçlanmaktadır. Yani iş güvenleri uzmanlarının...

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Bir şey sormak istiyorum bununla ilgili: Neden sistemden iş güvenliği uzmanları düşmeden önce bu düzenleme ya da uzatma getirilmedi? Şu anda birçok şirkette bu uzmanların hepsi sistemden düştü ve bu şirketler yeni istihdamlar sağlamak zorunda kaldı. Yani tehlikeli iş yerleri, (B) sınıfı, (C) sınıfı düştü, yeni iş yerleri sistemde (B) sınıfı tanımlamak zorunda kaldılar yani birçok mağduriyet oluştu. Neden zamanında bu düzenleme yapılmadı da şimdi yapılıyor?

TAMER DAĞLI (Adana) - Şimdi, şu anda iş güvenliği uzmanı arkadaşlar bize bundan dolayı teşekkür ediyorlar yani bir gecikme olduğunu bildirmediler.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hangi uzmanlar teşekkür ediyorlar? Şu anda telefonlar durmuyor.

TAMER DAĞLI (Adana) - (C) sınıfı özellikle.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Tamam (C) sınıfı teşekkür ediyor, (A) ve (B) ne olacak?

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Bir tek (C) sınıfından teşkil değil ki iş sağlığı ve güvenliği uzmanlığı; (A) sınıfı var, (B) sınıfı var.

TAMER DAĞLI (Adana) - Onlar da şimdi faydalanacak işte. İşte şikâyet geldiği için bu konuyu bugün gündeme getirdik.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Ama zaten bir sürü mağduriyet oluştu.

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - (A), (B), (C) ne yapıyor? Anlayacağımız dilden izah eder misiniz?

TAMER DAĞLI (Adana) - (A), çok tehlikeli...

DURMUŞ YILMAZ (Ankara) - Hayır hayır. Tehlikeli olduğunu biliyorum da... Özel şirketlerin kurulmasına izin verilmiş anladığım kadarıyla ve bunlar da yine kamunun belirlediği kurallar çerçevesinde uzman almışlar, kamunun yaptığı sınav sonucunda geçmişler, sertifikalandırılmışlar, bu özel şirketlerde kamu adına...

BAŞKAN - Arkadaşlar, tam tutanak var, bu söylediklerinizin hiçbiri tutanaklara geçmiyor.

Lütfen Sayın Dağlı, siz bitirin önce.

TAMER DAĞLI (Adana) - 16'ncı madde...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bu kadarla mı geçeceksiniz 15'inci maddeyi?

TAMER DAĞLI (Adana) - Üzerinde konuşulacak.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ama anlamadık yani. Bu kadarla mı geçeceksiniz? Hiçbir şey söylemediniz, hiç bilgi vermediniz.

AYŞE KEŞİR (Düzce) - Maddelerde de konuşacağız.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - "Uzmanlardan şikâyet geldi, mağduriyeti giderdik." dediniz. Bu yeterli bir açıklama değil. Tutanaklara geçmesine gerek yok, mikrofonu açalım o zaman.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - İlgili bürokrat burada mı? Getiren kişi açıklasın o zaman.

BAŞKAN - Evet, siz devam edin lütfen.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hayır, var mı ilgili kurumdan...

BAŞKAN - Canım, Allah Allah! Sayın Tamer Dağlı sunumunu yapar, eğer ek bir bilgi, bir şey istiyorsak da süreç içerisinde maddeyi görüşürken alırız bunları yani.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Paylan Bey, ben size bu madde geldiği zaman açıklayacağım.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Maddelere geçmeden açıklayın, buyurun açıklayın.

BAŞKAN - Efendim, bir dakika müsaade edin ya.

Siz de mi teklif sahibisiniz Sayın Güneş, imzanız var mı?

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - İmzayı kaçırdım Başkanım.

BAŞKAN - Sayın Dağlı, buyurun.

TAMER DAĞLI (Adana) - 16'ncı maddede, tarımsal üretimin sürdürülebilirliğinin desteklenmesi amacıyla, tarımsal üretime devam etmeleri şartıyla; Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası AŞ ve tarım kredi kooperatifleri tarafından kullandırılan tarımsal kredi alacaklarından 31/12/2018 tarihi itibarıyla tasfiye olunacak alacaklar hesabına aktarılanlar ile borçları çeşitli afetler nedeniyle zarar gören gerçek veya tüzel kişi üreticiler bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi izleyen üçüncü ayın sonuna kadar banka veya kooperatife başvuruda bulunulması kaydıyla bu kanunun 1'inci maddesinden, ikinci ve üçüncü fıkralarda belirtilen hükümler de dikkate alınmak suretiyle yararlandırılırlar. Özellikle Ziraat Bankası ve tarım kredi kooperatiflerinden kredi kullanmış veyahut da doğal afet nedeniyle zarara uğramış çiftçilerimizin borçlarının yapılandırılmasıyla ilgili. Yapılandırmada yüzde 15 oran öngörülüyor. Bunun yüzde 5'ini Hazine, yüzde 10'unu da çiftçilerimiz karşılayacak. Daha önce bu anlamdaki yapısal düzenlemedeki tarihlerin de 2020 olarak belirlenmesi öngörülmüştür.

Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce bu kanunun 1'inci maddesi uyarınca yapılandırılan ve ödemeleri hâlihazırda devam eden krediler bu madde hükmünden etkilenmez. Ancak, başvurmaları durumunda, üreticiler bu madde hükümlerinden faydalanabilirler.

Teşekkür ediyorum Başkanım, sunum bu kadar.