MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Usulle ilgili ben de birkaç şey söylemek istiyorum. Tabii, arkadaşlarımızın söyledikleri birçok şeye katılıyorum.

BAŞKAN - Ben de katılıyorum yani sorun yok.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Öteden beri bu tartışmaları yapıyoruz. Hani, bir tabir var "Cılkı çıktı." diye, hakikaten cılkı çıktı. Artık parça başı çalışır hâle geldik yani Komisyon olarak.

BAŞKAN - Nasıl çalışır hâle geldik efendim?

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Parça başı. Yani bir önceki yaptığımız düzenlemelerle ilgisi var birçok maddenin şimdi. Yani hepsini bir arada yapmıyoruz...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Geçen sene yapmışız, daha sekiz ay önce yapmışız.

İSMAİL TATLIOĞLU (Bursa) - Bütçeyle alakası var, bütçe geçti.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Artı, Başkanım, benim bildiğim, bu LPG, petrol, onunla ilgili bir teklif görüşülüyor başka bir komisyonda. Yine, bir başka madde var burada, o da sinemalarla ilgili, o da ayrı Millî Eğitim Komisyonunda görüşülen bir şey var. Yani ilgisi...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Daha dün görüşüldü.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Oraya niye konulmuyor da bilet meselesi bize geliyor? Yani bir bütünlük açısından bunların bir arada görüşülmesi, ilgili komisyonda görüşülmesi en doğrusu olacak.

BAŞKAN - Ama bu şey, e-belge olduğu için efendim.

MUSTAFA KALAYCI (Konya) - Tabii, kredi kartlarıyla ilgili ben de aynı kanaatteyim, bir kanuni düzenleme gerekiyor -görev zararı- çünkü Ziraat Bankasının böyle bir görevi üstlenmesinin bir maliyeti çıkacak, bunu Hazinenin karşılaması lazım çünkü özerk bir kurum Ziraat Bankası. Bu açıdan herhâlde önümüzdeki günlerde gelir.

Yine, bu, 150 kilovatsaate kadar enerji desteği, elektrik faturası desteği konusunun gelmesi lazım, kanuni düzenleme gerektiriyor. Yine bir bakanımız İşsizlik Sigortası Fonu'nun 1 puana indirildiğini söylüyor. O da bir kanuni düzenleme gerektiriyor benim bildiğim kadarıyla. Yani tekrar tekrar bir araya gelip birçok torba çıkarmak yerine bunları derli toplu çıkarmanın daha doğru olacağını düşünüyorum.

Yalnız şunu da ifade ediyorum: Ben on iki yıldır buradayım, bu torba kanunla ilgili eleştiriler on iki yıldır yapılıyor. Yani bunu Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemine bağlamak... "Biraz insaf" diyorum yani bu, öteden beri gelen bir sıkıntı. Aslında, sizler bilirsiniz, sisteme uyum amacıyla düzenlenen, temmuz ayında düzenlenen kanun hükmünde kararnameyle 5018 sayılı Kanun'a bir hüküm getirildi, dendi ki: "Kanun tekliflerinin üç yıllık mali yükü tekliflere eklenir." E ona da uymuyoruz. Yani sorun, Meclis olarak biz, kendi çalışma usulümüzü belirlemiyoruz. Yani İç Tüzük değişikliği gerekiyor; gerek mali yük hesabı gerek düzenleyici etki analizi gerek kamu kurumlarının, bakanlıkların ihtiyacı olan düzenlemelerin nasıl bir mekanizmayla burada görüşüleceği konusunun Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nde yapılacak değişiklikle belirlenmesi lazım. Çünkü Meclisin çalışma usul ve esaslarını İç Tüzük belirliyor. E o konuda bir düzenleme ihtiyacı var. Bu da -yine eski milletvekili arkadaşlarımız bilir- uzun süredir Meclisin tartıştığı bir konu; 2009 yılında bir komisyon oluşturuldu, 2013'te oluşturuldu, belli maddelerde uzlaşma sağlandı, tespitler yani tüm siyasi parti gruplarının tespitleri de ortak, sorunlar ortak ama çözüm noktasında bir noktaya gelindi, çıkarılamadı. Bence Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü'nün bir an önce ihtiyacı karşılayacak hâle getirilmesi, kaliteli bir yasama yapar hâle getirilmesi gerekiyor. Yani sorun orada.

Teşekkür ediyorum.