KOMİSYON KONUŞMASI

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkanım.

Çok kıymetli milletvekili arkadaşlarım, değerli basınımızın temsilcileri; ben de hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Öncelikle, başta Grup Başkan Vekilimiz Sayın Mehmet Muş olmak üzere kanun teklifini veren arkadaşlarımıza da teşekkür ediyorum.

Kanun teklifine baktığımız zaman, her bir maddenin milletimize dokunduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Yine hep birlikte, milletimizin menfaatine, faydasına olan bir işi burada yapıyoruz. Hakikaten gece gündüz demedik, son iki aydan beri burada hep beraber çalıştık, milletimize faydalı olmaya çalışıyoruz. Milletimizin bize vermiş olduğu yetkiyi de en güzel şekilde kullanıyoruz diye düşünüyorum.

Ben de bu arada çok değerli Sayın Paylan'ın da Noel Bayramı'nı tebrik ediyorum, kutluyorum.

Evet, değerli arkadaşlar, az çok birbirimizi tanıdık; tanıyorsunuz, tanışıyoruz yavaş yavaş. Burada birbirimizle konuşurken özellikle birbirimize hakaret etmeden konuşalım, cümleler kuralım ve konuşmaya başlarken de her cümlede fikirlerimizi tartışalım, ne olur. Hakaret edersek birbirimizin eline bir şey geçmediğini defaatle izah etmiş bir kardeşinizim ve arkadaşınızım.

AK PARTİ kurucusu çok kıymetli Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın siyasi hayatına baktığımızda nereden geldiğini, hangi badirelerden geçtiğini, hapislerde yattığını ve milletin gönlünde taht kurarak en sonunda da milletimizin takdiriyle, oylarıyla da Cumhurbaşkanı olduğunu görüyoruz yani demokrasiyi sözde değil; özümseyerek, içselleştirerek yaşayan bir Genel Başkanımız. Daha 24 Haziranın üzerinden geçeli altı ay olmamışken, demokrasinin en güzel örneklerini orada sergilemişken, Cumhur İttifakı'nda çok kıymetli MHP'li arkadaşlarımızla, Büyük Birlikten arkadaşlarımızla, karşı tarafta da onlar da kendi aralarında ittifak yaparak demokrasi şöleni içerisinde bir seçim yaşadık. Yani bu demokrasiyi bu kadar yakın tarihimizde yaşamışken, üç beş ay öncesinde yaşamışken bizim partimizi, liderimizi faşizmle suçlamak ve ardından da -az önce Sayın Kalaycı'nın ifade ettiği gibi- bireylerin, Sayın Metin Akpınar'ın Halk TV'de yapmış olduğu konuşmada...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Metnin bütününü okuyun.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Metnin bütününü... Yani siz orasını okursunuz, biz mesajlara bakıyoruz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bağlamından koparırsanız...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bağlamından koparmıyoruz, yok.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Bütününü okuyun, ben okuyacağım.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Okuyabilirsiniz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Metnin bütününü okuyun.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yani ne olursa olsun, hiçbir insanın, hiçbir kişinin hiçbir kişi hakkında o kötü sözleri söyleme hakkı olmaması lazım diye düşünüyorum. Hele hele...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "Ensesini patlatırım." da dememesi lazım, değil mi?

BAŞKAN - Sayın Paylan, bir müsaade et. Kendine geldiği zaman sabredemiyorsun.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Yani şunu söylüyor Metin Akpınar: "Bireylerin özgür iradesiyle geleceklerini tayin edebildikleri rejim demokrasidir. Bizim polarizasyondan, bu kargaşadan kurtulabilmemizin tek çaresi de demokrasi diye düşünüyorum -tamam, demokrasi- Oraya ulaşabilirsek ne âlâ -olabilir yani daha ileri demokrasiyi düşünebilir, demokrasiyi geliştirmemiz gerektiğini düşünebilir, olabilir- kavga dövüş olmaz -olmasını istemiyoruz- biz bu işin içinden çıkarız. Ulaşamazsak her faşizmin olduğu gibi, karşılaştığı gibi, belki liderini ayağından asarlar, belki mahzenlerde zehirlenerek ölür, belki adı geçen başka liderlerin yaşadığı gibi kötü sonlar yaşayabilir ama bize yazık olur." diyor, kendisine.

