KOMİSYON KONUŞMASI

OSMAN OKTAY EKŞİ (İstanbul) - Sayın Başkan, teşekkürlerimi sunuyorum.

Hem sizi hem de Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan Vekilini ve burada temsil edilen kurumların saygıdeğer temsilcilerini saygıyla selamlıyorum.

Sevgili Başkan, izin verirseniz sözlerimi önce Türkiye Büyük Millet Meclisi, arkasından Cumhurbaşkanlığı ve arkasından da kamu başdenetçiliği konusuyla ilgili düşüncelerimi ifade ederek dile getirmek istiyorum.

Sayın Başkan, Türkiye Büyük Millet Meclisi maalesef parlamento tarihinde ama demokrasilerdeki parlamento tarihinde eşi az bulunacak kadar kötü bir İç Tüzük'le görevlerini yerine getirmeye çalışmaktadır. Aslında bu çok kötü İç Tüzük'ün, çok kötü bir şekilde de uygulanması nedeniyle Türkiye Büyük Millet Meclisi maalesef kanun yapma kalitesi konusunda bizzat Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanının da şikâyetçisi olduğu gibi iyi bir sınav vermemektedir. Nitekim çıkan kanunlar sık sık görüldüğü gibi birkaç ay sonra yeni tadil teklifleriyle Meclisin önce komisyonlarına, sonra Genel Kuruluna gelmektedir. Sadece bununla değil, ayrıca günlük yaşamda da bu kanunların sık sık duvara toslaması nedeniyle aynı sonuca varmak mümkün.

Sayın Başkan, zannediyorum ki dünyada hem demokrasiden söz edip hem de Meclis Genel Kurul gündemini ancak o gün milletvekillerinden, o da ilgilenebilenlerin dikkatine sunan başka bir parlamento yoktur. Bendenizin konuya biraz ilgim nedeniyle yaptığım araştırmanın sonucu olarak arz edeyim ki parlamentoyu, Genel Kurul gündemleri -ki zannediyorum komisyonlar için de bunu ifade etmek doğrudur- kesin hâlde, kesin gündemler parlamento üyelerine gelişmiş demokrasilerin parlamentolarında en az bir hafta evvel dağıtılmaktadır. İngiliz Parlamentosunda bunun bir ay olduğunu biliyorum, geçici gündemin de iki ay önceden hazırlandığını biliyorum ama o kadar, bizim uygulamalarımızı yedi yüz elli-sekiz yüz yaşına gelmiş İngiliz Parlamentosuyla kıyaslamaya kalkmak istemediğim için en azından bir hafta önce Genel Kurul gündeminin milletvekilleri tarafından bilinir hâle gelmesinin bu Meclisin çalışmasını sağlıklı hâle getirme açısından son derece önemli olduğunu ama herkes tarafından bilinen bu gerçeğin hiçbir zaman ele alınıp da çözümün üretilmediğini hepimiz biliyoruz diye düşünüyorum.

Sayın Başkan, az önce dedim ki hem İç Tüzük'ümüz maalesef kötü. Üzgünüm bu ifadeyi kullanmaktan dolayı ama hem de kötü uygulanıyor. İzin verirseniz ona da birkaç örnek vereyim ki uygulamanın önümüzde bulunan 24'üncü Dönemin birleşimlerinde ve mümkünse inşallah ondan sonraki dönemlerde de düzelmesine küçük de olsa bir katkıda bulunayım. İç Tüzük'ümüzün 59'uncu maddesi gündem dışı söz almak isteyen milletvekilinin eğer olağanüstü acil bir konuda Parlamentonun Genel Kurulunu haberdar etmek ihtiyacı doğarsa o birleşimi yönetecek olan Meclis Başkan Vekiline başvurarak şöyle şöyle acil bir durum nedeniyle Genel Kurulun dikkatini çekmeye ihtiyacım var, bana beş dakika konuşma hakkı verir misiniz demesi ve bunun da uygulamaya girmesi zaten makul, gerekli ve herkes tarafından da zannediyorum kabul edilebilecek bir ihtiyacın karşılığıdır ama biz de, hepimiz biliyoruz ki Meclis Genel Kurulu açıldığı zaman beşer dakika konuşmalar hiçbir şekilde kimseyi küçümseyici veya o amaçla bir ifade kullanmıyorum ama herhâlde acil veya olağanüstü sayılmayacak türden konularla, örneğin Babaeski'nin kurtuluşunun bilmem kaçıncı yıldönümü dolayısıyla yapılmakta olduğunu görmekteyiz.

