MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Teşekkürler Başkanım.

Tabii, söylenene itibar etmem mümkün değil. Burada çalışma usulü yani teklifin usulüyle ilgili bir tartışma yaptık, o konudaki görüşlerimizi ifade ettik dolayısıyla teklifin esasına karşı çıkışımız söz konusu değil yani madde hükümlerine karşı çıkışımız söz konusu değil.

CAVİT ARI (Antalya) - Ben de zaten usulle ilgili söyledim, daha esasa geçmedim.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Oylama madde madde yapılıyor, oralarda gerekli görüşümüzü ifade ederiz ki biraz önce uzun tartıştık, Sayın Başkanımızın odasında tartıştık. Aslında her gruba dâhil milletvekilleri kendi grup başkan vekillerini İç Tüzük'ün daha uygun bir hâle getirilmesi konusunda bir çalışma yapılmasına sevk etmesi gerekir. Yani bu siyasi parti gruplarının bir araya gelerek Meclisin çalışma, usul ve esaslarını belirleyen İç Tüzük'ün yenilenmesiyle bu sorunların giderileceği aşikâr. Bu, yıllardır böyle, yıllardır tartışılıyor. Biraz önce Sayın Başkanımızın odasında da ifade ettim, aslında, tüm siyasi parti gruplarının hazırladığı bir taslak metin var; tespit edilen sorunlar, bugün neyi tartışıyorsak orada da tespit edilmiş 2009'da ve çözüm önerileri konusunda da büyük çoğunluğunda mutabakata varılmış ama bir türlü hayata geçirilememiş. Yani hazır böyle bir çalışma da var, bu çalışma zemin yapılıp İç Tüzük'ün yenilenmesi gerekir. Biz Milliyetçi Hareket Partisi olarak bu konuda gerekli çalışmaya katkı vermeye de hazırız, bunu her defasında da ifade ediyoruz yani bunu farklı yöne çekmenin bir anlamı yok.

Biraz önce Erol Hocam bir konuyu dile getirdi -zabıtlara geçtiği için ifade edeyim- Bosna örneğini verdi "Azınlıkların mutlaka onay vermesi gerekir oralarda." dedi; bizde azınlık yok Hocam. Biz, hepimiz Türkiye Cumhuriyeti'nin eşit, asli unsurlarıyız. Ben Garo Bey'i bile bir Müslüman kardeşimden farklı düşünmüyorum, haklar anlamında yani temel haklar anlamında aynı düşünüyorum. Onun için, yani o ifadeden kastınız o muydu, onu bilemiyorum. Yani burada görüşümüzü ifade edeyim.

Teşekkürler Başkanım.