Değerli arkadaşlar, buraya her birimiz demokrasiyi savunarak geldik; milletin iradesiyle, milletin oylarıyla geldik. Millet iradesinin tecelligâhı burası diyoruz. Her birimiz demokrasiyi savunurken bu yüce Meclis çatısı altında... Yani ileri demokrasi diyebiliriz ama bu Metin Akpınar'ı bence 600 vekilin tamamının kınaması lazım. Bugün bir partiye, bir lidere söylenebilir bu sözler; yarın size söylenebilir. Çok içten söylüyorum: Burada bu lafları herhangi bir vekile veya siyasetçiye veya bir kişiye birisi telaffuz etse, birisi konuşsa bunları, karşısında Uğur Aydemir'i bulur parti gözetmeksizin.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Selahattin Demirtaş'a yaptınız mı? Demirtaş hapiste şu anda. Demirtaş'a söyleyin bunları.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Değerli arkadaşlar, bir de televizyonda, milletin izlediği sanatçılar -az önce söylediniz ya- milletin beğenisini kazanan sanatçılar bu kötü cümleleri sarf ettiği zaman insan yadırgıyor ve daha sonra da bu ne yapmaya çalışıyor diye düşünüyorsunuz, acaba belli bir yerlere haber mi gönderiyor diye düşünüyorsunuz ve bu adama sanatçı biz nasıl demişiz diye de kendimizi alıkoyamıyoruz yani bugüne kadar, biz, sanatçı gibi, nasıl bu adama baktık diyoruz. Sanatçılar...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Sanatçı eleştirir.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Eleştirmeye sonuna kadar varız, eleştirelim, eleştirirsek eksiğimizi gideririz. Biz onun için diyoruz ki değerli arkadaşlar, eğer AK PARTİ'nin karşısında hiçbir parti yüzde 10'luk barajı aşamazsa, AK PARTİ tek başına iktidarda kalırsa, tek parti kalırsa bu seçimi iptal ederiz diyoruz. Mutlaka karşımızda bizi eleştirecek birileri olsun.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Barajı indirin ya.

ABDULLAH NEJAT KOÇER (Gaziantep) - Kanun teklifini görüşelim isterseniz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Mutlaka bizi eleştirmeleri gerekir arkadaşlar, sonuna kadar varız, eleştirsinler ama sıradan bir insana dahi sarf edilmeyecek sözleri size, bize veya birisine, bu lafı ettikten sonra hangi kişi, hangi kimse veya kuruluş kendi hakkında laf söylense, aleyhinde bu cümleler kurulsa yargıyı göreve davet etmez arkadaşlar? Biri sizin hakkınızda isim verse, dese ki: "Şöyle, şöyle, şöyle..." yapılsa, tehdit etse, milleti bir yerlere çağırsa, davet etse yargıya müracaat etmeyecek, yargıyı göreve çağırmayacak bir arkadaşınız var mı içimizde? Yargının görevini yapması lazım. Yargıyı 81 milyon olarak göreve davet etmemiz lazım ve bizim 600 vekille yargıyı göreve çağırmamız lazım arkadaşlar. Bu meydan boş değil.

Türkiye ne çektiyse bugüne kadar darbelerden çekti zaten, çekmedik mi? Bugüne kadar hangimizin ağzından, hangi sanatçının ağzından "Şunu ayağından asın, şunu ipe götürün, mahzende zehirleyin." bir kelime duyduk mu arkadaşlar? Bunlar yenilir yutulur laflar değil. Bunu kınayalım, bir daha herhangi bir sanatçı veya herhangi bir kişi televizyonun karşısına çıkıp da siyasi veya siyasi olmayan kişiler hakkında böyle cümleler kurmaya cesaret edemesin, etmesinler arkadaşlar. Ölüm nedir ya? Tehdit nedir? Biz savaşarak, vurarak kırarak bugüne kadar neyi başardık? Türkiye kaybeder bugüne kadar kaybettiği gibi. Biz diyoruz ki "Artık Türkiye kaybetmesin. Türkiye artık darbelerle anılmasın."

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sokağa çıkanı keserim diyeni de kınadın mı?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Türkiye ileri demokrasiyi nasıl kazanacaksa değerli arkadaşlar, biz bunların önünü açtık, AK PARTİ yasaklarla mücadele eden bir parti.

