KOMİSYON KONUŞMASI

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Teşekkür ediyorum.

Sayın Başkanım, değerli Komisyon üyelerimiz; ben aslında söz almayacaktım da Sayın Bekaroğlu ve insicamla ilgili birkaç cümle ifade etmek istiyorum. Hakikaten biz çok kıymetli vakitlerimizi buraya ayırıyoruz. Yani burada diğer konuşmacılar katkı sunmaya çalışıyorlar, bizi eleştiriyorlar, işte Komisyon üyelerini eleştiriyorlar, bilgi alıyoruz, bilgileniyoruz ama Sayın Bekaroğlu sanki sınıfın dersi kaynatan talebesi gibi. Ben konuşmalarına, söz aldığı zaman ifadelerine dikkat ediyorum, gerçekten böyle, çekirdeğin kabuğunu hiç doldurmayacak, özellikle konuşmacıların konuşmaları üzerinden hani bir diyalektik yapma anlayışıyla bir hareket tarzı var. Amaç katkı sağlamak değil, sadece süreci sabote etmek, işte konuyu uzatmak. Yani işte "Bürokrat niye orada oturuyor da, niye benim arkamda oturmuyor?" Buna benzer, Divanı...

CAVİT ARI (Antalya) - Onu ben de söylemiştim daha önce çünkü yanlış.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Dinlerseniz, biz dinliyoruz sizi, zaten hazırlanıyor Sayın Bekaroğlu konuşmaya. Bir de konuştuktan sonra, hani heyecanlanıp konuştuktan sonra bir de "Arkadaşlar, onları tutanaklardan çıkaralım mı?" diye.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Yanlış hatırlıyorsun.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Oldu, ben şahit oldum buna, birkaç sefer, belki siz unutmuş olabilirsiniz. Yani burası bir şov yapma yeri değil, burası zamanı boşa geçirme yeri değil, burası birbirimize iftira atma yeri değil, burası gerçeklerin çarpıtılma yeri değil. Burada bir kanun teklifi var, biz bunu görüşüyoruz ve bu kanun teklifiyle ilgili de olumlu katkılar, olumlu düşünceler, olumlu fikirler varsa bunlar mutlaka beyan edilecek, sorular sorulacak, sorulara cevap veren insanların cevabı beklenecek, bu cevaplar sözlü alınamıyorsa belki yazılı yöntemle bu cevaplar alınacak. Ben istirham ediyorum, özellikle Komisyonumuzun insicamı noktasında -Sayın Başkanım, sizden de özellikle onu rica ediyorum- insicamın bozulmaması ve buradaki zamanımızın güzel değerlendirilmesi için, bu kıymetli zamanımızın iyi değerlendirilmesi için, bununla ilgili iyi tasarruf yapabilmemiz için tüm arkadaşlarımız tarafından, özellikle sizin tarafınızdan biraz daha dikkat gösterilirse çok memnun oluruz ve tartışmalarımız, karşılıklı bilgi edinmemiz de bu anlamda müspet bir neticeye ulaşır diyorum.

Sizin suçlamalarınızı da işte "FETÖ'ye siz baktınız, siz büyüttünüz..." Bunlar aslında çaresi... Bakın, "FETÖ" dediğiniz yapı kırk yıllık bir yapı, kırk yıllık bir örgüt, lanet bir örgüt. 15 Temmuzdan sonraki bir süreç var Türkiye'de yaşanan, bununla ilgili konuşurken, konuşma yaparken biraz daha dikkatli, karşı tarafı kırmadan konuşmanızı, onların farklı cevap verebilecek bir pozisyona gelmesinin yolunu açabilecek konuşmalardan da kaçınmanızı tavsiye ediyorum.

Sayın Başkanım, teşekkür ediyorum.