| Komisyon Adı | : | AVRUPA BİRLİĞİ UYUM KOMİSYONU |
| Konu | : | |
| Dönemi | : | 24 |
| Yasama Yılı | : | 5 |
| Tarih | : | 04 .02.2015 |
PELİN GÜNDEŞ BAKIR (Kayseri) - Başkanım, şöyle bir şey rica edebilir miyim? Muhalefetteki arkadaşlarımızı dinleyelim, bir cevap verme babında iktidar olarak..
BAŞKAN - Bir dakika... Öyle bir usul yok, siz düğmeye basmışsınız, sıra sizde, siz buyurun efendim. Biz görüşlerimizi açıklayacağız, cevap diye bir şey yok.
EBU BEKİR GİZLİGİDER (Nevşehir) - Onu bakan olunca yaparsınız.
PELİN GÜNDEŞ BAKIR (Kayseri) - Yok efendim benim aile bakanı olma gibi bir niyetim yok, ben inşaat mühendisiyim.
Peki, çok teşekkür ediyorum vermiş olduğunuz bu fırsat için.
Tabii ben de 3 çocuk annesi bir milletvekili olarak ve eski bir öğretim üyesi olarak konuşmak istiyorum.
Şimdi, bu kanunda yapılan bazı maddelerin özelikle kadının istihdama devamının sağlanması ve garanti altına alınması hususunda çok faydalı olacağına inandığımı ifade etmek istiyorum. Özellikle bu yarı zamanlı esnek çalışma modelinin kadın istihdamını daha fazla sağlayacağı, kadınları işten kopartmayacağı, tam tersine belli bir süre sadece esnek olarak, giderek daha sonra tekrar eski tempolarına dönmelerine yardımcı olacağını düşünüyorum; bu yüzden de Hükûmetimizi kutlamak istiyorum. Tabii, kendi tecrübelerimden gene 3 çocuk annesi olarak, ben bu esnek çalışma modellerinden teknik üniversite profesörken de yararlandım hatta bütün akademik kariyerim boyunca da -siyasetten önce İTÜ'de hocaydım ben- bundan faydalandım ve bu sayede de 38 yaşında profesör oldum, erkeklerin 65 yaşında profesör olduğu İTÜ'de. Demek ki, bu beni kopartmamış, şimdi de aranızda olduğuma göre, partimiz de bütün çalışmalarda üç komisyon üyeliği de vermek suretiyle bana her türlü görevi verdiğine göre, demek ki ben kopmadığıma göre diğer hanımların da hiçbir surette işten, istihdamdan kopmayacağını, tam tersi belli bir süre esneyerek kırılmayacaklarını düşünüyorum. O bakımdan böyle maddelerin çok önemli olduğunu kendi tecrübelerimden ifade etmek istiyorum. Aksi takdirde, kadınlarımız seçim yapmak zorunda kalıyorlar. Özellikle -tabii erkeklerin kadınları anlamaları zor burada- anne sütüyle ilgili çok önemli konular var. Bütün Dünya Sağlık Örgütünün de tabii ilan ettiği üzere, bütün tıp camiasının da ilan ettiği üzere altı ay bebekler mutlak surette anne sütüyle beslenmeli. Bu anne sütü şöyle değil -şimdi erkekler bizi anlamayacaktır ama- madem buradayız çok açık konuşmak lazım. Sabah sağıp biberona koy, akşam dönünce tekrar sağarsın. Böyle olmuyor. Çünkü süt, bebek belli aralıklarla sürekli beslenmediği takdirde geri kaçıyor ve kayboluyor bir müddet sonra. Çok sık aralıklarla bebeğin beslenmesi gerekiyor ve süreyi bebek belirliyor, anne belirleyemiyor; bu, tabiatın verdiği bir şey. Dolayısıyla hiç değilse, ilk altı ay annelere bir esneklik sağlanması çok büyük önem arz ediyor, bebeğin sağlığı açısından çok büyük önem arz ediyor. Nitekim siyasette de bana AK PARTİ bunu sonuna kadar sağlamıştır, belli oylamalarda, süt izninde olduğum için bir saat, yarım saat o oylamalardan muaf sayılmışımdır ve bu sayede de -zaten bir sene maksimum bu iş sürüyor- ondan sonra kendi işimize aynen geri dönebiliyoruz.
