ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) - Ben teşekkür ediyorum sayın Komisyon üyelerimize katkıları için.

Öncelikle, müsaadenizle, yine hoşgörünüze de sığınarak bir açıklama yapmak istiyorum, o da şu: TÜRKAK bir kamu otoritesi olarak piyasa faaliyeti yürütmüyor; bir ücretli, gelir karşılığı bir şey yapmıyor, kâr amacı da gütmüyor; yasasında da bu açıkça yazılmış. TÜRKAK, piyasa faaliyetinde bulunanları akredite ediyor. Yani piyasada şu an 1.700 civarında akredite ettiği kuruluş var Sayın Bekaroğlu. Dolayısıyla sizin bahsettiğiniz Rize'deki oluşumda onun faaliyetleri TÜRKAK'tan akredite olmuşsa faaliyetlerine devam edecektir, onun herhangi bir sıkıntısı yok. TÜRKAK piyasa aktörü değil, TÜRKAK piyasa aktörlerini akredite eden... Hem Avrupa Birliği kurallarına göre hem de TÜRKAK'ın uluslararası çok taraflı anlaşmalarla tanınırlığı var. Hem AB'de hem uluslararası diğer coğrafyada TÜRKAK'ın yaptığı, akredite ettiği kuruluşlar ve o kuruluşların uygunluk verdiği ürünler o standartlara sahiptir, böyle kabul edilir aksi sabit oluncaya kadar. İşte, yok der, bilmem ne der, süreç başlar ama normal şartlarda uygunluk verdiği ürün, evet, bu standarda sahiptir ve dünya da bunu böyle kabul eder.

Dolayısıyla bu boyutuyla baktığımız zaman -Sayın Paylan'a da söylemek istiyorum- bir rekabet sorunu yok, herhangi bir kamu kurumu gibi bu da bir kamu kurumu ya da kamu kuruluşu. Piyasada faaliyette bulunmadığı için rekabette bir çatışma, bir "konflikt" yok.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Fiyat belirleme yetkisi olarak...

ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) - Ona geleyim. Fiyat belirleme işi piyasa aktörlerinin -TÜRKAK'tan arkadaşımız da bu konuda bilgi verebilir- işi. TÜRKAK, Avrupa Birliği normları çerçevesinde Avrupa Akreditasyon Birliğinin belirlediği uygunluk denetimi yapan kuruluşları değerlendirirken o çerçevede bir akreditasyon ücreti alır, küresel bir düzenleme vardır orada. Ayrıca TÜRKAK'ın faaliyetleri Sayıştay tarafından da denetlenir, kâr amacı da gütmez. Piyasadaki aktörler ürünleri değerlendirirken onlar ücretlendirir ve onlar yarışır. Dolayısıyla burada TÜRKAK bünyesinde bir yarışma yoktur. Dolayısıyla işin bu boyutu böyle. Uluslararası anlaşmalarla tanınırlığı var dedik, tüm dünyada geçerli.

Bunun yanında, TÜSEB ve HAK tarafından akredite edilen alanlardan çok farklı burası. Burada belgelendirme, test ve muayene var. Biliyorsunuz, HAK'ın görev alanı sadece ürünlerle ilgili, gıda ürünleriyle ilgili helal akreditasyonu verecek, uygunluk denetimi yapacak kuruluşları denetleyen ve yetkilendirilen bir kuruluş. TÜSEB de sadece hastaneleri akredite ediyor. Dolayısıyla görev alanlarında da bir çatışma yok.

Bunun dışında söyleyeceklerim sanırım bu kadar. Bilmiyorum, karşılamadığım soru oldu mu?

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Son cümleyi kaldıralım.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Cemal Bey'in sorduğu soru bir soru var.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Benim sorum.

ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) - Cemal Bey'in sorduğu soruyla ilgili de aslında şöyle: Orada yine Türkiye'de TÜRKAK'ın bazı ürünlerde akredite ettiği kuruluşlarda ürün uygunluk denetimi yoksa Avrupa Birliğinde bu alanda uygunluk denetimi yapan kuruluşlardan uygunluk belgesi alınıyor. Eğer TÜRKAK Türkiye'de faaliyette bulunan bu alandaki uygunluk denetçisi kuruluşları akredite etmiş olsaydı yurt dışından bir uygunluk denetçisi aramak zorunda kalmazdı. Dolayısıyla...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) - Sayın Başkanım...

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Ya, ben sorumun cevabını ilk açıklamada aldım.

ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) - Evet, ben öyle düşünüyorum.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - TÜRKAK bu kurumları akredite ediyor yani ürünleri değil, kurumları. Kurumlar olduğu için sorun tabii yok.

ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) - Evet, aynen.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Benim soruma cevap vermediniz.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - İkinci cümleyi de...

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - İkinci cümle şu: Bu, bazı Türkiye'de o ürünleri akredite eden kurumlar olsa bile uluslararası kurumlar diyor ki "Sen işte şu firmadan geçemezsin."

GARO PAYLAN (İstanbul) - Cemal Abi, önüne çek cihazı.

CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Çok özür diliyorum.

Şimdi, Sayın Ziya Altunyaldız Bey'in ilk açıklamasında ben sorumun birinci cevabını aldım çünkü TÜRKAK Türkiye'de...

1.700 küsur dediniz değil mi?

ZİYA ALTUNYALDIZ (Konya) - Evet, evet.