| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1369) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 06 .12.2018 |
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Başkanım, çok teşekkür ediyorum.
Şimdi, efendim, ben tabii önce bir tespit yapmak istiyorum. İnandırıcılık kadar mühim bir şey yok. Konuştuğunuzun karşı tarafta bir aksülamel oluşturması için mutlaka ama mutlaka çelişki, tenakuz taşımaması lazım.
Dün bana, efendim, sınavlarla ilgili "Sizin sayenizde şu sınavları birtakım gruplar manipüle ettiler, devlete sızdılar." diyenler, bugün "Bu sınav sistemini Ecevit getirdi." diye burada savunmaya kalktılar. Bu, bir çelişki. Dolayısıyla, inandırıcılığınız yoktur Sayın Bekaroğlu, özellikle size söylüyorum, altını çiziyorum.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ne büyük yerden vurdun ya! Çok büyük yerden vurdun ya!
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Şimdi de öyle dramatize ediyorsunuz ki mevzuyu öyle dramatize ediyorsunuz ki arkadaş, belgeler, bilgiler bütünüyle sizi burada tekzip ediyor. Bakın, bizim aldığımız zaman 2002'de bir SSK'linin, SSK emeklisinin aldığı maaş var, bugün geldiğimiz noktada enflasyondan arındırılmış hâlde yüzde 75'lere varan bir artış söz konusu, rakamları da veririm; 257 liradan 1.880 liraya gelmiş.
CAVİT ARI (Antalya) - Kaç sene önceden bahsediyorsunuz.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Ben enflasyondan arındırılmış hâlini söylüyorum, bütünüyle yüzde 75 artış söz konusu.
Şimdi, BAĞ-KUR tarım emeklileri 65 lira alırken yüzde 405 artışla 1.386 liraya kadar çıkarmışız biz. Bu rakamların hepsini tafsilatlı verebiliriz. Ben ayrıntıya girmeyeyim, bunu teklif sahibi kardeşim ifade eder, izah eder. Ama, şunu söyleyeceğim: Değerli arkadaşlarım, özellikle basına dönüp oraya birtakım işaret vermeye çalışanların hakikatle uzak yakın söylemlerinin ilişkisi yoktur. Bunu karşı taraf bildiği için... Ben de gazeteciyim arkadaşlar, gazeteci eğer sahici bir tarafı varsa söylenenin; onu sütunlarına, satırlarına, efendim sayfalarına yahut da ekranlarına yansıtır; değilse, onlar da toplumsal bir vazife yapıyorlar, dolayısıyla toplumu yanlış yönlendirmeme adına orada bir fren mekanizması kullanmak durumundadırlar. Öyleyse, size tavsiyem şu: Hakkı, adaleti dillendirin, söylediğiniz doğru olsun ki karşı taraf da bu sözünüze itibar etsin; satırlarına, sütunlarına yansıtsın. Gerçekler burada, belgeler burada. Şimdi, "Bin liranın altında bir rakamı biz yukarı çıkaracağız." diyoruz, çıkarmayın mealine siz burada cevaz veriyorsunuz, böyle bir şey olabilir mi ya? Hiç olmazsa buna bir...
CAVİT ARI (Antalya) - Siz nasıl anlıyorsunuz ya?
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ne anladınız ya?
BAŞKAN - Arkadaşlar...
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Gayet tabii, sizin söylediğiniz bu anlama geliyor. Neye itiraz ediyorsunuz? İtirazınız neye, ben onu anlamıyorum?
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Kayıtlara geçiyor söyledikleriniz, hiçbirimiz böyle bir şey demedik.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Zam yapıyorsunuz, karşı çıkıyoruz ha?
BAŞKAN - Müsaade edin, o da öyle anlamış.
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Teşekkür etmek gerekirken bu mahiyetli bir yaklaşım hakikaten buradan istifade edecek insanlara haksızlıktır, bunu yapmamak lazım, milleti temsil ediyoruz. Bakın, az önce de aynı şeyi müteahhitler için yaptınız, biraz önce de bir başka maddede müteahhitler için yaptınız dolayısıyla inandırıcı olmuyorsunuz.
CAVİT ARI (Antalya) - Sizin işinize gelmiyor, nereden biliyorsunuz inandırıcı olmadığımızı?
BAŞKAN - Sayın Arı, lütfen...
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Hakiki ifadelerle buralarda not düşerseniz çünkü tarihe not düşüyoruz, öyle değil mi Değerli Bakanım.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Sen inanma ya!
İBRAHİM AYDEMİR (Erzurum) - Evet, ben teşekkür ediyorum. Hakikatleri ifade ettim, sağ olun.