CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Sayın Başkanım, değerli arkadaşlar; Sayın Bekaroğlu öyle bir tablo çizdi ki "Vallahi, battık, öldük, gidiyoruz..." Yok, öyle bir şey ya. Bırak, karamsarlık pompalıyorsun.

Şimdi, bu madde yani 58'inci madde İller Bankası Kanunu'nun 13'üncü maddesinin (3)'üncü ve (7)'nci fıkralarını değiştiriyor. Biliyorsunuz, bu (3)'üncü fıkranın mevcut hâlinde belediyelere yapılabilecek hibede nüfus ve sektör kısıtlaması var. Özellikle SUKAP desteği aracılığıyla 25 bin nüfusun altındaki belediyelere yüzde 50 hibe desteği verilmekte ve başkaca bir hibe verilememekte mevcut kanunda. Dolayısıyla kanundaki mevcut nüfus ve altyapı sınırlaması anlamını ve uygulama kabiliyetini kaybetti çünkü şehirleşme o kadar arttı ki, artık nüfus arttıkça çevrenin kirletilmesi mesela 25 binden fazla nüfusu olan şehirlerde daha fazla hâle geldi. Şimdi, siz 25 binin altındakine hibe verebiliyorsunuz ama üstündekilere hibe veremiyorsunuz. Mesela, çevre açısından bir kere bu son derece kısıtlayıcı bir şey.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Başka değişik şekillerde aktarıyoruz. Etme, veriliyor hibe. Hibe verilmeyecek zaten, aktarılacak.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Geleceğim şimdi.

Mesela, çevrenin korunması, insan sağlığı ve benzeri nedenlerle gerektiğinde projenin yapım maliyetinin bir kısmını hibe olarak vermenin yanında, daha çok projeye destek olmak için bu hibenin çoğunlukla faiz desteği olarak kullanılması düşünülüyor. Mesela, 100 milyon liralık bir anaparayı hibe vermek yerine, aynı tutarın, üç yıl vadeli bir kredinin yıllık faizinin yüzde 15'i yerine yüzde 10 uygulanması hâlinde yani 5 puanlık faiz desteğiyle -madem dedin ki "Bunu Cemal Öztürk biliyor." azıcık dinle beni- böyle bir düşüncede yaklaşık olarak 1 milyar 158 milyon TL tutarında bir kredi hacmi oluşturuluyor. Bakın, yani 100 milyon yerine 1 milyar 150 milyonluk bir kredi hacmi, üç yıl için. Böylece çok daha fazla proje desteklenebilecek, yerel yönetimlerin projelerinin hayata geçirilmesinin önündeki finansman engeli hafifletilmiş olacaktır.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Fikirtepe'yi de anlatacaksın değil mi Cemal Bey?

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Yani ben spesifik olarak bir alan için demiyorum. Bakın, Türkiye için bu 25 bin engeli...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Anlat, burayı da anlat. Burası çok önemli bir örnek.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Örnekte anlattığım gibi...

Şimdi, (3)'üncü fıkrada yapılan düzenlemeyle bu meydana geliyor. Tabii ki ekonomik, sosyal ve demokratik gelişmeler göz önünde bulundurulursa bu değişiklik son derece yararlıdır.

Bakın, (7)'nci fıkrada yapılan düzenleme önemli. Bu da kanunun mevcut hâlinde neydi? Kendi kaynakları dışında finansman temin etmek mümkün değildi, bu kaldırılıyor. Söz konusu fıkrayla bankanın tecrübesinin özellikle yurt dışında kullanılması, gelir temin etmesi amacıyla yurt içi ve yurt dışında doğrudan veya ortaklıklar aracılığıyla proje geliştirmesinin de önü açılıyor. Yani İller Bankası mevcut hâliyle günün şartlarına uygun çalışamıyor. Sadece...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Aynen, benim dediğimi doğruluyorsunuz. Teşekkür ederim.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Amacı o zaten.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Doğru, doğru. İller Bankası amacından çıkarılıyor, bir müteahhit bankasına veya inşaat şirketlerini kurtarma şeyine dönüştürülüyor.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Yani İller Bankasının fonksiyonunun...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Orada birleşen, toplanan paralar burada çarçur edilecek.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Benim zamanımdan çaldığının farkında mısın?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Milletin hortumlanmayan tek kaynağını da hortumlayacaksınız.

BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu...

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - İller Bankasının fonksiyonu değiştiriliyor, daha aktif hâle getiriliyor.

Dolayısıyla bu kanun değişikliği son derece yerindedir ve desteklediğimizi ifade etmek istiyorum