Şimdi, tabii, bir başka husus, bunları söyledikten sonra, bu olumlu yanlarını kanunun söyledikten sonra, tabi, kreş ve gündüz bakımevlerinin de işin devamında çok önemli olduğuna inanıyorum. Zaten kanunda da, belediye ve yerel yönetimlerin kreş ve gündüz bakım hizmetini sağlamalarının zorunlu hâle getirilmesiyle ilgili çok olumlu maddeler var. 23'üncü ve 25'inci maddelerin çok olumlu olduğunu ifade etmek istiyorum. Kamuda da kreş ve gündüz bakımevlerinin işin devamında açılmasına hız verilmesi, belki ilave maddeler de eklenebilir bu kanuna. Eğer sivil toplum kuruluşlarımız bize görüşlerini iletirlerse -kanun teklifi olarak, madde değişikliği olarak da iletebilirler- biz bunları grup yönetimimize sunarız. Bu olumlu katkıları için de teşekkür ediyorum ve katıldığımı ifade etmek istiyorum, işin devamında.
Gene işten, kesinlikle bu kanun maddeleri kadını koparmıyor. İşverenlere de seslenmek istiyorum, topu topu iki ay bir çocuk için. İki ay işveren idare edebilir diye düşünüyorum. İkinci çocukta dört ay, üçüncü çocukta altı ay. Ben teknik üniversitede bir sene ücretsiz izin hakkımı kullandım. Bunda kadın çalışmıyor demek değil, evinden de çalışabilir, evinden de işyerine katkıda bulunabilir. Zaten kadın çalışanlar çok sorumluluk sahibi oluyorlar, işlerinden de kopmak istemiyorlar hiçbir surette. Gene, döndükten sonra belki bir iş garantisi verilmesi de önemli diye düşünüyorum. Değerli arkadaşımız sivil toplum kuruluşlarından bunu da ifade ettiler, ben de aynı fikirdeyim. Gene, bu kanuna böyle bir ilave de yapılabilir çünkü bazen çok önyargılı, cinsiyetçi yaklaşımlı işverenler oluyor özel sektörde; ona mani olabilmek için bu geçici sürenin geçici olduğunu idrak edemiyorlar, zannediyorlar ki, kadın ömrübillah öyle devam edecek. Sadece süt izniyle, süt aldığı sürede bir sıkıntı var bebeğin aslında. O bakımdan bunu idrak edemedikleri için döndükten sonra belli bir yıl, süre iş garantisi olması olumlu olabilir.
Gene, arkadaşlarımız bize madde değişikliği, kanun teklifine ilave gibi önerilerle hukukçuları vasıtasıyla ulaşırlarsa bunları grup yönetimimizle paylaşacağımızı söylemek istiyorum.
Gene, Sağlık Bakanımızın, Ertuğrul Kürkcü Bey ifade söylediğini ifade etti. Bu, yanlış anlaşılmış bir şey diye düşünüyorum, AK PARTİ'nin uygulamaları tam tersi yönde. İşte karşınızda örnek olarak ben duruyorum, 3 çocukla siyaset yapıyorum, 3 çocukla öğretim üyesi olarak da çalıştım ve partim bana her türlü desteği vermiştir şimdiye kadar. Demek ki bu, uygulamada tam tersi tezahür ediyor, yanlış anlaşılma olduğunu ifade etmek istiyorum canlı bir örneği olarak bunun.
