KOMİSYON KONUŞMASI

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Sayın Başkan, değerli milletvekili arkadaşlarımız; tabii burada ceza vermenin ötesinde, görevin layıkıyla yapılıp yapılmaması veyahut da yapılacak denetlemeye karşı konulup konulmaması yönünde bir değerlendirme var bu maddenin içinde. Bu nedenle, bir kere bana göre -ilk fıkrada- bu denetlemeye bir arkadaşın, teknik bir arkadaşın engel olacağını düşünmüyorum.

BAŞKAN - Eyvallah.

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Ancak işveren yukarıda baskı yapıyorsa -gelmedi- "Sakın ola ki bunları içeriye sokma, içeriye sokarsan, denetim yaptırırsan işine son veririm." dediği zaman buradaki teknik eleman ne yapabilir? Yani, bu cezaya razı olabilir veyahut da razı olmaz "Buyurun arkadaşlar." diyebilir. Dolayısıyla, bana göre ilk şeyde bine düşürüp sonra 5 bine çıkarmak uygun olabilir çünkü cezalandırmalarda bu hep esastır -bir hukukçu olarak da bunu değerlendiriyorum- yani birincide, işte, bir alt ceza...

BAŞKAN - Ben bir işveren olarak düşünüyorum, siz de bir işverensiniz.

KAZIM ARSLAN (Denizli) - Evet, tabii. İkincilerde, üçüncülerde artırılmak suretiyle genelde cezalandırılma uygulamaları yapılır. Bence birincide bin, ikincide 5 bin, öbürünü de bin ve 2 bin şeklinde düzeltmek suretiyle, buna bir iyileştirme yapmak suretiyle düzeltmekte fayda var diye düşünüyorum. Gerçekten buradaki yük tamamen orada görev yapan nezaretçi arkadaşımızın yükü, sorumluluğu. Yani, bunun aslında bağımsız bir kuruluş tarafından, işte yapı denetimlerde olduğu gibi olması belki daha uygun olabilir ama bu sistem burada düzenlenmediği için bu şekilde bunun düzenlenip hem teknik elemana yük getirecek ve aşırı ceza getirebilecek, mali yük getirebilecek bir durumdan da kurtarmak gerekir diye düşünüyorum.