KOMİSYON KONUŞMASI

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Sayın Başkanım, Değerli Bakanım, kıymetli arkadaşlar, değerli hazırun; hepinizi saygıyla selamlıyorum. Yeni hafta çalışmalarımız da hayırlı olsun diyorum.

Şimdi, bir kere, prensip olarak şunu anlatmakta belki zorlandık veya anlatamadık: Bu üniversite Sağlık Bakanlığının üniversitesi olmayacak. Bu üniversite YÖK mevzuatına göre kurulan, YÖK'e bağlı yani dolayısıyla Millî Eğitime de bağlı bir üniversite olacak, birincisi bu. İkincisi...

BAŞKAN - 4'üncü maddede yapılan değişikliklerle bu zaten pekişmiş de oldu.

CEVDET ERDÖL (Ankara) - İkincisi: Burada, tabii, atamalarla ilgili hani sanki Sağlık Bakanlığı veya mütevelli bu atamaları yapacakmış gibi bir ima yapıldı daha önce. 4'üncü maddede böyle anlaşılabilecek yorumlar vardı, onların hepsini çıkardık. Şu anda üniversitedeki atamalar YÖK mevzuatına göre yapılacak yani mütevelli heyetinin ne rektör ne öğretim üyesi atamasında hiçbir yetkisi olmayacak. Dolayısıyla, YÖK'ün mevzuatı neyi gerektiriyor? Sayın Keskin'in söylediği gibi, atanacak olan bu profesör ve doçentler nasıl atanacak? YÖK mevzuatı ne diyor? YÖK mevzuatı diyor ki: 5 tane jüri belirlenir 5 öğretim üyesinden, profesör, onlara dosyalar gider, adaylar müracaat eder, kimin, hangisinin şartları daha uygunsa o atanır. Burada da o olacak.

ADNAN KESKİN (Denizli) - Rektör değil benim sorduğum.

BAŞKAN - Hayır, hocalar için söylüyor.

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Öğretim üyelerinden bahsediyorum Sayın Keskin. Öğretim üyeleri de YÖK mevzuatına göre atanacak. Yani burada bu kanun çıktı, buradaki

öğretim görevlisi olan, eğitim görevlisi olan doçentler, profesörler... "Doçent, profesör kadrosuna otomatik atandı." diye bir şey yok zaten bu kanunda.

ADNAN KESKİN (Denizli) - Atanmalı.

BAŞKAN - İşte, ona YÖK karar verecek.

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Atanmalı ayrı, buna YÖK'ün mevzuatı... ADNAN KESKİN (Denizli) - İşte, orada oynayacak zaten oyunu! BAŞKAN - İyi, şimdikileri zaten...

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Sayın Keskin, müsaade eder misiniz!

BAŞKAN - Sayın Keskin, şu anda bunları Sağlık Bakanlığı atamış zaten ya.

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Bakın, on iki senedir ben aynı şeyleri dinliyorum. Biz eğitim hastanelerinde şef, şef muavini kadrolarını artırdığımızda yani bugünkü doçent ve profesörlerin atanmasına vesile olan kanunu çıkardığımızda da kadrolaştığımızı söyledi arkadaşlar.

MUSA ÇAM (İzmir) - Doğru!

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Şimdi, onları, doçent ve profesör, onlardan uygun olanlar kadroya atansın diyoruz gene kadrolaştığımız söyleniyor. Yani bu "yapmam", "yaptırmam" mantığında bazı kurum ve kuruluşlar oluyor, bundan vazgeçelim. Burası ilmî esaslar çerçevesinde kurulan bir üniversite, hiçbir siyasi yönü yok. Bunda illa bir siyasi yön bulup çıkarmaya da gayret etmeyelim.

Bir diğer konu eğitimle alakalı. Burada, tabii, değerli arkadaşlarımız olaya sonradan vâkıf oldukları için, değerli sendika temsilcisi herhalde durumu tam bilememişler. Lisans eğitimi sadece İstanbul'da yapılacak, İstanbul'un dışında lisans eğitimi yok, tıp fakültesi eğitimi yok. Şu anda ihtisas veren eğitim hastaneleri bundan sonra da ihtisas vermeye devam edecek, yani uzmanlık eğitimini verebilecekler ama üniversitenin yeknesaklığı, üniversitenin şemsiyesi altında yapacaklar. Yani -sanki- 59 tane ayrı üniversite kurulmuyor.

