CEMAL TAŞAR (Bitlis) - Sayın Başkan, değerli üyeler, sayın STK temsilcileri; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Tabii, bugün görüşmekte olduğumuz Sinema Filmlerinin Değerlendirilmesi Ve Sınıflandırılması ile Desteklenmesi Hakkında Kanun'la ilgili değerli Komisyon üyesi arkadaşlarımız fikirlerini beyan ettiler; olumlu, olumsuz. Ama ben bunun maddelerine girmeden kanunun geneli üzerinde bir fikir beyanında bulunmak istiyorum.

Malumunuz, 2018 yılı Avrupa'da Avrupa Kültür Miras Yılı yani kültürlerini korumayla ilgili bir yıl ilan ettiler. Burada da bu kültür içerisinde soyut, somut, görsel ve benzeri anlamdaki kültürlerini kendilerinden sonraki nesle aktarma konusunda ciddi bir çalışma yapıldı.

Ben şuna bütün kalbimle inanıyorum: Sinemanın da kültürün gelecek nesillere aktarılmasında çok önemli bir rolü var. Onun içindir ki biraz önce değerli sözcümüzün söylediği gibi, 2004'te kanun çıkarılmış ama kanunlar da canlılar gibidir, ihtiyaçlar ön plana çıktıkça, yeni varsayımlar, yeni şeyler ortaya çıktıkça bunların da değişmesi gerekiyor. Bununla ilgili de gerek teklifi veren sayın milletvekilimiz, yine yürütmedeki arkadaşlarımız ve STK'lerimiz hakikaten ciddi bir çalışma yapmışlar ama tabii ki hiçbir şeyin mükemmeliyeti yoktur. Mükemmeliyet kavramı da izafidir, kişilere göre değişir. Bu açıdan, sinemaya baktığımızda bizim kültürümüzü, yaşayışımızı, folklorumuzu, hayat tarzımızı, müziğimizi, inancımızı, tarihimizi, geçmişimizi, sevgimizi, hıncımızı hatta hayallerimizi bu yolla, hem şimdiki zaman içindeki yaşayan nesle hem de gelecekteki çocuklarımıza aktarma yolu olduğunu düşünüyorum ve sinemanın çok değerli bir kültür mirası olarak, kültürlerimizi aktarma şeyi olduğunu düşünüyorum. Bundan dolayı da biz bu konuya değer veriyoruz.

Sanatçılarımızın bu etkinliklerini yaparken -benim şahsi anlayışım, öyle inanıyorum ki dostlarımız da öyledir- öncelikle yapılacak olan sanatın kültür mirasına aktarılma yoluyla ilgili, millî ve yerli olması ama bunun yanında özgürlükçü ve evrensel yönünün de ön plana çıkarılması, toplumun tüm renkleriyle temsil edilmesi önemlidir, özgürlükçü olmasıdır. Yani bir taraftan biz kendi değerlerimizi temsil eden sanatları ifşa edeceğiz, onlarla ilgileneceğiz ama diğer taraftan da hem özgürlükçü hem de toplumun bütün renklerini icra edecek, onların da isteklerini yerine getirecek değerlerin ortaya konulması gerekir.

Sinema sektörü aynı zamanda çok önemli bir ekonomik sektör hâline dönüşmüş. Bu da hem Türkiye'de hem dünyada ekonomik sektörün yanında da kendi kültürlerini yayma açısından da önemlidir. Bu açıdan bizim değerli sanatkârlarımıza, yapımcılarımıza, sinema taraftarlarına da önemli bir görev düştüğünü düşünüyorum.

Maddelerine gelince, ayrı ayrı maddeleri üzerinde fikirlerimizi beyan edeceğiz.

Ben bu kanunun sinema dünyasına ve sanatçılarımıza hayırlar getireceğine inanıyorum.

Bu kanunun hazırlanmasında emeği geçen bütün taraflara teşekkür ediyorum, saygılarımı arz ediyorum Sayın Başkan.