KOMİSYON KONUŞMASI

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Bu 4'üncü maddemizde, bildiğiniz gibi Yargıtayın bozma sözleşmesi dediği ve iş hukukunda da ikale uygulaması denilen bir konu var. Söz konusu sözleşmelerde, işten ayrılan hizmet erbabına sır saklama yükümlülüğü, rekabet etme yasağı, tüm hak ve alacaklarını aldığına ilişkin taahhüt verilmesi ve dava açılmaması gibi yükümlülükler getirilmektedir. Yine söz konusu sözleşmelerde, işverenler tarafından işten ayrılan veya emekli olan hizmet erbabına ikale sözleşmesi kapsamında kıdem tazminatıyla birlikte veya kıdem tazminatı yerine iş kaybı tazminatı, iş güvencesi tazminatı, ek tazminat, ikale tazminatı, iyi niyet ödemesi, paket ödemesi ve teşekkür ödemesi gibi adlar altında çeşitli ödemeler yapılıyor. Gelir Vergisi Kanunu'nun 25, 61 ve 62'nci maddeleri uyarınca işten ayrılanlara ikale sözleşmeleri kapsamında işverenlerce kıdem tazminatı ödemeleri hariç diğer adlar altında yapılan ek ödemeler ücret kabul edilerek vergilendirilmektedir. Daha sonra çalışanlarca zaman aşımı süresi içinde düzeltme ve şikâyet müracaatıyla söz konusu ödemeler üzerinden kesilen vergilerin iadesi talebiyle mahkemelerde dava açılmaktadır. Açılan davalar ki bugüne kadar yaklaşık 15 bin dava açılmış ve tamamına yakını idarenin aleyhine sonuçlanmıştır. Yersiz olarak kesilen vergilerin iadesiyle birlikte bu verginin vergi dairesine yatırıldığı tarihten itibaren faiziyle birlikte iadesine karar verilmekte, yargılama giderleri ve vekâlet ücretleri de yine idarenin üzerinde kalmaktadır.

Bu ödemeler üzerinden kesilen vergilerin iadesi talebiyle oluşan ihtilaflar idare aleyhine sonuçlandığından, 7103 sayılı Kanun ile 27/3/2018 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu'nun 61/7 ve 25/(7)'nci maddelerinde yapılan değişikliklerle ihale sözleşmesi kapmasında ödenen tazminatlar iş kaybı tazminatları, iş sonu tazminatları, iş güvencesi tazminatları gibi çeşitli adlar altında yapılan ödemeler ve yardımların Gelir Vergisi Kanunu'nun uygulamasında ücret sayılacağı ve ödemelere ilişkin istisna uygulaması netleştirilmiş durumdadır. Ancak bu 7103 sayılı Kanun'un yayımı olan 27/3/2018 tarihinden önceki dönemlerde yapılan ödemeler üzerinden kesilen gelir vergilerinin iadesine yönelik olarak çok sayıda dava açılmış ve açılmaya da devam etmektedir. Açılan davalarda yargı organlarınca idare aleyhine verilen kararlar müstakar hâle gelmiştir.

Yapılan bu düzenlemeyle, vatandaşlarla idare arasındaki bu ihtilafların sonlandırılması, idarenin ve yargının iş yükünün azaltılması, bütçeye yük oluşturan faiz, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti ödemelerinin önüne geçilmesi amacıyla 27/3/2018 tarihinden önce işten ayrılan hizmet erbabına yapılan ödemeler üzerinden kesilen gelir vergisinin ret ve iadesi sağlanmaktadır. Bu düzenleme yapılmasa dahi davalar idare aleyhine sonuçlandığından ve verilen kararlar müstakar hâle geldiğinden, kesinti suretiyle alınan vergilerin iade edileceği değerlendirilmektedir.

Düzenlemeyle, normalde iade edilmesi gereken faiz dâhil yaklaşık 250 milyon Türk lirasından ödenmeyecek faiz ödemeleri, yargılama giderleri ve vekâlet ücretleri nedeniyle 90 ila 100 milyon lira da tasarruf sağlanması beklenmektedir.

Durumu arz ederim.