İstanbul'da bir üniversite kuruluyor, tıp fakültesi burada kuruluyor, tıp eğitimi orada veriliyor ama uzmanlık eğitimi... Şu anda diyelim ki Adana'da bir eğitim hastanesi var, Kayseri'de eğitim hastanesi var, Trabzon'da kalp hastanesi var, eğitim veriyor bunlar; bunları kapatmıyoruz, bunlar da bu üniversitenin şemsiyesi altında eğitim vermeye devam ediyorlar. Ha, buradaki kişilerin, doçent veya profesör unvanlı kişilerin bu kadrolara atanmaları söz konusu ise derhâl YÖK'ün mevzuatı neyi gerektiriyorsa o işleme konuluyor. Yani, YÖK diyor ki: "Kardeşim, senin 5 tane jüri üyen şunlardır, dosyalarını onlara gönder." Siz de inceliyorsunuz, bakıyorsunuz ki 3 aday var, en uygun aday filanca kişidir, o atanıyor. Yani YÖK'ün mevzuatı burada da işleyecek. Bu tamamen YÖK'ün şemsiyesi altında bir üniversitedir, aslında YÖK mevzuatı dışında düşünülemez. Böyle bir şey zaten, yani... Bir de daha önce, geçtiğimiz hafta da zaten burada, 4'üncü maddede o manada anlaşılabilecek hüküm vardı; Sayın Atıcı, Aytuğ Atıcı uyardı ve gerekli değişiklikler de yapıldı. Bundan dolayı burada bir Anayasa'ya aykırılık da asla söz konusu değil ancak 2547'deki görevlerle alakalı eğer bir çelişki söz konusuysa, o da kanundur, bu da kanundur, dolayısıyla bununla ilgili de bir Anayasa'ya aykırılık iddiası söz konusu olmaması gerekiyor.

Yurt dışındaki eğitimle ilgili "Yurt dışında üniversite kuracağız." diye ben söylemedim, yani, geçen hafta söylediğim: "Yurt dışında eğitim hastaneleri açmayı düşünüyoruz." Öncelikle Avrupa'da bir ülkede, Somali'de ve belki Sudan'da olacak. Şu anda Sağlık Bakanlığı buralarda zaten sağlık hizmeti veriyor; bu sağlık hizmetini daha da artırıp, YÖK'ün standartlarında getirip eğitim kalitesini artırmak istiyoruz. Yoksa, bizim buralara başka yerlerden, siyasi partilerimizde dolanan, boşta gezen insanların getirilip şuraya profesör, buraya doçent yapılacak hâli de zaten kimsenin yok, böyle bir sistem de yok. Zaten biz, bakınız, eğitim hastanelerine şef ve şef muavini kadrolarını açacağımız zaman -Sayın Çetin hatırlar- 22'nci Dönemden itibaren kanunu belki 5 kere çıkardık; hepsinde iddia kadrolaşmaydı. Hiçbir kadrolaşmayla ilgili o günden bugüne bir şikâyetiniz oldu mu?

MUSA ÇAM (İzmir) - Sürekli.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Her zaman oldu.

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Yani, üniversitesinin hocası...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Her zaman oldu, her zaman.

BAŞKAN - Neyse...

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Bakınız, üniversitenin hocasının...

MUSA ÇAM (İzmir) - Sayın Erdöl, yapmayın ya!

CEVDET ERDÖL (Ankara) - ...hangi ameliyatı...

BAŞKAN - Yani, kanun değiştiği zamanlar oluyor.

MUSA ÇAM (İzmir) - Hastane bırakmadınız ya.

BAŞKAN - Neyse, kanun değiştiği zamanlar oluyor, evet, değişiklik geldiği zamanlar.

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Güzel ağabeyciğim, bakınız, hiçbir hastanede hiçbir hoca "Şu partili, bu partili." diye hastaya bakmaz ve tedavisini ona göre yapmaz; yanlış söylemeyiniz. Bu meslektaş...

MUSA ÇAM (İzmir) - O ayrı, kadrolaşma ayrı.

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Onu söylüyorsunuz.

MUSA ÇAM (İzmir) - O ayrı, bu kadrolaşma ayrı; olur mu öyle şey?

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Onu söylüyorsunuz. Yani, ben on iki senedir aynı şeyleri dinlediğim için...

MUSA ÇAM (İzmir) - Yapmayın!