Gene, doğum kontrol propagandaları, Ertuğrul Kürkcü Bey ifade etti, nüfus planlaması... Bu, AK PARTİ'den önce yapıldı, bunu yaşı 40'ın üzerinde olan, burada bulunan arkadaşlarımız muhakkak surette televizyonlardan bile izlemek suretiyle gördüler yani bunlar yapıldı ve bunun Avrupa'da ne kötü bir sonuç verdiğini bugün görüyoruz. Avrupa Birliği KPK üyesiyiz bizler. Sosyal güvenlikle ilgili şimdi Avrupa büyük sıkıntılar yaşıyor, genç nüfus çok az, göçmenlere ihtiyacı var, özellikle Almanya'da bu sorun ortaya çıkıyor tabii ve emekli maaşlarını dahi ödemekte zorlanacak ülkeler olduğu ortaya çıkıyor. Demek ki genç nüfus önemli, bu yüzden de ekonominin çarklarının hızlı dönebilmesi için genç nüfusa ihtiyaç var; bu kanun bunu da teminat altına alıyor diye düşünüyorum. Nüfus artışının da önemli olduğunu düşünüyorum, bir ülkenin gücüdür nüfusu.
Erkeklerin çocuk yetiştirmede sorumluluklarının özendirilmesine değindi sivil toplum kuruluşlarından arkadaşlarımız, aynen katılıyoruz. Gene, bize önerileri olursa kanuna eklenebilecek şeyler, onları da ifade edeceğimizi grup yönetimimize ben de söylemek istiyorum buradan.
Ertuğrul Bey biraz kötümser bir tablo çizdi "Var olan durumu daha da kötüleştiriyor, kazanılmış hakların kötüye götürülmesine sebep oluyor." dedi. Tam tersi, inanın iki ay bir anne için çok yetersiz. Ben 3 çocuk yetiştirmiş bir anne olarak söylüyorum, annelik, bebek emzirmek bunlar kolay şeyler değil ve bu süreç çok sancılı da geçebiliyor. Bebek bir saatte bir, yarım saatte bir anneye ihtiyaç duyabiliyor, bunun bir standardı yok. Dört saatte bir sütü sağ, bırak; böyle bir şey yok, bebek belirliyor o süreleri. O yüzden bu yarı zamanlı izinler çok olumlu diye düşünüyorum. Bu kanunun verdiği hakların çok büyük bir ilerleme olduğunu düşünüyorum ve partiler üstü olarak desteklenmesi gerektiğini ifade etmek istiyorum.
Geçici iş ilişkisiyle ilgili değerli sendikacılarımız ifade ettiler, madde 11'de bir buna bir sınırlama getirilmiş, bunların olumlu sınırlamalar olduğunu ifade etmek istiyorum. Mesela, sadece "Askerlik hizmeti süresince, doğum, analık ve süt izni ile ücretsiz izin hallerinde izin süresince" diyor. "Mevsimlik tarımda en fazla işçilerin de en fazla altı ay" diyor ve "ebeveynlere doğumdan sonra tanınan kısmi süreli çalışma süresince" diyor; bir çerçeve çiziyor. Tabii buraya sosyal güvenlik hakları da ilave edilmeli; doğru söylüyorlar. Eğer bize bu tekliflerini hukukçuları aracılığıyla gönderirlerse gene grup yönetimimize biz teklif olarak onları sunarız.
Bu "mevsimlik işçilerde en fazla altı ay" diyor, bunun kaç defa olacağı da burada açık bir biçimde yazılmalı; doğru söylüyorlar, katılıyoruz.
Gene, madde 19'da şöyle bir ibare var: "İş arayanlardan yönetmelikle istisna tutulan meslekler ve pozisyonlar için hizmet bedeli alınmasına izin verilebilir." diyor. Ben bu cümlenin çıkarılmasının doğru olduğuna inanıyorum. Yanlış anlamadıysam, beni düzeltin lütfen. Çünkü iş arayanlardan hiçbir suretle ücret talep edilmemeli; buna inanıyorum.