Etmedik mi Sayın Bekaroğlu, laf söylüyorsun oradan.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Bir zamanlar, bir zamanlar...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Bugün, "Kürtçe serbest olsun, konuşulsun." diye değerli arkadaşlar, biz Kürtçenin önünü açmadık mı? Başörtü yasağını biz kaldırmadık mı geriye dönüp baktığımızda?

Yani birilerini susturarak, birilerini hapse atarak bir yere gelinmeyeceğini zaten bizler biliyoruz ve AK PARTİ'nin kuruluşunda, AK PARTİ'nin...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Peki, birilerinin sokakta başını keserek...

SALİH CORA (Trabzon) - Kimin kesilmiş?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Niye soruşturma açılmıyor? "Sokağa çıkanın -Gezi'ye- başını kesmek lazım." diyeni niye soruşturmuyorsun? Bir şey de, haydi bakalım.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - AK PARTİ'nin kuruluşunda değerli arkadaşlar, bu felsefe var zaten. Yasaklarla mücadele eden bir parti var.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ensesini patlatarak mı?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ben niye az önce Sayın Paylan'ı kınadım, niye? Değerli arkadaşlar, Sayın Paylan, Metin Akpınar'ın söylediği sözlere karşı çıkmıyor, kendisine hakaret eden, tehdit eden, bir yere mesaj gönderen kişi için "Yargı lütfen görevini yapsın." diyen Cumhurbaşkanımızı eleştiriyor.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "Lütfen" değil, talimat veriyor, talimat, talimat!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Arkadaşlar, 82 milyondan, hangi birimize bu tehditler yapılsa hepimiz yargıyı göreve çağırırız, her birimiz yargıyı göreve çağırırız; çağırmazsak dönüp kendimize bakmamız lazım diye düşünüyorum.

Değerli arkadaşlarım, bu, sanatçının mizahıyla, tiyatrosuyla izah edilecek bir durum değildir. Değerli kardeşlerim, bu tamamen içindeki kini kusmadır, tamamen Metin Akpınar'ın hayal ettiği şeyler diye düşünüyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "Ensesini patlatırım." dediğinde kime şikâyet edeceğiz?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Evet, değerli arkadaşlar...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Cumhurbaşkanı gazetecinin ensesini patlatırken kınadınız mı Cumhurbaşkanını?

AYHAN EREL (Aksaray) - Bir fikrin karşısında durmanın yolu...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Erel, fikirlerin tartışılmasına karşı çıkmıyoruz. Fikirler sonuna kadar tartışılsın. Fikirlere karşı çıkarak fikirlerin üstünlüklerini sağlasınlar ama birilerini öldürerek, birilerini ipe götürerek şiddet içerikli eylemler, sözler kullanarak belli bir yere giderseniz...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Kafayı kesmek şiddet değil mi, enseyi patlatmak şiddet değil mi? Çifte standart...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - ...belli bir yere götürürseniz bunu fikir özgürlüğüyle hiçbir bağlamı yok, bağdaştıramazsınız.

Bunu sizin Genel Başkanınıza, sizin...

AYHAN EREL (Aksaray) - Özür dilerim...

Bir fikrin karşısındaki en iyi silah, o fikri bastıracak fikirdir.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Tamam, aynen katılıyorum.

AYHAN EREL (Sakarya) - Şiddetle, baskıyla, silahla...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Aynen katılıyorum ama ben sizden şunu beklerdim Sayın Erel, milletvekili olarak...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Aydemir, toparlayalım.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sözlerinize sonuna kadar katılıyorum, her harfine kadar katılıyorum ama şunu da demenizi beklerdim: "Bu, Metin Akpınar'ın söyledikleri fikir özgürlüğüyle bağdaşmaz. Metin Akpınar'ı kınıyorum."

BAŞKAN - Teşekkür ederim, yormayalım.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Değerli arkadaşlar, dolayısıyla yorulmaya gerek yok, yorulmuyorum ama içim sızlıyor.

Her milletvekilinin, seçilerek, millet iradesiyle, oylarıyla buraya gelen her milletvekilinin demokrasiden yana tavır koyması gerekir, özgürlükten yana tavır koyması gerekir.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Koymayın ya, tavır koymayın ya! Çifte standartla gidiyorsunuz ya!

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - "Fikir özgürlüğü" dediğimizde aklımıza zehir gelmemesi lazım, "fikir özgürlüğü" dediğimiz zaman, demokrasi dediğimiz zaman ayağımızdan ipten asılması kelimeleri...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Enseyi patlatmaya gelsene!

