| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi (2/1369) |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 05 .12.2018 |
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.
Hazinede bir toplantı vardı, ben onun için geciktim. Konuyu böyle görünce Mehmet Bey de konuşurken müdahale etmek zorunda kaldım.
Değerli arkadaşlar, bu lisanslı depoculuk, Türkiye'de yeni gelişen, henüz gelişmeyen, hatta emekleme döneminde olan bir sistem. Avrupa'da, özellikle de Birleşik Devletlerde gerçekten tarım ürünleri piyasasında son derece yaygın bir sistem.
Şimdi, biz Giresun'da, Giresun Ticaret Borsasıyla beraber, bir tane fındık lisanslı depoculuğu kurduk. Avrupa Birliğinden hibe alarak kuruldu. 17 bin ton kapasitesi var. Örnek olarak oradan gidersem daha iyi anlaşılır diye anlatmak istiyorum. Her ne kadar kanun 2005 yılında çıktı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bir şirket kurduysa da bununla ilgili, bilhassa buğday piyasasında, incirde, üzümde yaygınlaştırmaya çalıştıysa da Türkiye'de bu yaygınlaşmadı.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Niye yaygınlaşmadı?
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Yaygınlaşmamasının nedeni, bu işe şirketlerin yatırım yapması lazım yani yatırımcı şirketlerin. Ama biz yatırımcı şirketleri beklemeden Giresun'da fındıkla ilgili bir tane kurduk ve geçen sene açtık.
İşlem şöyle: Müstahsil fındığını saklayamıyor veya yatırımcı fındık alıyor, fındığa yatırım yapıyor, bunu depolaması lazım. Ne yapıyor? Bu lisanslı depoculuğa getirip teslim ediyor bunu kiloyla. Atıyorum, geldi, 10 ton fındığını teslim etti; 10 ton fındık karşılığında kendisine bir tane senet veriliyor. Bu senede "ELÜS" deniyor, elektronik lisanslı ürün senedi. Bu bir kıymetli evrak aynen, bildiğimiz, bono gibi, çek gibi, hisse senedi gibi, tahvil gibi. Şimdi, ürün depoda duruyor ama bu kıymetli evrak elden ele satılabiliyor, rehin verilebiliyor, teminat verilebiliyor. Bir yatırımcı diyor ki: "Senin fındığını ben alayım." Ama gidip fındığı almıyor, fındık orada duruyor. O aldığı kıymetli evrak devredilebiliyor, ciro edilebiliyor. Dolayısıyla buradaki işlemlerden doğan vergi zaten şu anda devlet tarafından teşvik ediliyor. Hatta o ürünün kirası devletçe ödeniyor. Bakın, şu anda ödeniyor kiranın bir miktarı, tamamı değil. Bu işlemlerin süresi de 2018'de, işte bu tarihlerde bitiyor. Şimdi gelen teklifte bunu uzatıyoruz.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yani işlem yapılırken, satılırken bu kâğıt elde edilen gelir vergiden muaf.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Şimdi, hâlen muaf zaten bu.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Tamam "Uzatıyoruz." diyorsunuz.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Ama bu zarar da olabilir. Bakın, şimdi, illa gelir diye bir şey yok. Şimdi, ben size devrettiğimde... Bu, borsaya da kota edilebiliyor, bununla ilgili, sanıyorum, İMKB'de de bu işlemleri yapacak bir birim var. Ama şu andaki işlemde nedir? Mesela fındığınız var, siz evde saklıyordunuz eskiden hırsızlığa karşı, şuna buna karşı -bir sürü tehlike vardı- gidip lisanslı depoculuğa verdiniz. Bir kere, Ziraat Bankası, hazine garantili, hazine teşvikli, yüzde 75'i kadar, o günkü borsa fiyatı üzerinden size dokuz ay vadeli, sıfır faizli kredi verebiliyor ama o günkü borsa fiyatı üzerinden fındığın, ürünün. Ürünün senedini taşıyan kişi, hamil, bunu nakde çevirmek istediği zaman borsadaki o günkü günlük cari fiyat üzerinden işlem görüyor. Bu zarar da edebilir yani fiyat düşebilir, yükselebilir de burada bir garanti yok.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Müstahsile, gelmiyor değil mi bu? Ertelemeyi, şu anda yaptığımız ertelemeyi müstahsil için yapmıyoruz.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Hayır, senet kimin elindeyse onunla ilgili bu ama müstahsil kendi de taşıyabilir.
Bakın, müstahsil...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - O da var, o da var, müstahsil de koyabilir oraya. Müstahsilin de kullanma yetkisi var yani.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Şimdi bunu teşvik etme amacıyla anladığım kadarıyla...
