MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teşekkür ederim Değerli Başkan.

Değerli milletvekilleri, değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Muş, burada, bilemiyorum, ben bunu tamamen iyi niyetli olarak söylüyorum, AK PARTİ'li milletvekili arkadaşlarımızın elinde bu kanun teklifi var mı arkadaşlar? Hiçbir art niyet yok, varsa bir şey göstereceğim ben.

BAŞKAN - Bende var, buyurun.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Son sayfada ne var arkadaşlar, bir gösterebilir misiniz? Bir görebilir miyim ben?

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Koordinatlar var.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Peki, koordinatlar hepinizde var mı?

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Var.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Peki, CHP Grubu, size koordinat dağıtıldı mı?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul)- Evet, işte var.

KAMİL OKYAY SINDIR (İzmir) - Şu mu?

MAHMUT TANAL (İstanbul) - O koordinat değil ki, o kroki.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Var, içinde var.

EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Var var; içinde var.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Buna ekli geldi.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Peki, HDP'ye dağıtıldı mı? Bana özellikle istediğim hâlde dağıtılmadı arkadaşlar. Biraz önce aldım daha.

BAŞKAN - Siz işlenmiş metni almışsınızdır, kanun teklifini alırsanız orada görürsünüz.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Üstat, anladım. Bakın, bana gayet rahat... Burada Komisyondan istedik, biraz önce geldim kürsüde... Sizden önceki Sayın Başkanımıza teşekkür ederim ben.

BAŞKAN - İşlenmiş metni vermişler size.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Yok, bir de şu normal şey de geldi, ekinde sadece o harita vardı, koordinatlar yoktu.

BAŞKAN - Buyurun.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Şimdi, yeni aldım ben de zaten üstat.

BAŞKAN - Yani siz bilgisayarı, interneti en iyi kullanan milletvekilisiniz. Meclisin sitesine girdiğinizde zaten bunu çıkarabilirsiniz yani. Bizden istemenize gerek yok ki.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Sayın Başkan, sürem geçiyor ama beni konuşturtmuyorsunuz ki.

BAŞKAN - Yok, yok; ben size ilave bir dakika veririm, buyurun.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Şimdi, yani burada bu koordinatların öncesinden, istediğimizde dağıtılması lazım. Milletvekili eğer bilgiden mahrum bırakılıyorsa, bunlar dağıtılmıyorsa gerçekten...

BAŞKAN - Sayın Tanal...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bakın arkadaşlar, ben istediğim hâlde bana gelmedi, işte onu söylüyorum, ben yeni aldım.

BAŞKAN - Teklifin mütemmim cüzü, teklife ekli o.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Söylüyorum, ben derdimi anlatıyorum. Siz keseceksiniz, sürem geçiyor ama, benim süremi...

BAŞKAN - Ama derdinizi doğru anlatmıyorsunuz. Yani Komisyondaki arkadaşları, size verenleri suçluyorsunuz. Ben de diyorum ki: Bu, teklifin ekidir.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Teklifin ekidir, işte o ek dağıtılmayınca da ben o eki bulamıyorum.

BAŞKAN - Nasıl dağıtılmadı canım?

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bana dağıtılmadı, ben yeni aldım ancak, talebim üzerine aldım yani bunun üzerine yoğunlaşmayalım.

BAŞKAN - Bakın, biz gündemi...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Ama süremi alıyorsunuz Başkan.

BAŞKAN - Müsaade edin ama, söylediğinizin şeyi yok. Biz gündemi yaparken teklifi gündemin ekinde gönderiyoruz, gündemin ekinde bunlar var.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Sayın Başkan, ben isterken bana sadece bu kroki geldi, koordinatları biraz önce aldım.

BAŞKAN - Siz öküz altında buzağı arıyorsunuz.

Buyurun.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Başkan, işte el kaldırıyor, ben başkana teşekkür ederim, kendileri bana verdi, gayet açık ve net.

ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Sayın Başkan, bunu tartışmak bile anlamsız. Sayın Tanal bana geldi, eksiği söyledi, ben de tamamladım.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Evet, yeni aldım, teşekkür ederim kendilerine. Yani konu bu.

Şimdi, devam ediyorum, zamanım geçiyor özür dilerim. Benim Sayın Başkandan, Sayın Muş'tan istirhamım şu: Bu getirilen düzenlemeyle Boğaziçi'nin bu alanını daraltıyor mu, genişletiyor mu? Bu konuda net bilgi verebilir misiniz?

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Neyi kastettiniz?

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Sınırı. Yani bu şekliyle sınırda daraltma mı var...

MEHMET MUŞ (İstanbul) - Sınırla oynama yok.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - İşte, bilmiyorum yani onu siz biliyorsunuz.

İki: Şimdi, biraz önce gayet rahat Kirazlıtepe gündeme geldi. Kirazlıtepe gündeme geldiği zaman Kirazlıtepe'de yıkımla ilgili, kentsel dönüşümle ilgili 870 bina var. 870 binanın bugüne kadar 328 binası yıkıldı. Bu 328 bina 70 dönüme tekabül etmekte. Ancak 870 bina 180 dönüme tekabül etmekte. Şimdi, burada, eğer bu da bu kapsamın içerisindeyse burada evi yıkılanlar, hâlâ yıkılmayanlar müteahhitle sözleşme yapmaya zorlandı. Bu şekildeki bir imar barışından yararlandırma... Getirilecek olan rantta daha önce sözleşme yapmış olan insanlar mağdur olmayacak mı? Müteahhit zenginleşmeyecek mi? Burada yani bir sözleşmeyi yaparken kimi esas alırız? Halkın huzuru ve mutluluğunu, tüm halkı esas alırız. Yani sözleşmeyi daha önce yapmış olan insanlara, o dönemde bu yasa yokken kendilerine verilecek olan dairenin metrekare fiyatı ve o binaların yüksekliği farklı olacak, bu yasayla birlikte daha farklı olacak çünkü bununla birlikte bir iyileştirme olmuş olacak ve bu iyileştirmenin getireceği parasal anlamda bir rant var.

BAŞKAN - Burada imarda bir değişiklik söz konusu değil.

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Üstat, burada gayet rahat ekonomik anlamda fiyat değişimi olacak. Fiyat değişimi olmayacak mı? Olacak. Yani vatandaşın eğer...

BAŞKAN - Yükselen katlar...

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bakın, yasal hâle getirilmiş oluyor. Yani burada kentsel dönüşüm...

BAŞKAN - Tamam, o zaman yani çekelim mi bu maddeyi, onu mu söylüyorsunuz?

MAHMUT TANAL (İstanbul) - Bakın, ben öyle bir şey söylemiyorum, inşaların mağduriyetini dile getiriyorum. Burada o insanların bu mağduriyetini nasıl gidereceğiz? Onlara en azından şunu diyebilir miyiz? Yani bu yasanın gelmesi nedeniyle müteahhidin elde edeceği kazancı oradaki kat maliklerine debiz pay edecek miyiz? Sorun bu. Yani burada müteahhit olan firmayla sözleşme yapan vatandaşlarımız var. Bizim burada derdimiz nedir? Biz müteahhidi mi zenginleştireceğiz veya böyle bir yasal düzenleme yapıldıysa burada mevcut olan 870 bina hak sahibi de bundan yararlanmayacak mı? Derdimiz bu. Bu konudaki düşüncelerinizi almak istiyorum.

Teşekkür ediyorum.