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Özlemiştim de doğrusu bu sendikal söylemleri. Ben çok dinledim, Sağlık Komisyonu Başkanlığını uzun zaman yaptım, hep dinledim, yine de dinleyebiliriz boş olduğumuzda ama durum bundan ibarettir.

Saygılar sunuyorum.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Başkan, bir soru sormak istiyorum.

RAHMİ AŞKIN TÜRELİ (İzmir) - Yanlış mı söylüyoruz Sayın Erdöl?

BAŞKAN - Hayır, "Yanlış." veya "Doğru." diye bir şey yok arkadaşlar, lütfen, herkes görüşünü söylüyor burada...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Sayın Erdöl'e çok kısa ve çok net bir soru soracağım.

BAŞKAN - Ama, yani...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Çok kısa ve çok net...

BAŞKAN - Önergeyi oylayayım, ondan sonra tekrar...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Yok, yok, bununla ilgili.

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Ben önerge sahibi değilim.

BAŞKAN - Teklif sahibi, evet.

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Teklifte imzası olanlardan birisiyim.

BAŞKAN - Önerge sahibisin...

İZZET ÇETİN (Ankara) - Teklif sahibi, bu işin mimarı, sana soruyorum: Şimdi, Sayın Keskin'in sorusuna tercüme anlamında değil...

BAŞKAN - Ama söyledi, anlattı onu.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Soru şu: 59 eğitim ve araştırma hastanesinde şu anda görev yapan ama bir türlü profesörlüğe geçemeyen doçentler, öğretim görevlisi olamayanlar bu yasa çıktığında -yani, geçiyor bu- yürürlüğe girdiğinde onlar öğretim görevlisi olarak bu üniversitede görev yapabilecekler mi?

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Tabii ki yapacaklar, niye yapmasınlar?

İZZET ÇETİN (Ankara) - Ya da başka üniversitelere...

ADNAN KESKİN (Denizli) - Ama YÖK'e bırakıyorsunuz seçimi.

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Tabii, ama, YÖK'ün standardı...

BAŞKAN - Kim yapacak, kim yapsın?

CEVDET ERDÖL (Ankara) - "YÖK'ün şemsiyesinde bir üniversite olsun." diyen siz değil misiniz canım?

İZZET ÇETİN (Ankara) - Kriter ne?

ADNAN KESKİN (Denizli) - Bunları otomatik olarak geçmesini kabul etmiyorsunuz, orada kamulaşma yapacaksınız.

BAŞKAN - Edelim, ver bir önerge, edelim. Böyle şey olur mu ya?

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Allah Allah, yani, insaf! Aynı hocalara aynı yerde eğitim veriyorlar yani.

BAŞKAN - Bakın, bir yere, boş olan bir profesörlük kadrosuna atama yetkisi YÖK Kanunu'na göre YÖK'tedir, YÖK'e göre belirlenmesi gerekir.

ADNAN KESKİN (Denizli) - Burada 131'inci madde üniversite açmakta YÖK ölçümünü dikkate almıyor ama.

BAŞKAN - Neyse, teşekkür ederim Sayın Keskin.

İZZET ÇETİN (Ankara) - Sağlık Bakanlığından üniversite...

BAŞKAN - Teşekkür ederim.

ADNAN KESKİN (Denizli) - Anayasa'nın 131'inci maddesini okuyun bir.

BAŞKAN - Sayın Kuşoğlu, soru mu soruyorsunuz siz de?

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Evet, bir soru soracaktım.

BAŞKAN - Buyurun.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Sayın Erdöl, bu mütevelli heyeti kaldırdınız ya akademisyen unvanlarıyla ilgili olarak YÖK'e devredildi...

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Evet.

BÜLENT KUŞOĞLU (Ankara) - Peki, bu eğitim ve araştırma hastaneleri kendileri mi belirleyecek yoksa bu kişilerin müracaatı üzerine mi bu belirlemeyi yapacak?

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Üniversite kadrolarını ihtiyaçlarına binaen kendi belirleyecek. Farzımuhal, şunu söyleyeyim: Dileyim ki...

BAŞKAN - Malatya Hastanesine...

