KOMİSYON KONUŞMASI

AYŞE KEŞİR (Düzce) - Sayın Başkan, Değerli Bakan, değerli bürokratlar, değerli milletvekilleri; hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.

Bugün bütçe maratonunun son günü Komisyonda. Epey şey konuştuk, tüm bakanlıklar bütçesi içinde ortak konuştuğumuz konular vardı, müstakil konular vardı ama genelde şöyle ortak bir eleştiri geldi, bunların tamamını neredeyse toparlamaya gayret ettim elimden geldiğince! Başta "gender budget" olmak üzere, emeklilerle, yoksullarla ya da düşük gelir profilinde olanlarla, işçilerle, emekçilerle görüşülmediği ve bu bütçenin onların bütçesi olmadığıyla ilgili bazı eleştiriler vardı. Ben de kendi notlarımı toparladım. Ama bu eleştirileri getiren arkadaşların Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığımızın, Millî Eğitim ve Sağlık Bakanlıklarımızın sanırım sunumlarını, tartışmalarını ve müzakerelerini kaçırdıklarını düşünüyorum. Ben birkaç hususun burada altını çizmek isterim.

Öncelikle, ben de tekrar söyledim, tekrara girdiğimin farkındayım ama anlaşılması için tekrar etme ihtiyacı duyduğumu düşünüyorum çünkü benden önceki konuşmacılar benzer cümleleri hâlâ eleştiri olarak getirdikleri için.

İstanbul Sözleşmesi'ne Türkiye Cumhuriyeti ilk imza koyan ülkedir ve Parlamentosuna çekincesiz getiren ülkedir. Bu sözleşmenin uyum yasası olan 6284 mali bir karşılığı olan yasadır. Bakın, her yasanın bir mali karşılığı vardır. O dönem, İstanbul Sözleşmesi'ne imza koyan Avrupa ülkeleri bunun mali karşılığını karşılamayacakları için uyum yasalarını çıkarmadılar. Bu yasayla birlikte, 6284'le birlikte, 2018 yılında 76 ilde 788 personelin görev yaptığı ve 317 bin kişiye hizmet veren şiddeti önleme merkezleri kuruldu. 317 bin kişi yasanın çıktığı süreden, aşağı yukarı 2012'den bugüne kadar hizmet aldı. Bunun bir mali karşılığı yok mu, bu bütçede bunun mali karşılığı yok mu? Bunu burada ifade etmek istiyorum.

Diğer yandan, kız çocuklarının, yoksul öğrencilerin eğitim ve sağlık hizmetlerine erişimi için sosyal yardımlaşma bünyesindeki şartlı nakit transferleri, taşımalı eğitimde özellikle kız çocuklarının ağırlıklı olarak faydalanmasının bir mali karşılığı yok mu?

Diğer yandan, toplum yararına çalışmanın ağırlıklı faydalanıcıları kadınlar. Aynı zamanda yine Çalışma Bakanlığının "İşte Anne" projesi kapsamında, iş garantili eğitim programlarında kadınlara 400 lira kreş desteğinin bir mali karşılığı yok mu?

Diğer yandan, aile ve iş yaşamını uyumlaştırma kapsamında düzenlenen bütün düzenlemelerin bir mali karşılığı var.

Diğer yandan, değerli milletvekilleri, 81 ilde 130 yeni üniversite açıldı ve kız çocuklarının üniversiteleşme oranı 2002'de yüzde 13,5'ken bugün yüzde 50'ye dayandı. Bunun bir mali karşılığı yok mu? "Gender budget"te bir karşılığı yok mu?

Diğer taraftan, sağlıkta devrim, hastanelerin birleştirilmesi, anne-bebek ölümleri... Bakın, anne-bebek ölümlerini daha önce de söyledim, sanırım anlaşılmamış. En hızlı şekilde, on yılda OECD ülkeleri seviyesine çeken 1'inci ülkeyiz. Bunun bir mali karşılığı yok mu? Annelerin doğum öncesi bakım alma oranı yüzde 99,7'ye ulaştı, doğumunu sağlık kuruluşunda yapmaları yüzde 98'e ulaştı, bunun bir mali karşılığı yok mu, bu bütçede bir yeri yok mu?

Diğer yandan, evde ürün üreten kadınların gelir vergisinden muaf tutulmaları çok önceden çıkardığımız bir düzenleme, bunun bir mali karşılığı yok mu?

Engelli çocuğu olan anneye beş yıl erken emeklilik imkânı getiriyoruz, bunun "gender budget"te bir mali karşılığı yok mu?