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Müstahsil de koyabiliyor oraya.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Ama bu gelişiyor, bakın geçen sene Toprak Mahsulleri Ofisi o...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - 2005-2018.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Şimdi, bir sistemin kurulması öyle kolay değil. Türkiye'deki Menkul Kıymetler Borsası bile yıllar sonra kuruldu, biliyorsunuz, 1985'lerde mi ne örgütlenmeye başlandı. Hâlâ bile BIST İstanbul hâline getirildi; VİOP, biliyorsunuz, Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası birleşti, İzmir'de kuruldu yani bu uzun bir hikâye. Arkadaşlar bu sistemi -iktisatçı arkadaşlar bilir- akşamdan sabaha veya üç ayda, beş ayda yerleştirmek mümkün değil ama...
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Güzel de neticede vergiden vazgeçiyoruz.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - ...Türkiye'de özellikle pamuk, bakın, buğday, şeker, işte incir, üzüm, fıstık, başta fındık...
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Soğan.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Soğan günlük tüketildiği için ona yatırım yapmak...
(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Türkiye'nin özellikle bu ürünlerdeki geleceği lisanslı depoculuğun gelişmesine bağlı. Bunu geliştirmek için de Hükûmet böyle bir kolaylık sağlıyor, zaten teşvik var, bunun süresini uzatıyoruz, başka bir şey yok; benim anladığım burada bir kayıp yok, birine bir rant kazandırma yok ama eldeki menkul kıymetten doğan bir masraf veya özellikle kazanç varsa bu kazanca vergi muafiyeti getiriliyor; anladığım o.
MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - 25 TL destek vereceğiz bu şekilde.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Zaten var, sistemin de gelişmesi lazım, bizim sistemi geliştirmek için... Nitekim eğer biz Giresun'daki bu örnek başarılı olursa bunu Ordu'ya, Düzce'ye yaygınlaştırmak istiyoruz fındıkta, fındıkta bunu yaptığımız zaman ne olacak? Bir yatırımcı da gelip fındığa yatırım yapacak.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Fındık borsasını yapabiliyor musunuz?
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Fındık borsası zaten var, Ticaret Borsasında yapılıyor ama bu, kıymetli evraktır arkadaşlar. Ürün karşılığında verilen bir senet, bu senedin yarın öbür gün nakde çevrilmesinden veya ürünün satılmasından doğan kazancın vergiden muaf olması vardı, bunu beş yıl uzatıyoruz; olay bu.
EMİNE GÜLİZAR EMECAN (İstanbul) - Depocunun burada faydası ne peki?
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Depoculuk bu işlemden, yapılan işlemden komisyonunu alıyor. Hatta o komisyonun bile hâlâ yüzde 50'sini hazine ödüyor şu anda sistemi teşvik etmek için. Burada o yok, burada sadece doğan vergiyi şey etmek için... Kirayı da hâlen devlet ödüyor, hazine. Hatta bakın, dokuz ay yüzde 75'i kadar sıfır faizli kredi veriyor kişiye; o senedi elinde bulundurana değil, küçük müstahsile ama ilk işlemde veriliyor o. Sonra o senet el değiştirdikçe ki defalarca değiştirebilir, o değişimde bir kâr varsa o kâra muafiyet getiriliyor. Yoksa işlemden banka şey alabilir, Takasbank nasıl komisyon alıyorsa...
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Bir kâr varsa ona yani müstahsile değil, doğru söylendiniz.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Şimdi, müstahsil zaten depoya verdi mi ürünü senedi alıyor, senet defalarca el değiştirebilir, orada alınan komisyonu kim işlem yapıyorsa... Orada muafiyet yok, vergiye geliyor muafiyet.
BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Onu muaf tutuyor.
UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Vergiden muaf.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Yani neticede, bu sistemin Türkiye'de yerleşmesi için devlet de odalar birliği de borsalar da bölgesel borsalar da konuya olumlu yaklaşıyorlar ama sistemi Avrupa gibi oturtamadık. Şurada, burnumuzun dibinde eski Sovyet ülkelerinde bile, mesela Bulgaristan'da, Romanya'da buğday piyasası, petrol piyasasında var bu, birçok yerde var bu.
GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Kahvede var.
CEMAL ÖZTÜRK (Giresun) - Kahvede var, çayda var. Mesela, Seylan'da -mesela sen İstanbul Milletvekilisin ama bunu bilirsin- çayda bu yapılıyor. Siz gidip de çayı depodan almıyorsunuz, o senedi alıyorsunuz, oradaki ürün sizin. Şimdi, bu bir menkul kıymettir. Onun için, bu son derece yararlı.