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Ben iki dönem Trabzon Milletvekili oldum; o dönemde bir kalp eğitim hastanesi açtık orada, oradan misal vereyim: Orada kalp damar cerrahisi eğitimi var, kardiyoloji eğitimi var. Şimdi, bu kardiyoloji ve kalp damar cerrahisi bir bütün... Kalp hastanesi, bu Ankara'daki Yüksek İhtisasın bir küçük modeli gibi. Şimdi, burada, siz de gidip oraya ortopedi hocası kadrosu açamazsınız, açmamanız gerekiyor; orada başka bir eğitim de veremezsiniz, vermemeniz gerekiyor. Bunu kim belirleyecek? Şemsiye olarak... Üniversite diyecek ki: "Benim burada kaç tane öğretim üyesine ihtiyacım var? 2 tane daha öğretim üyesine ihtiyacım var." Bunu YÖK ilan edecek, ondan sonra da kim buna uygun şartlara uygunsa müracaat edecek. Aynen Ankara Üniversitesine nasıl müracaat ediliyorsa veya Cerrahpaşa Tıp Fakültesine nasıl kişi müracaat ediyorsa aynısı yapılacak.

BAŞKAN - Değişiklik yaptık en son Adnan Bey.

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Yani, ilave hiçbir şey yok diyelim, bir farklılık yok.

BAŞKAN - Adnan Bey, son şekliyle değiştirdik geçen hafta.

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Bir öğretim üyesi...

ADNAN KESKİN (Denizli) - Ben şimdi okuyacağım 4'üncü maddenin son fıkrasını. Öyle değil, bakın: "Üniversitenin birimlerine tahsis edilecek öğretim üyesi norm kadro sayısı, rektörün önerisi ve mütevelli heyetinin onayı ile Yükseköğretim Kurulu tarafından tespit edilir."

BAŞKAN - Ama norm kadro...

ADNAN KESKİN (Denizli) - Mütevelli heyeti onaylamadı...

BAŞKAN - Bir dakika, norm kadro ama o, atama değil ki.

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Şimdi, Sayın Keskin, şöyle...

ADNAN KESKİN (Denizli) - Ya, anladım işte. Vermiş kadroyu...

BAŞKAN - Norm kadroyu koydu, atama ayrıca olacak.

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Sayın Keskin...

BAŞKAN - Atamayı anlatıyor Hocam ya!

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Sayın Keskin, şöyle: Mesela, biraz önce söylediğim gibi, diyelim ki...

BAŞKAN - Sayın Milletvekilimiz atamayı anlatıyor, norm kadroyu değil.

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Diyelim ki bu kalp cerrahisi...

ADNAN KESKİN (Denizli) - Kadroyu vermeyecek ki.

BAŞKAN - Vermezse zaten...

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Yani, ne kadar yalvarıyor millet kadro açıp da; gelmiyor, doldurulamıyor kadrolar. Niye öyle diyorsunuz Sayın Keskin?

ADNAN KESKİN (Denizli) - Nasıl? Nerde doldurulamıyor?

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Siz periferi hastanelerini hiç biliyor musunuz?

ADNAN KESKİN (Denizli) - Hiç bilmiyoruz.

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Bilmediğiniz...

BAŞKAN - Evet, teşekkür ederiz.

ADNAN KESKİN (Denizli) - Yani, biz Somali'yi çok gezdiğimiz için Türkiye'yi çok tanıyamadık, göremedik.

BAŞKAN - Teşekkür ederim Sayın Keskin.

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Ben bu mesleğin içindeki bir insan olarak... Ben sizin mesleğinizi iyi bilemem, siz de benimkini iyi bilemezsiniz.

ADNAN KESKİN (Denizli) - Ya, bunun meslekle ne ilgisi var?

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Aynen ilgisi var.

ADNAN KESKİN (Denizli) - Hukuk yapıyoruz, kanun yapıyoruz. Anayasa'ya aykırı kanun yapıyoruz.

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Onu da yaptık efendim, siz de yapın.

BAŞKAN - Teşekkür ederiz Sayın...

ADNAN KESKİN (Denizli) - Benim soruma doğru cevap vermiyorsunuz.

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Bakınız, gayet net cevap verdim.

ADNAN KESKİN (Denizli) - Vermiyorsunuz.

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Siz diyorsunuz ki: "Bütün eğitim-öğretim görevlileri otomatikman öğretim üyesi de olacak."

BAŞKAN - Anlaşıldı, teşekkür ederiz Hocam. Öyle bir şey yok.

CEVDET ERDÖL (Ankara) - Öyle bir sistem yok ki ama.

BAŞKAN - Evet, teşekkür ederiz.