Genç ve kadın istihdamı için teşvik programlarının en sonuncusunu yine bu Komisyonda hep beraber çalıştık, müzakere ettik, bunun bir mali karşılığı yok mu?

Emeklilere bayramlarda verilen ödeneğin bu bütçede bir yeri yok mu?

Aynı zamanda, taşeron çalışmayı sonlandırdığımız ve onlara iş güvencesi, devlet güvencesi verdiğimiz çalışmanın bir mali karşılığı yok mu?

Aslında, daha çok kalem var ama ben süreyi özellikle çok doldurmadan kullanacağımı Başkana söz verdiğim için, notlarımı bu kadar ifade etmek istiyorum.

Bütün bunlar, bakın, emekliler, işçiler, kadınlar, çocuklar, kız çocukları, gençler bütün bu bütçenin içinde bir aydır çalıştığımız konular ve ısrarla, hâlâ "gender budget"ten bahsedilmesinin çok iyi niyetli olmadığını düşünüyorum.

Gelelim diğer bir konuya. Tabii, biz bütçeyi konuşurken bu bütçenin proje karşılığını konuşuyoruz. Kamuda şöyle bir şey var, ben kamuda çok az görev aldım, benden daha kıdemliler var. Kamuda konuştuğunuz her şeyin bir mali karşılığı vardır, hangi projeyi, neyi konuşuyorsanız bir mali karşılığı vardır. Mali karşılığı olmadan konuştuklarımızın hepsi havada kalır. Ama şunu ifade etmem lazım: IMF'nin 2015 yılında yaptığı bir araştırma var. Bu araştırma üç ayda bir yayınlanan Finans ve Kalkınma Dergisi Raporu, IMF'nin kendi yayımladığı bir rapor. 1970 ve 2011 yıllarını baz alarak 122 ülkenin terör mağduru ülkelerle mukayesesini yapıyor ve bunun bir mali karşılığını çıkarıyor bu rapor. 1970 ve 2011 yılları arasında Türkiye'nin yurt içi kaynaklı olmak üzere ve yurt dışı kaynaklı olmak üzere teröre maruz kaldığı bu raporda ifade ediliyor ve Türkiye burada 7'nci sırada. Bu ne demek? Bu rapora istinaden, Türkiye'nin alabileceği yabancı yatırımlara fren etkisi oldu 1970'ten bu yana olan terör faaliyetlerinin demek. Bu da dörtte 3'ü yani 378 milyar dolardan bahsediyoruz. 378 milyar dolarlık yabancı yatırıma frenleme etkisi var terörün. Ama biz bütçenin farklı kalemlerini konuşurken bu etkiyi ne yazık ki bizden başka konuşan olmuyor burada.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Barış gelsin barış, hâlledelim şu terörü. Barış, barış... Başlatın şu uyum sürecini yeniden.

BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu, seninle barışmak mümkün mü ya!

AYŞE KEŞİR (Düzce) - Diğer taraftan, Çevre Bakanımızın ifade ettiği Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde, Diyarbakır Sur; Şırnak merkez, Cizre, Silopi, İdil; Mardin Nusaybin; Hakkâri Yüksekova'da çıkan olaylarda -bu yedi ilçede- 25 bin ağır hasarlı bina, 70 bine yakın bağımsız bölüm hasar gördü ve geçmiş dönemden, 2018-2017 bütçelerinde toplam 25 bine yakın konut ve ticarethane yine bu bütçenin, geçmiş dönemde burada tartıştığımız, müzakere ettiğimiz bütçenin içinden ödendi.

Bakın, bu ülkede terörün bir maliyeti var. Parti Genel Başkan Vekilimiz Kurtulmuş geçenlerde bir açıklama yaptı ve dedi ki: "1,5 trilyon dolar.." Yani burada hesap uzmanı olan, geçmişinde bu işi bizden çok daha iyi bilenler var. Ben haddimi de aşmak istemiyorum ama 1,5 trilyon doları bugünkü kurdan çarptığınızda yaklaşık dokuz yıllık bütçemize tekabül ediyor ve sırtını YPG'ye, PYD'ye dayayanlar niye bu konuda bir tek cümle etmiyor? Sekiz yıllık devlet bütçesini biz 1970'ten beri ne yazık ki teröre kurban ediyoruz. Bunun da buradan kayıtlara geçmesini istiyorum.

Sayın Bakanımıza Hükûmetimizin bütçesinin hayırlı olmasını diliyorum.

Hepinizi sevgiyle, saygıyla selamlıyorum.