BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Sayın Başkan, sayın milletvekillerim, kıymetli bürokratlar, değerli basın; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Şimdi, ben 2014 yılında belediye başkanlığı yaptım. 2004 yılından önce 1999-2004 Meclis üyesiydim Anavatan Partisinden. O zaman Meclis toplantıları dört ayda bir yapılıyordu. Ben Meclis üyesiydim, muhalefet Meclis üyesiydim. Hiçbir şeyden haberimiz olmazdı, sorsak da olmazdı. Böyle, sizin gibi konuşacağız, mümkün değil, konuşamazdık.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Niye yani şimdi? Kötü örnek, örnek mi olur? Yanlışmış, yanlışmış kim yaptıysa.

CAVİT ARI (Antalya) - Biz de mi konuşmayalım?

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Bakın, 1999 yılında da vardı bu yardımlar. Şimdi, proje...

İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Erol Hocam, siz farkında değilsiniz ama bunların eline fırsat verin, samimi söylüyorum, kimseye söz möz vermez.

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Sadece şunu biliyorum, Meclis üyesi olduğum zaman partili başkanlara telefonla para geliyordu ama 2004 yılından itibaren nitelikli proje yapana bakanlıklar veriyordu para. O zaman da bir limit yoktu, bakanlıklar veriyordu projenin yüzde 70'ini, yüzde 60'ını, yüzde 50'sini.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Ben 2010, 2011 dedim. Bakın, 2010, 2011'e kadar Adalet ve Kalkınma Partisinin yaptığı birçok iş doğru işlerdi.

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Doğru, yine doğru.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Ama o tarihten sonra, diyorum size, sizin kimyanız bozuldu arkadaşlar, bozuldu.

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Yok yok, yine doğru.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Cumhurbaşkanı kendini göğe çıkardı, 16 tane havarisi var etrafında, Türkiye'yi yönetiyor işte kendi kendine. Siz de biz de böyle bu...

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Yine doğru, daha hızlı.

Bakın, şimdi...

BAŞKAN - Bu ülkenin bakanlarına da "havari" dediniz ya, Sayın Katırcıoğlu, Paylan'a yakışır da size yakışmadı yani.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ya, kötü bir şey değil ki havari ya, havari çok önemli bir şey ya.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Havari kötü bir şey değil ki ya, inanmışları yani inanmış...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Biat etmişler diyoruz, biat etmişler.

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Ya, bir dakika, ben sizi dinliyorum akşama kadar. Kırk yılda bir konuşuyorum, bir konuşayım.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Ya, özür diliyorum ama laf atıyorlar, ne yapayım?

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Laf atan yok ya, nereden laf atılıyor ya.

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Şimdi, bakın, bir çöp aracı dağıtılıyordu benim belediye başkanlığım zamanında. Sayın Cumhurbaşkanı dedi ki... Önce bayan CHP'li milletvekiline verdi, belediyesini hatırlamıyorum şimdi.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - O eskidendi, o eskidendi.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - CHP yoktu o zaman ya, DSP'lidir o.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Bunları anlatmanıza gerek yok, burada anlaşabiliriz.

BAŞKAN - Evvelki sene, geçen sene aynı şey oldu.

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Şimdi, bizim başkanlarımız da hayıflandı, "Ya eskiden böyle değildi." diyorlardı.

EROL KATIRCIOĞLU (İstanbul) - Sayın Başkan, gelin oturup konuşalım istiyorsanız.

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - "Eskiden böyle değildi." diyorlardı.

Sayın Cumhurbaşkanımız ayrım yapmıyor. Yapsa sıkıntı yok, yapsa zaten bu şekilde on altı yıldır, on yedi yıldır iktidar olmaz.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - "Çankaya, Kadıköy, Beşiktaş; bunlar kaymak tabaka. Bunlar memleketin kaymağını yiyorlar..." 3 tane belediyeye kayyum.

BAŞKAN - Arkadaşlar, bakın, daha önümüzde 30 madde var, rica ediyorum.

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Teşekkür ederim.

Hepinizi saygıyla selamlıyorum tekrar.

İyi akşamlar.