KOMİSYON KONUŞMASI

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Hepinize iyi günler.

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; size göre sorun yok yani biz niye "Gündeme geçmeyelim." diyoruz? Böyle bir gündem olmaz ki. Türk tarımı çöküş içerisinde, bize göre sorun çok, size göre sorun yok. Hani şeye benziyor bu, İstanbul fethedilirken Bizanslılar meleklerin cinsiyetlerini tartışıyordu; şimdi, Türk tarımı çöküyor...

SELAHATTİN MİNSOLMAZ (Kırklareli) - Yok canım!

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Tabii, canım, hayvancılık bitmiş, fiyatlar yükselmiş, gübrede sıkıntı var, çiftçi gübre kullanamamış. Ya, bizim bunları konuşmamız gerekmez mi? Bizim Türk tarımını ayağa kaldırmamız gerekmez mi? Hatta acilen toplantılar yapmanız gerekmez mi? İslam ülkeleri gıda güvenliği... Gıda güvenliğini sağlayacaksak, insanlarımızı sağlıklı ve dengeli besleyeceksek bunları tabii ki konuşmamız lazım. O yüzden biz, bana göre ve bize göre -bakın, biz konuşuyoruz Cumhuriyet Halk Partisi olarak- bir sorun var ama siz bu sorunu görmezden geliyorsunuz, gündem maddeleri içerisinde bu yok. Biz de bu gündemi beğenmediğimiz için, böyle bir gündemle toplanalım ama gündemi değiştirelim, birkaç madde daha ekleyelim diyoruz. Bu sorunları nasıl çözebiliriz, yem fiyatlarını nasıl ucuzlatabiliriz, çiftçinin eline geçen destekleri nasıl artırabiliriz, ithalatı nasıl çözümleyebiliriz? Bakın, bu ülke yaklaşık iki yıldan beri gümrük vergilerinden para kazanamıyor. Siz harıl harıl vergileri yeniden yapılandırmaya çalışıyorsunuz, askerliği bedelli yaptınız, tamam, para kazanmaya çalışıyorsunuz, bütün vergileri yeniden yapılandırmaya çalışıyorsunuz ama gümrük vergisi toplamıyorsunuz. Neden? Gıda fiyatlarını bir türlü dengeye sokamıyorsunuz, her şeyi ithalatla çözmeye çalışıyorsunuz. Bunları konuşmayacağız da neyi konuşacağız yani gündemde bunlar olması gerekmez mi? Yazıktır, günahtır. Yani bu ülkede her beş kişiden 1'i çiftçi ve bütün insanları ilgilendiriyor, sağlıklı ve dengeli beslenmek istiyoruz. İşte, arkadaşlar da bahsetti, nişasta bazlı şekerin kotası düşürüldü; iyi, kim denetliyor, denetleyen kurum nerede? Kapattınız, Bakanlığa aldınız, açıklıyorlar mı bir rapor? Dün bir rapor çıktı, şeker kotası 2 milyon 700 bin ton. Ne kadarı nişasta bazlı üretiliyor, ne kadarı tüketiliyor, neden NBŞ üreticileri hiç itiraz etmiyorlar, destek de vermiyorlar, ne olduğu belli değil? Yani bizim bunları konuşmamız lazım. Gündemde bunlar var, siz kalkıyorsunuz aynen Bizanslıların "Melekler acaba erkek mi, dişi mi..." Bunları konuşuyoruz biz. Bunlar tabii ki konuşulsun, ama bunlar... Bir de tali komisyon yani Tarım tali komisyon olur mu arkadaşlar ya? Ana Komisyon ya, biz ana Komisyonuz. Beslenemezsek, insanlarımızı sağlıklı ve dengeli besleyemezsek... 82 milyon kişi olduk TÜİK'in son verilerine göre, Tarım ana Komisyon olmaz da tarımın konuları konuşulmaz da ne konuşulur? Her getirdiğiniz torba yasada bir mera talanı var. Gelişmiş ülkelere baktığınızda ya da hayvancılığı iyi ülkelere baktığınızda meralar korunuyor, biz termik santralleri meralara yapabiliyoruz, mineral madenleri oralarda arayabiliyoruz, haberleşme, baz istasyonlarını meralara koyabiliyoruz. Yani bunlar geliyor mu hiç Komisyona? Tarım Bakanlığının bütçesi geliyor mu? Bu bütçe Genel Kurula iniyor sadece, biz buralarda niye konuşmuyoruz?

Yani o yüzden bu gündeme katılmıyorum, arkadaşlarımın da katıldığını sanmıyorum; gündemi değiştirmek için bir oylama yapalım, yeni maddeler eklemek için bir oylama yapalım; Başkansınız, uygun görürseniz ama bunları konuşmazsak biz tarihî vebal alırız. Bizler kendi illerimizde seçilmiş... Ben 400 bin kişinin temsilcisiyim Edirne Milletvekili olarak ama Türkiye Cumhuriyeti'nin, 82 milyon kişinin temsilcisiyim. Yarın demezler mi bizim çocuklarımız "Türk tarımı bitirilirken Tarım Komisyonu hiç toplanmamış, bu sorunları görmezden geldiniz." diye. Ben bu sorumluluğu üzerimde taşıdığımı hissediyorum ve hep beraber bu sorumluluğu taşıdığımızı hissediyorum.

Tekrar, gündemi değiştirelim, bu konuları konuşalım, belki bu konuları konuşmak içinizi acıtabilir ama gerçekler, acı da olsa gerçektir.