ERKAN AKÇAY (Manisa) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkan, şimdi, tabii, 17, 25 Aralığı her ne kadar iktidar mensupları darbe teşebbüsü olarak iddia ediyorlarsa bunu belgeleriyle ortaya koymaları gerekir. Aradan geçen bir yılı aşkın süre içerisinde bunun Hükûmete bir darbe olduğu şeklinde kamuoyunu ve yargıyı ikna edecek bir delil, belge ortaya koyamadılar. Sadece siyasi bir söylem var, savunma var.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Size belgeleri vereyim.

BAŞKAN - Yolsuzluk operasyonu olduğuna ilişkin bir belge olmadığı için de mahkemeler takipsizlik kararı verdi.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Şimdi, şöyle fakat ortada eskiden hatırlarsınız bir deyim darbımesel hâle gelmişti "Rüşvetin belgesi mi olur?" diye birisine. Şimdi, artık belgeli, ispatlı durumlarda yani o kadar büyük bir çelişkiye düştü ki iktidar mensupları "Paraları paralel koydu." dediler, sonra hiç utanmadan, sıkılmadan o paraları faizleriyle birlikte geri alıp, faizini Kızılaya bağış yapmaya kalktılar.

BAŞKAN - Siz karıştırdınız, paraları demediler, para sayma makinesine koydu dediler, ikisini birbirine karıştırmayın. Para sayma makinesini de geri vermişler mi?

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Bakın, muhalefete, hele hele bize hiç kimse paralel hikâyesi anlatmaya çalışmasın. Milliyetçi Hareket Partisi olarak bizim bu tür durumlardaki duruşumuz eskiden neyse yine de hâlen de aynıdır fakat ben şunu gayet iyi biliyorum ki: İktidar partisi sıralarındaki milletvekili ve sayın bakanlardan Fethullah Gülen Hoca Efendi'nin randevusunu aylarca bekleyip dizi dibinde, elini kimlerin öptüğünü...

BAŞKAN - Eskiden Fethullah Gülen'e Hoca Efendi demezdiniz.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - ...el ele, kol kola yürüdüklerini bir itiraz ettiler. "Biz ne istediler de vermedik." dediler. Aslında bu bir suç ortaklığı itirafıdır. Siz devasa bir paralel yapı oluşmuşsa, bu kendi kendine oluşmadı...

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Ben ne randevu istedim ne de Pensilvanya'ya gitmiş de değilim. Ben varım, öyle bir talebim de olmadı, gitmiş de değilim. Dolayısıyla bakın Hükûmet temsilcisi benim burada.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Bakan, ben sizin için söylemiyorum ama ben biliyorum, inanın bazı...

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Onlar yok burada yalnız, ben varım. Ben ne randevu istedim ne gittim ne görüştüm.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sizin şahsınızıa tenzih ediyorum ama Sayın Başkan...

BAŞKAN - Bakan gitmiş de, başkan gitmiş de, bakan randevu istemiş de, Başkan randevu istemiş...

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Ama burada ben varım yani.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Sayın Başkan, Sayın Bakanı ilzam edici bir imada dahi bulunmadım ben, Sayın Bakan değil fakat Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarının mensubu bakanlardan ve milletvekillerinden yarıdan fazlası tabi oldular, öve öve bitiremediler, şimdi neredeyse hakaretten öte küfürlere varan birtakım düşmanlıklar yapılıyor. Bunun da iktidarın tepe yönetiminde yeterli devlet bilinci, hukuk bilinci olmayışından kaynaklandığını düşünüyorum.

Millî İstihbarat Teşkilatı, sekiz ay evvel Başbakanın önüne Rıza Sarraf'la bu bakanların yolsuzluklarını koydu, motamot kamuoyuna çıktı, ortaya çıktı sekiz ay evvel. Bunun gereği yapılmamış. Bu 17, 25 Aralık iftira değil, düzmece değil, montaj değil. Dolayısıyla bunlara darbe demek de mümkün değil. Efendim, sandıkta değil, mahkemede yargılanacaksınız.

BAŞKAN - Sayın Akçay, önergeyle ilgili de bir iki bir şey söyleyecek misiniz ?

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Önergeye daha geleceğiz.

Şimdi, çok fazla mevzuyu da dağıtmak istemediğim için...

BAŞKAN - Onun için dedim önergeye gelin dememin sebebi.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Kızılay üzerinden söyleyeceğimiz sözler de var. Sayın Bakan, Kızılay maden suyu Afyon'da çıkıyor değil mi?

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Evet.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Orada bu Kızılay maden sodaları şişelerinden "Türk" ibaresini neden çıkarttı? Vallahi ben görmüyorum yani Afyon'da mola verdiğim zaman istasyonlardan özellikle alıyorum.

ORMAN VE SU İŞLERİ BAKANI VEYSEL EROĞLU (Afyonkarahisar) - Afyonkarahisar olarak yazması, istiklalimizin ve istikbalimizin kurulduğu, cumhuriyetin kurulduğu yer, aziz topraklar yani, dolayısıyla...

ERKAN AKÇAY (Manisa) - "Türk" kelimesini niye çıkardı Kızılay diyorum? Peki, Afyonlu olarak niye itiraz etmediniz Sayın Bakan? Bunu savunmaya kalktı Kızılay Başkanı ya. Şimdi, bunun aslında tartışmasını filan da yapmak lazım da çok fazla da girmek de istemiyorum.

BAŞKAN - Girmeyelim, şimdi Sayın Zozani cevap vermeye kalkacak bu konulara girilirse.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Niye versin Zozani cevap?

ADİL ZOZANİ (Hakkâri) - Ben Türk Kızılay sodası içmiyorum, başka soda içiyorum.

ADNAN KESKİN (Denizli) - Kimse Kızılaya yardım yapılmasın demedi burada.

ERKAN AKÇAY (Manisa) - Demek ki Zozani'den korktuğu için Kızılay çıkartıyor bu Türk ibaresini, Zozani'yi içirtmek için herhâlde.

Bu, yanlışlıktır, bakın Türk ibaresini çıkartmıştır, Sayın Bakan.