KOMİSYON KONUŞMASI

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Şimdi, tabii, 17, 25 Aralık hadiseleriyle de ilgili sözümün başında Başkan olarak sizin, Sayın Bakanın da topa girmemesini ben tavsiye ederim, görüşmelerin selameti bakımından.

AYDIN AĞAN AYAYDIN (İstanbul) - Sayın Bakanın mı?

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Evet, Sayın Elvan için ifade ettim. Sayın Veysel Eroğlu girdi, polemikler yaşandı artık vereceğimiz veya verdiğim cevapla ilgili maalesef dinleme fırsatı da olmadı, görev değişikliği olunca.

BAŞKAN - Topa girmeyiz de üstümüze üstümüze gelmesin top.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Ancak ben tutanaklara girmesini ve Sayın Eroğlu'nun da tabii elbette tutanaklardan takip etmesini istiyorum.

Şimdi, Hükûmet darbesi, Hükûmete darbe, işte paralel komplo, vesaireler, 17, 25. Şimdi onu bir tarafa bırakalım.

SÜREYYA SADİ BİLGİÇ (Isparta) - Ülkeye darbe.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Onun bırakılacak bir tarafı yok.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Bir kenarda şimdi onu tuttuk.

Peki, Sayın Eroğlu'nun ve ilgili muhataplarının -Sayın Elvan ilgili muhatabı da değil, onu da baştan ifade edeyim- şu sorulara cevap vermeleri mutlaka gerekir: Şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisinde bekleyen dokunulmazlık dosyaları var. Bu dosyaların büyük bir çoğunluğu İstanbul Büyükşehir Belediye başkanıykenden bu yana devam eden faaliyetlerle ilgili devletin çeşitli inceleme, soruşturma raporları ve yargılamayı bekliyor; dokunulmazlık nedeniyle ve herhangi bir Meclis soruşturması da olmadığı için duruyor. Şimdi, bunları da acaba paralel dedikleri yapı 90'lı yıllarda da mı bu darbeyi yapmış, bu raporlarda mı darbe ve iddialar da çok vahim. Özellikle de belirttim yani bu 17, 25'le ilgili kendisiyle ilgili herhangi bir ilzamda da bulunmadığımızı ifade ettik ama şu anda bekleyen dosyalara bakıyoruz, çok vahim iddialar bunlar. İhtilasen nitelikli zimmet, sahte belge düzenlemek, ihaleye fesat karıştırmak. Kim? Veysel Eroğlu, Mecliste bekleyen. Peki, zimmet, kamu taşıma biletlerinde kalpazanlık, resmî evrak ve kayıtlarda sahtecilik, cürüm işlemek için teşekkül oluşturmak. Ve diyor ki mülkiye başmüfettişlerinin hazırladığı raporun sonuç bölümünde "Büyükşehir belediyesi eski Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi ve sosyal amaçla cürüm işlemek için devasa bir teşekkül oluşturduğu ve bu teşekkülün liderliğini belediye başkanı seçildiği 1 Nisan 1994 tarihinden 6 Kasım 1998 tarihine kadar fiilen ve aktif bir şekilde, söz konusu tarihten bugüne kadar ise perde arkasından yürütmüştür." Bu yenilir, yutulur bir iddia değil bu, çok vahim bir iddiadır. Yargı bunun neticesine varmak durumunda, yargı tıkanmış. 25 Aralığa kadar gelen hadiselere baktığımızda belki de âdeta yirmi yıllık cürüm işlemek için bir teşekkül var, bu yolsuzluklar yapılmış.

Şimdi, biliyorsunuz bir milletvekili günah işleme özgürlüğünden bahsetmişti. O özgürlüğünü kullanmış, teşekkül hâlinde gümrük kaçakçılığı isnadı var hakkında ve diğer iktidarın bazı bakanlarıyla ilgili iddiaları da burada sayayım yani. Ömer Dinçer, Millî Eğitim Bakanlığı, Çalışma Bakanlığı yapmadı mı? İhtilasen nitelikli zimmet, sahte belge düzenlemek, ihaleye fesat karıştırmak. Onun dışında, Muammer Güler'le de ilgili var, Mehdi Eker'le de ilgili var, milletvekilleriyle ilgili olanları da saymıyorum. Demek ki öyle hiç kimseye yutturamazsınız. 17, 25 hükûmete darbe teşebbüsüymüş, ortada yirmi yıllık bir çete faaliyeti var. Sözüm bu kadar.

Hepinize teşekkür ederim.

---0---

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Gerekçeyi de okumayalım. Yine, daha evvelki görüşmelerimizde de ifade ettiğimiz görüşleri tekraren de ifade ediyoruz. Siz yokken Vedat Bey oturumu yönetirken katma değer vergisinin temel mantığını, esprisini dile getirdik. Katma değer vergisinin amacı, ruhu, özü bir mal ve hizmetin ilk üretiminden son tüketim aşamasına kadar bir kayıt altına alınmasını amaçlayan ve vergi kaybını da önlemeye yönelik bir vergi çeşidi. Ondan sonra vergilendirme ilkeleri var eşitlik, genellik, adalet gibi. Ayrıca, Maliye Bakanı vergi kanunlarındaki istisna ve muafiyetlerin mümkün olduğunca minimum düzeyde daraltmayı amaçladıklarını ifade etti sık sık. Ancak, bu düzenlemeler bu sözlerin tam aksini gösteriyor yani istisna ve muafiyetleri olabildiğince genişletmeye yönelik. Bir de bu yönüyle hadiseye bakılması gerektiğini ifade ediyorum.

Teşekkür ediyorum.