KOMİSYON KONUŞMASI

SÜLEYMAN KARAMAN (Erzincan) - Sayın Başkan, Komisyonumuzun değerli üyeleri; Devlet Hava Meydanlarının Yönetim Kurulu Başkanı, Genel Müdürü ve arkadaşları, Sayıştayın değerli üyeleri; hepinizi saygı ve sevgiyle selamlıyorum.

Devlet Hava Meydanlarının da ilgilendiği konularla yıllarca birlikte çalıştığımız bir kurum olduğu için de birçok arkadaşı tanıyorum ve bu verdiği bilgilerden dolayı da çok teşekkür ediyorum. Funda Ocak Hanımefendi ve arkadaşları hakikaten Devlet Hava Meydanlarında çok büyük işler yaptı. Bu sadece Türkiye değil, dünyanın da takdir ettiği büyük işler yaptı ve sonuçta Türkiye'de havacılık sektörü 2003 yılında 26 aktif havaalanıyla 33 milyon yolcuya hizmet verirken 2018 yılının ilk 11 ayında 56 havalimanıyla 196 milyon yolcuya hizmet verdi. Yolcu terminalleri toplam alanı 541 bin iken 2003-2018 yılları arasında Devlet Hava Meydanları öz kaynak yatırım tutarı ise 2018 yılı rakamlarıyla 10 milyar 377 milyona ulaştı. Ülkemizde sivil havacılığın temellerinin atıldığı cumhuriyetimizin ilk yıllarından bugüne kadar geçen süreçte yaşanan son on altı yıl atılım dönemi oldu. Sayın Meclis Başkanımız Binali Yıldırım'ın Ulaştırma Bakanı olduğu dönemde hava yollarının halkın yolu olması talimatını veren Cumhurbaşkanımızın direktifleriyle hakikaten hava yolunu halkın yolu yapmak için çok büyük mücadele verdi bu kurum. Bu dönemde Türkiye yolcu sayısı bakımından dünyada ilk 10 arasında yer aldı yani diyoruz ya "2023 yılında biz ilk 10 ülke arasına gireceğiz." diye, böylece Devlet Hava Meydanları, Allah'a şükür, ilk 10'u başardı. Onun için kendilerine tekrar teşekkür ediyorum.

Yılda ortalama yüzde 13 oranında kesintisiz büyüdü yani devletin büyümesinin 2 misli Devlet Hava Meydanları büyüdü, havacılık büyüdü. Bugün Avrupa hava sahasına eklemiş olduğu trafikle ülkemiz ilk sıralarda yer alıyor. Ülkemizin coğrafyasının sunduğu eşsiz imkânlarla İstanbul, Avrupa'da bağlantı sayısına göre 4'üncü sıraya yükseldi, bu yıl içerisinde Türkiye tarihinde en yüksek Avrupa hava trafik payına ulaşmış oldu. Bu büyümenin ve oluşan talebin teknoloji, emniyet, konfor ve kapasite yönünden desteklenmesi için havacılık camiası istikrarlı bir şekilde çalıştı, Devlet Hava Meydanları vizyon ve öngörüsüyle sektörün lokomotifi olarak gelişmelere öncülük etti; yeni düzenlemeler hayata geçirdi, önceliğimiz, büyük nüfusumuzun hava yolunu tercih etmesini sağlamak oldu. Bu da elbette eleştirilen ama gerçekten dünyanın da takdir ettiği yap-işlet-devret yöntemiyle çok daha önemli havaalanları yapıldı ve dünyaya da örnek oldu. Bugün dünyada -ben biliyorum, içinde olduğum için- birçok ülke gelip, havaalanlarının yap-işlet-devretle nasıl yapıldığını, neler olduğunu, ne gibi sıkıntılarla karşılaşıldığını Türkiye'den öğrenmekte. Bu, bizim gurur tablomuz olarak geri döndü. Ayrıca da tabii ki bu yap-işlet-devret havaalanları yapılırken bazı eleştiri konuları da olabilir, eğer bir iş yapıyorsanız elbette ki eleştiriyle de karşılaşabilirsiniz. Türkiye'de ilk defa bölgesel bir havaalanı yapmak için kararlar alındı, ben de içinde olduğum için söylüyorum; burada bütün şehirlerimiz haklı olarak havaalanı isterken o zamanki programa göre "Nüfusu 1,5 milyona yaklaşan 3 ilimizin ortasında bir Zafer Havaalanı yapılırsa bu, çok daha başarılı olur." diye düşünüldü. Hakikaten bu 3 ilin, Uşak, Afyon ve Kütahya'nın yurt dışından gelen de çok vatandaşı vardı ve onların da gelebileceği tahmin edilerek birtakım projeler yapıldı ve havaalanı yapıldı. Yani havaalanları ya da başka kuruluşlar bazen çok kâr eder bazen de bazılarını sübvanse etmek zorundasınız yani devletin görevlerinden biri bu. Dolayısıyla bu bölgesel havaalanları da havaalanları çok fazla uzak olmasın diye ondan sonra da çok yapılmadı, artık "her ile bir havaalanı" şekline dönüştürülmeye başlandı. Onun için buradaki olaylardan da ders alınıyor, bunu ben bildiğim için söylüyorum.

Hava ulaşımındaki çok yönlü ve stratejik hamleler ekonomimize de güç verdi; istihdamı olumlu etkiledi, geleceğe taşıyacak olan İstanbul Havalimanı hizmete verildi, stratejik yönüyle dünyanın odaklandığı ve gıpta ettiği bir zor projede de Türkiye muvaffak oldu. Bunun için de gururlanmalıyız. Türkiye Cumhuriyeti'nin aziz gücüne olan inancımızla bir kilometre taşını daha geride bırakmış olduk. Bugün ülkemiz havacılığı, küresel anlamda rekabet edebilir bir seviyeye ulaştı. Bu da havaalanlarındaki serbestleşmenin etkisiyle oldu. Hem özel sektörümüz hem Türk Hava Yolları hem de yurt dışından burada hizmet alan hava yollarının etkisiyle hakikaten havacılık, herkesin bildiği gibi, çok yüksek seviyelerde cereyan ediyor. Hedefimiz bu seviyeyi sürdürülebilir kılmak. 2023 vizyonu, ülkemizin küresel bir merkez olma hedefi olduğu için daha fazla yatırım yaparak, daha da modernleşerek havacılığımızı bu seviyelerin üstüne çıkarmaya çalışmak. Bu doğrultuda yapılan stratejik planlamalarda toplam yolcu sayısının da yılda ortalama yüzde 5,5 büyümeyle devam edeceği öngörülüyor şu anda Türkiye'de.

Ayrıca da birazcık da seçim bölgem olan Erzincan için de bir şeyler... Hakikaten eksiksiz çalışıyor, çok teşekkür ediyoruz bunun için de çünkü bu havaalanı da aslında bölgesel bir havaalanı, hem Bayburt hem Gümüşhane hem Tunceli'ye hizmet veren havaalanında her şey istediğimiz gibi gidiyor; bunun için de çok teşekkür ediyoruz.

Bu vesileyle de Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğünün başarılarının devamını diliyorum. Hakikaten özellikle tanıdığım için de Funda Hanım bu yap-işlet-devret projelerinde ya da işletmecilikte çok mahir bir kardeşimizdir, ekibi de öyle; onun için de ayrıca çok teşekkür ediyorum ve Komisyon çalışmalarının başarılı geçmesi temennisiyle saygılarımı sunuyorum.

Sağ olun.