BAŞKAN - Babaeskililer çok üzülecekler Sayın Ekşi buna.

OSMAN OKTAY EKŞİ (İstanbul) - Bunun Meclis İç Tüzük'ünün kötü uygulanmasına...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Ekşi, ilave bir dakika süre veriyorum.

Buyurun.

OSMAN OKTAY EKŞİ (İstanbul) - Sayın Başkan, bendenizi zannediyorum beş dakikayla kısıtlıyorsunuz.

BAŞKAN - Öyle efendim.

OSMAN OKTAY EKŞİ (İstanbul) - Böyle bir İç Tüzük hükmü yok bildiğiniz gibi. İç Tüzük'ün komisyon...

BAŞKAN - Efendim, Komisyon bu konuda karar aldı.

OSMAN OKTAY EKŞİ (İstanbul) - Komisyon kararları İç Tüzük hükümlerinin üstüne çıkmaz Sayın Başkan. O nedenle izin verirseniz sözlerimi tamamlamaya çalışayım ve olabildiği kadar da zaten kısa kesmeye ben de niyetliyim.

Sayın Başkan, hepimiz biliyoruz ki Genel Kurul görüşmelerinde milletvekilleri gündemde bulunan, tartışılması söz konusu olan konular dışında o sırada kendileri tarafından hazırlanmış olan konuşma ne ise onu ifade etmekte ve Meclis başkan vekillerimiz bu uygulamaya hiçbir şekilde ses çıkarmıyor, çıkarmamakta ve milletvekilini sadede, yani esasa davet etmiyor.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Buyurun.

OSMAN OKTAY EKŞİ (İstanbul) - Hâlbuki yine İç Tüzük'ün 66'ncı maddesinin amir hükmü, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkan vekillerinin bu görevi böyle yapmalarını zorunlu kılmaktadır.

Sayın Başkan, üç buçuk senemiz doldu. Benim gibi bu on birinci döneme gelen milletvekillerinin burada görev yaptığını söyledim başından beri. Şu anda 550'ye yakın milletvekilinden kaçının şu gelen kâğıtları alıp okuduğunu merak ediyorum. Bu gelen kâğıtların kaç milletvekili arkadaşımızın ilgilenip de içinde ne olduğuna ilişkin bir bilgi edindiğinden doğrusunu isterseniz pek emin değilim. Niçin böyle bir gerçek var? Çünkü Türkiye Büyük Millet Meclisi aslında işleyişinin, şeffaflaşmasının temel koşulu olan gelen kâğıtları elektronik ortamda saymakta ancak görmek için de milletvekili olarak...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Ekşi, süreniz doldu, lütfen son cümlenizi alayım.

OSMAN OKTAY EKŞİ (İstanbul) - Sayın Başkan, bu anlayışla sözlerimi devam ettirme şansım yok. Size arz ettim ki milletvekillerinin burada Meclis komisyonlarında komisyon üyesi olmadan da komisyon üyeleriyle eşit söz hakkı vardır. Bu hakkı benden esirgiyorsanız Başkanlık Divanının tavrına itiraz ederim ama saygı duymak zorunda olduğumu da bilirim. Bunun yalnız sizin açınızdan haksız, eşitsiz ve ayrımcı bir uygulama olarak zabıtlara geçeceğini dikkatinize sunmak isterim.

Teşekkür ederim.