AHMET TAN (Kütahya) - Teşekkür ederim.

Sayın Başkanım, Sayın Genel Müdürüm ve ekibi ve kurumlarımızdan gelen değerli temsilciler; ben de sizleri sevgiyle, saygıyla, muhabbetle selamlıyorum. Toplantımızın da hayırlara vesile olmasını dileyerek sözlerime başlıyorum.

Ben, tabii ki, Samsun Milletvekilimiz Sayın Kemal Zeybek Bey'in konuşması üzerine söz almış bulunuyorum. Konu tabii ki Zafer Havaalanı; Zafer Havalimanı'yla alakalı birtakım ifadelerinden dolayı bu sözü aldım. Tabii ki yani muhalefet, yapılan işleri eleştirecek, beğenmeyecek, itibarsızlaştırmaya çalışacak; bunu anlamaya çalışıyoruz ama işin doğrusu, yani, bütün bunları ifade ederken yapılan işlerin de, yapılan hizmetlerin de takdir edilmesini beklemenin bir iktidar olarak bizim de en doğal hakkımız olduğunu düşünüyorum. Ben en son konuşmasında Deniz Bey'in bu takdir ifadelerini de saygıyla sevgiyle karşılıyorum, kendisini tebrik ediyorum. Yani -muhalefet anlamında- iktidar hizmet etse her bir tarafından yanlışını, eksiğini vesairesini bulmaya çalıştıkları bir ortam doğuruyor, zaten yatırım ve hizmet etmeseniz farklı bir şekilde eleştirilere maruz kalıyorsunuz. Yani, bunun da bir orta yolunu tutturmak lazım.

Tabii, konumuz Zafer Havalimanı. Oradan şuraya geleceğim: Yani, bir sürü rakamlara boğuldu konu ama ben çok sade bir şekilde şunu anlatmaya çalışıyorum, çalışacağım: Bu bölge Afyon, Kütahya ve Uşak bölgesidir ki bu havalimanının hizmet ettiği alan bu alandır, bu 3 ilimize hizmet vermektedir, bölgesel havalimanıdır. O bölgenin sanayisini, turizmini, özellikle termal turizmini, tarih turizmini, kayak turizmini ele aldığımızda aslında bu havalimanının o bölgede ne derecede bir anlam ifade ettiğini rahatlıkla anlayabiliyoruz. Ama işin doğrusu garipsediğim bir hadise daha oldu. Yani, bu defa Zonguldak Milletvekilimiz Deniz Bey kendi bölgesine birtakım hizmetleri talep ederken Zafer Havalimanının aynı şartlarda olmasına rağmen yapılmasının gereksiz olduğuna dair bir ifade kullandı.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ben BAKKA Raporu'na göre...

AHMET TAN (Kütahya) - Sözümü kesmeyin lütfen, ben sizin sözünüzü kestim mi?

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ama doğru bir bağlam yapmıyorsunuz, düzelterek devam edersiniz.

AHMET TAN (Kütahya) - Müsaade edin, düzeltiriz sonra.

BAŞKAN - Bakın, Sayın Tan konuşuyor Sayın Yavuzyılmaz, lütfen.

AHMET TAN (Kütahya) - Yani, bu konuyla alakalı başka bir bölgenin yatırım yapılmasını engelleyecek...

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ben bilimsel bir parametreye dayanarak...

AHMET TAN (Kütahya) - ...veyahut da bu ifadeleri kullanacak hakkı olmadığını düşünüyorum. Bırakın da onu ama Hükûmet ama o bölgenin insanları takdir etsin. Yani, siz, sizin bölgenizle ilgili olan yatırımları, hizmetleri pekâlâ söyleyebilirsiniz ama başka bölgeyle ilgili, alakalı "Bu hizmet olmasın." demenin çok yakışık almadığını ifade etmek istiyorum.

Şimdi, bu sistem yap-işlet-devret modeli. Yatırım maliyeti 50 milyon lira, bu rakam.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Ben öyle bir şey demedim.

AHMET TAN (Kütahya) - Ben sizin cümlenizi geçtim, şimdi Kemal Bey'e söylüyorum, lütfen sözümü kesmeyin.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - "Hizmet verilmesin." demedim.

BAŞKAN - Sayın Yavuzyılmaz, lütfen karşılıklı konuşmayalım.

DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Olan havaalanını kaldıracak hâlimiz yok.

AHMET TAN (Kütahya) - İfadelerinize bakın tekrar Deniz Bey.

BAŞKAN - Sayın Tan, lütfen devam edin.

AHMET TAN (Kütahya) - Yap-işlet-devret modelinin yatırım maliyeti 50 milyon lira. Kemal Bey anlattı bir sürü rakamla ilgili, en sonunda dedi ki: "58 milyon lira gibi bir rakama tekabül ediyor ödenen yolcu garantili rakamlar. Bu, devleti zarara uğratmaktır." Ben özetle geçiyorum yani rakamlara boğmayacağım ama her hesap kitap bilen kişinin rahatlıkla hesap edebileceği bir şey söyleyeceğim. Yani, 50 milyon lira gibi bir yatırım bedeli olan bir yatırımı siz iki sene içerisinde işletmeye alacaksınız ve on sene boyunca periyotlar hâlinde ödeyerek 58 milyon liraya mal edeceksiniz. Bu mantık çerçevesinde dahi devletin ne kadar iyi bir iş yaptığı, yap-işlet-devret modeliyle aslında devletin kaynaklarını koruduğu, devletin cebinden beş kuruş para çıkmadan on seneye yayılan ama toplam yatırım maliyetini de on senelik süreçte sadece yüzde 10 gibi bir rakamı aşabilecek bir rakamla vatandaşına, o bölgeye hizmet etmeyi amaçlamış bir anlayışı ben tekrar tebrik ediyorum.

Aslında, tabii, bunu bugünkü rakamlar itibarıyla söylüyoruz yani yolcu kapasitesinin artmadığını düşünerek sizin dediğiniz bu rakamlar orta yere çıkıyor. Hâlbuki, önümüzdeki günlerde bu sayıların hem turizm kaynaklı hem sanayi kaynaklı arttığını düşünürsek bu 58 milyon lira gibi bir rakama da tekabül etmeyecek. Belki 50 milyon liradan çok daha düşük bir rakamla bu iş sonuçlanacak ve devletin de burada paralarının çarçur edilmediğinin, ne kadar kaynaklarını koruduğunun da başka bir göstergesi olacak.

Artı, 2022'den sonra da bu firmaya -hangi firmaysa- artık başkaca da bir ödeme yapılmayacak. Onun için ben Sayın Kemal Zeybek'in "Devletin paraları, işte, çarçur ediliyor." anlamına gelen bu cümlelerini kabul etmediğimi ifade ediyorum. Artık zamandan dolayı da çok fazla uzatmayayım.

Ben hepinize teşekkür ediyorum, saygılar sunuyorum.