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Kafayı kesmek var mı, kafayı kesmek?

BAŞKAN - Yani siz de Metin Akpınar'ın dört sene, seçime kadar sabredemediği, sanatçı kimliğinin arkasına gizlendiği gibi siz de adamın konuşmasını bitirmesine müsaade etmiyorsunuz, sabredemiyorsunuz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Benim konuşmam boyunca bağıran bir adama bir kere uyarı yapmadın.

BAŞKAN - Sen boş ver, sen benim dediğimi kaçırmadın değil mi, yakaladın o kısmını?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Paylan, niye bağırdığımı söylüyorum, sadece ilk cümlesini Metin Akpınar'ın...

AYŞE KEŞİR (Düzce) - Kartvizit özgürlüğü istiyorsunuz, fikir özgürlüğü falan değil bu.

BAŞKAN - Siz teklif sahibisiniz, rica ediyorum, lütfen...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Cumhurbaşkanımızın yargıyı göreve davet etmesini, yargıya şikâyette bulunmasını kınıyorsunuz, Metin Akpınar'ı kınamıyorsunuz. Ama ben hakikaten dil sürçmesi olarak düşünüyorum.

Değerli arkadaşlar, her yıl seçim olmuş, her yıl seçilerek belli noktalara gelen bir lidere bu şekilde suçlamalarda bulunmak bence doğru bir yaklaşım değildir.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Hitler de seçimle gelmişti.

BAŞKAN - Seçimle mi gitti?

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - İntihar etti.

BAŞKAN - Seçimle gidecek miydi? İki dönemle mi sınırlıydı onun şeyi? En fazla iki dönem seçilebiliyordu, öyle mi? Yapma Allah'ını seversen.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - İki dönem sonra Anayasa değişir ya. Bir ay önce seçim kararı alırsa bir dönem daha, biliyorsun değil mi?

BAŞKAN - Öyle mi? Vay, vay, vay...

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Sayın Paylan, önümüzde 31 Martta bir seçim daha var. Bakınız, Hitler'le bizi kıyaslıyorsunuz ya, 31 Martta bir seçim daha var, hodri meydan; millet iradesi yine sandığa yansıyacak, millet ne diyorsa...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Ensesine patlattığınız basın bizi gösterecek değil mi? Ensesine patlattığın basın bizim konuşmalarımızı gösterecek mi?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - "Ensesine patlat..." diye bu cümleyi kullanıyorsun ama kalkıp da Metin Akpınar'ın cümlesini kınamıyorsun, bundan dolayı yazıklar olsun diyorum size, bundan dolayı sizi kınıyorum Sayın Paylan, bundan dolayı sizi kınıyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Onu kına, sana sonuna kadar destek vereceğim.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Arkadaşlar, diğer bir konu da şu: Bu yüce Meclise hepimiz seçilerek geldik, "Sen şurada oturacaksın, ben burada oturacağım." "Bu tarafa geçme, kırmızı çizgi var." "Bu tarafa geçersen yanlış olur." gibi kimsenin kimseye yer gösterme hakkı yok, haddi de yok. Dolayısıyla, ben burada birbirimizi düşman gibi görmüyorum, siyah ile beyaz gibi değiliz. Biz milletvekiliyiz, milletvekili arkadaşlarız. Ara verildiğinde ben çok kıymetli vekillerimin yanına giderim, onlarla konuşurum, onlar da buraya gelip konuşurlar. "Sen yerine, ben yerime." diye bir vekile yer göstermek kimsenin hakkı değildir, haddi değildir dolayısıyla ortalığı karıştırmaya da kimsenin hakkı yoktur. Biz burada arkadaşız, her birimiz Türkiye'nin menfaatleri için burada çalışıyoruz diyorum.

Başkanım, çok teşekkür ederim, sağ olun Sayın Başkan.

AYHAN EREL (Aksaray) - Sayın Başkan...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Had bildirmek için söz istiyorum.

BAŞKAN - Bir dakika... Müsaade edin efendim ya, müsaade edin. Daha çok arkadaşımızın söz talebi var, müsaade edin.

Sayın Bekaroğlu, siz söz hakkınızı kullandınız, sizi şuradan "request off" yapayım ben.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Kısa bir açıklama yapacağım bu konuyla ilgili.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Size sataşmadım, sizinle alakası yok.