Gene "aşırı hak" kelimesi ifade edildi. Ben bu "aşırı hak" kelimesine itiraz etmek istiyorum çünkü hepimiz buradaysak annelerimiz sayesinde buradayız ve gerçekten anne olmak kolay bir şey değil, doğumda ölen bir sürü anne oluyor, anne sütü alamadığı için hastalanıp ölen bir sürü bebek oluyor. Bu iş kolay bir süreç değil yani bu emzirme de kolay bir şey değil. Hatta emzirmediği zaman -biliyorsunuz- süt humması, mastit diye bir hastalık var, anne ateşi çıkıp hastalanabiliyor, o sütün belli aralıklarla bebeğe verilmesi lazım, tabiat böyle ayarlamış, biz "Allah böyle ayarladı." diyoruz, siz "tabiat" deyin inanmayanlar, ancak bu böyle. Gülünecek bir şey değil yani bu böyle, kim nasıl inanıyorsa... Muhakkak surette tabiatta böyle bir denge var. O yüzden bu bir hak, aşırı hak değil, bu gerçek bir hak. Bu hakkı da annelerimiz sonuna kadar hak ediyorlar.
BAŞKAN - Pelin Hanım toparlayalım da...
PELİN GÜNDEŞ BAKIR (Kayseri) - Bitiriyorum.
İş arayanlardan ücret alan veya menfaat sağlayan gerçek ve tüzel kişilere çok ağır yaptırımlar getirilmesi lazım, 15 bin liranın az olduğunu düşünüyorum çünkü bu işte çok suiistimaller olabilir. Bu suiistimallere bütün kapıları bu kanun kapamalı. Bu 15 bin lira cezanın az olduğunu düşünüyorum. İş arayanlardan hiçbir surette bir ücret alınmamalı diye düşünüyorum, bunu da grup yönetimimize gene ifade ederiz değerli sivil toplum kuruluşları, sendikacı arkadaşlarımız bize şey yaparlarsa.
BAŞKAN - Pelin Hanım burada bir hatırlatma yapmam gerekiyor. Biz daha çok Avrupa Birliğinin direktifleri açısından bakıyoruz, onlar daha çok asli komisyonun vazifesi.
PELİN GÜNDEŞ BAKIR (Kayseri) - Bireysel olarak gruba da gidilebilir.
BAŞKAN - Siz konuşun da ben burada açıklama olsun diye söylüyorum, bunlar asli komisyonda görüşülebilecek ve kararlaştırılabilecek hususlar.
PELİN GÜNDEŞ BAKIR (Kayseri) - Tabii tabii Komisyon...
Şimdi doğum yardımlarının çok olumlu olduğunu düşünüyorum gene daha önce yoktu; bu bir ilerlemedir. Eski durumda hiç yoktu, ilerlemedir. Ancak arkadaşımıza da katılıyorum, hastanelerde doğum pahalı bir şey yani gerçekten doktor ücretini filan veremeyen insanlar var, o yüzden bunun artırılması çok uygun olur diye düşünüyorum aynen sendikacı arkadaşlarımıza veya sivil toplum kuruluşlarından gelen arkadaşlarımıza katıldığımı ifade etmek istiyorum.
Bir de bu yarım zamanlı çalışanların -belki ben kaçırmış olabilirim- sosyal güvenlik haklarıyla ilgili nasıl bir yerde, hangi maddede garanti altına alınacak, nasıl bir uygulama yapılacak Bakanlık yetkililerimiz bizi bilgilendirirlerse bir soru olarak onlara ifade etmek istiyorum.
Gene tekrar altını çizmek istiyorum, kanunu çok olumlu bulduğumu, çok olumlu bir adım olduğunu ifade etmek istiyorum, desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Annelik hakkının da aşırı hak değil gerçek bir hak olduğuna inanıyorum. Biz bu anneneler bu hakları vermeliyiz, hatta daha da fazlasını bu kanundan hakkediyorlar. "Aşırı hak" ifadesine kesinlikle katılmadığımı ifade etmek istiyorum.
Teşekkür ederim.