| Komisyon Adı | : | KADIN ERKEK FIRSAT EŞİTLİĞİ KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 04 .02.2015 |
CANDAN YÜCEER (Tekirdağ) - Şimdi, herkes niyetlerini söylüyor ama ortada bazı gerçekler de var. Yani biz bu gerçekler üzerinden konuşmak zorundayız. Sizin de niyetiniz çok iyi olabilir, bizlerin de niyeti, buradaki herkesin niyetinin çok iyi olduğunun hiçbirimizin kuşkusu, endişesi yok ama Türkiye'nin bazı gerçekleri var yani Türkiye'de bir kadın sorunu var, kadın emeğinin de sorunu var, kadın yaşamının sorunu var, ekonomik anlamda, eğitim anlamında, şiddet anlamında, siyasette. Allah aşkına, bakın, en azından, hepimiz Parlamentodayız, milletvekiliyiz, kaçta kaçız, oranımız? Tabii ki her şey rakamlardan ibaret değil ama bu, bazı gerçeklerin de yansıması. Dolayısıyla bu gerçekler üzerinden konuşmak lazım. "Ne yapabiliriz?"in en iyisini yapabilmek lazım diye düşünüyorum. Sayın Genel Müdürümüz aslında çok açık bir şekilde ifade etti "Asıl niyetimiz bu." dedi. Yani şimdi hani kadınlar bahane, önemli olan biz bundan sonuç almak istiyoruz, yani tüm çalışma yaşamını bunun üzerine yani geçici iş ilişkisi üzerinden kurgulamak istiyoruz diyor. Yani şimdi bunların getireceği çok büyük sıkıntılar var. Yani biz bunu Soma'da yaşadık, çok geçmedi üzerinden, Soma'da yaşadık bunun örneklerini. Nasıl olduğunu, bu sistemin nasıl çalıştığını, işçilerin ne pahasına, ölmek pahasına, açlıkla terbiye olduktan sonra o işi kabul ettiğini gördük. Yani bu süreçte geçici işçi sistemi özel istihdam bürolarıyla olacak, olabilecek, bu, bunun ötesine geçemeyecek ki. İnsanlar açlıkla terbiye olacak, görecek, dediğiniz gibi uzun süre işsiz kalacak. Zaten rakamlar ortada yani şu an üniversite işsizliği, üniversite genç mezun işsizliği yüzde 30'lara vurmuş durumda. Kadınları zaten söylemiyorum bile. Biraz önce söyledim genç işsizliğini, yüzde 20'lerde. Yani hâl böyleyken, ortadayken, bazı gerçekler varken, biz yeni üretim alanı yaratmıyorsak, istihdam alanları yaratmıyorsak kendi politikalarımızı üretmeye dair kurgulamamışsak, sadece sömürü üzerinden, bu emek sömürüsü, diğer alanlardaki sömürü üzerine kurgulamışsak olacak şu: Bu insanlar hastalandığında ne olacak? Şimdi, bu maaş da alacak bir miktar, asgari ücretin altında. Genel Sağlık Sigortası ne olacak? Bu insanlar emekli olabilecekler mi? Gelecekte kendilerine bir güvence hissedebilecekler mi? Siz bunu sağlayabiliyor musunuz bu sistemle? Sağlayamıyorsunuz, yani sağlayamadığınızı da biraz önce söylediniz, dediniz ki: "Aradaki sözleşmeye bağlı, büro ile işçi arasındaki sözleşmeye bağlı." Nasıl koruyacaksınız o işçiyi? Açlıkla terbiye olmuş, evde ekmek bekleyen çocukları olan kişileri, kadını, erkeği nasıl koruyacaksınız o işverenden, o bürodaki kişilerden? Yani bu bizim görevimiz değil mi? Sosyal devlet olmanın gereği bu değil mi? Ama siz masaya oturtuyorsunuz ve eşit şartlarda oturtmuyorsunuz; o masadan ne barış çıkar ne bir gelecek çıkar ne de insana yaraşır bir yaşam çıkar. Bunu göz ardı etmemek zorundayız.
Biz de Cumhuriyet Halk Partisi olarak özellikle özel istihdam bürolarına zaten hani bugüne kadarki esnek çalışmaya işte, emek sömürüsüne karşı tavrımız, duruşumuz, ifadelerimiz nettir, bu madde üzerinde de ciddi kaygılarımız ve endişelerimiz vardır. Kadınlarla başlayacak gibi görünüyor ama genele yayılması hiç de uzun zaman almayacak gibi görünüyor. Bunun sonuçlarını da hep beraber ödeyeceğiz diye düşünüyorum.
Teşekkür ederim.