KOMİSYON KONUŞMASI

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Şimdi, hazır, Avrupa Birliğiyle ilgili genel müdürlüğümüz buradayken... Geçtiğimiz dönemde Gümrük Birliği Anlaşması'nın güncelleneceği yönünde Ekonomi Bakanının bir açıklaması vardı. Burada tarım ürünlerini gümrük birliği kapsamıyor. Ama Gümrük Birliği Anlaşması imzalanırken belli başlı ürünlerde tavizler vermiştik, belli başlı kotalar elde etmiştik, bu kotaları sanayicilere ve tarım satış kooperatifleri ve birliklerine kullandırıyoruz. Şimdi, 300 bin ton yağlı tohumlu bitkinin, daha doğrusu ayçiçeğinin sıfır gümrükle gelmesi söz konusu. Geçtiğimiz günlerde katıldığımız Trakya Birlik Genel Kurulunda "Bize 50-60 bin ton tarife kontenjanı sağlanacak." dendi. Bu konuda bir bilgi var mıdır sizlerde? Çünkü madem biz şu an tali komisyon olarak görev yapıyoruz ama uluslararası ilişkileri konuşuyoruz, uluslararası ilişkilerde de Türkiye'nin nihai hedefi Avrupa Birliğine tam üye olmak. Bunun da en önemli kıstası ortak tarım politikasına uyum sağlayabilmek. Ortak tarım politikasına uyum sağlayabildiğimizde ciddi anlamda bir finansman desteği geleceğini biliyoruz ama eğer siz Türk tarımının bu hâliyle Gümrük Birliği Anlaşması'nı revize ederseniz Türk tarımı ciddi anlamda çöker. Zaten gümrükler birleştiği zaman belli başlı ürünlerde, örneğin buğdayda yüzde 80'lerle koruyoruz, ette yüzde 200'lerle koruyoruz, zaman zaman bunları düşürüyoruz; böyle bir çalışmamız var mıdır?

Yine, tabii Türkiye tarımının ciddi sorunları varken bizim Tarım Komisyonu olarak bu konuları konuşmayıp uluslararası anlaşmalar çerçevesinde yaptığımız çalışmaları konuşmamızın yanlış olduğunu düşünüyorum.

Bir şeye daha dikkat çekmek istiyorum. Ciddi anlamda sütte sıkıntı var. Bu konu konuşulmadığı için açıklıyorum. Yem ve süt paritesi çok bozuldu. Yem fiyatları süt fiyatlarını geçti ve nedense süt hayvanları da kesilmesine rağmen biz bu konuda bir destek yapmıyoruz. Şu anda piyasalarda süt nasıl bulunuyor? Bize gelen bilgiler -ben buradan uyarmak istiyorum Tarım Komisyonundaki arkadaşlarımı- "buzağı maması" adı altında süt tozu ithal edildiğine yönelik bilgiler var. Daha önce Faruk Çelik döneminde, fazla olan sütü alıp süz tozu yapıyorlardı, buna karşıydık ama bu bir şekilde, fazla olan sütün değerlendirilmesine yol açıyordu. Şimdi tamamen süt tozu ithalatı yapıyoruz ve bunu da "buzağı maması" adı altında yapıyoruz. Ayrıca bazı süt ürünlerinde ciddi anlamda hile yapıldığı söyleniyor. Burada "sütte oyun" diyebiliriz. Örneğin, ne yapıyorlar? Bakın, fazla olan sütün içilmesi, yardıma muhtaç kesimlere okul sütü olarak değerlendirilmesi gerekirken biz şunları yapıyoruz: Birçok süt ürününde süt kullanılmıyormuş. Örneğin, piyasada kemik unu ve nişasta ağırlıklı olarak -süt de tabii katılıyor- böyle bir karışımdan peynir yiyoruz. Bunlar basında yer aldığı için söylüyorum. Bu konuda denetimlerimiz var mıdır?

Teşekkür ediyorum.