HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Sayın Başkan, önce bir Sayıştay bir açıklama yapsın da ondan sonra ben konuşayım çünkü merak ediyorum Sayıştayın ne diyeceğini, ona göre konuşacağım.

SAYIŞTAY TEMSİLCİSİ - Geçici kabulleri yapılmış efendim, kesin kabulleri henüz yapılmamış, biz izleyelim istiyoruz.

BAŞKAN - Tamam.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Evet, Sayın Başkan, şimdi, SMART Projesi'ni Sayın Genel Müdür anlattı, biz tabii onların uzmanlık alanına girip de öyle değil böyle deme şansına sahip değiliz ama bir iki söylemediği noktayı ben de söyleyeyim. Yaklaşık bu SMART Projesi devreye girdiğinde uçakların özellikle iç hat uçuşlarında yedi sekiz dakikalık bir kısalma olacağı söyleniyor -işte virajların- birtakım yakıt tasarrufu da sağlayacağı burada yani şirketlerin de bu işlerden avantajlı çıkacağı yani kötü bir şey olsun diye söylemiyorum.

DHMİ GENEL MÜDÜRÜ ORHAN BİRDAL - Ama değil, öyle şey yok yani.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Var mıdır, yok mudur, onu bilemiyorum tabii, verilen bilgi o. 2006 yılında 86,8 milyon euroya ihale edilmiş, İtalyan Selex-Si firması bu ihaleyi almış ya da bu konular uzmanlık alanı istediği için bilemiyorum, bu ihaleye birden fazla firma mı katıldı yoksa bir tercih olarak mı çağrıldı?

BAŞKAN - 3 tane firma katıldı.

HAYDAR AKAR (Kocaeli) - Yalnız bu firmayla ilgili tabii mesela Kıbrıs Rum kesiminde de bir proje yapmış, dokuz yıl bu projeyi başaramadığı için oradan kovulmuş, cesaret göstererek bu firmayı kovmuşlar oradan. Yine bu firmanın aslında... Siz bir avantaj olarak söylediniz, belki sizin baktığınız açıdan baktığınızda yeni teknolojilerin kullanılması bir avantaj olarak düşünülebilir. İşte, ben iPhone 5 aldım, çıkmadan iki ay evvel aldım ama keşke almasaydım yirmi dört ay taksiti var, keşke iPhone 6 alsaydım veya bir sonra belki başka bir sürüm çıkacak. Böyle bakarsak da yanılgıya düşeriz. Doğru, yeni cihazlar getirilmiş ama yazılımı tamamlayamadığı için de hizmet almakta sıkıntı yaşandığına yönelik bir şey de var ortada, yazılım konusunda sıkıntıların olduğu ve çok da güvenilir olmadığı konusunda endişeler var. Bir de nasıl bir anlaşma yaptıysanız işte günlük ödemesi gereken bir cezai rakam çıkartmışsınız, sonra bu cezai rakam üst limiti doldurduğu diye artık bir daha ceza ödemez duruma gelmiş yani biraz da firmanın keyfiyetine kalmışız. Belki cezayı tahsil ettiniz, etmediniz bilmiyorum ama tahsil ettiniz ama artık firma ceza almıyor çünkü bir üst limit belirlemişsiniz, artık firma size bu işi iki yılda bitirmeyi taahhüt etmiş yani 2007 yılında çalışmaya başlamış -hatta ilave ara modernizasyon işi de vermişsiniz- iki yılda taahhüt etmiş tümünü ama firma 2009'da bitirmesi gereken işi hâlen 2014 yılında bitirememiş. Üst limit konduğu için cezai duruma, firmaya ceza kesemiyoruz. Ama, neyle övünüyoruz? 2014'te yeni teknoloji getirdi. Demek ki 2009'dan -hadi bittiği tarihi alayım- 2014'e kadar cihaz da getirmemiş anladığım kadarıyla bu firma yani taahhütlerini de yerine getirmemiş ki getirmiş olması gerekiyordu. Getirdi, bitiremediği için projeyi tekrar yeniledi. O zaman firma yani bilmiyorum, kendi ayağına kurşun sıkıyor herhâlde para kazanmamak için. Yani garip bir şey var burada. Tam böyle sizin verdiğiniz sanki çok memnun anlattığınız ama aslında bundan memnun olmadığınızı, sizlerle bu firmanın ilişkilerinde sıkıntılar olduğunu duyuyoruz, biliyoruz veya tespitler var ama siz böyle her şey olumluymuş gibi anlattınız. Burada neyse onu söyleyin bize. Bu firmanın gerçekten bu işi yapamadığını, beceremediğini veya eksik olduğunu... Hâlen, test çalışmaları sekiz, dokuz ay sürmüş, geçiş dönemi yaşıyorsunuz, belki hiç teslim edilemeyecek çünkü bir cezai yaptırımı da yok artık işin. Hak edişler ödenmiş mi, ödenmemiş mi, firma parasını aldı mı, almadı mı? Yani sizi dinleyen, konuyu bilmeyen bir insan müthiş bir başarı hikâyesi olduğunu bu işte algılar diye düşünüyorum ama yok öyle bir şey. Bunu bize bir doğrusunu böyle neyse net, "Aslında şu tarihte yapması gerekiyordu, şu nedenle yapamadı. Evet, şartnamede böyle bir eksik yapmışız, esir olduk, teslim olduk..." veya olmadınız, bilemiyorum artık, bunu söyleyin de biz de bilelim. Gerçekten durum feci burada. Gelecek dönemde gelir miyiz, gelmez miyiz ama gelecek dönemin sonlarında da 25'inci Dönemde bu firma konuşuluyor olur burada eğer bu mantıkla bakılırsa bu firma konuşuluyor olur.

Yazılım problemi çözüldü mü? Nerelerde test edildi? Sadece bu firmanın kurduğu sistem yani diğer eski sistemler değil de bu firmanın kullanıldığı yer var mıdır? Bunları söylerseniz daha açıklayıcı olur.