KOMİSYON KONUŞMASI

BEKİR KUVVET ERİM (Aydın) - Sayın Başkan, sayın üyeler, Sayın Bakanım, kıymetli bürokratlar ve değerli basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum,

AK PARTİ hükûmetleri çevre ve şehircilik konusunda 2002 yılından bu yana, Sayın Cumhurbaşkanımızın belediye tecrübesi ve çevreci vizyonuyla 2023 hedeflerimize her alanda olduğu gibi çevre ve şehircilik alanında yeni sistemle hızla ulaşacağımıza inanıyorum. Bunun en somut örneği millet bahçeleridir.

Sayın Bakanım, belediye başkanı olduğum dönemde çok isteyip de yapamadığım; bisiklet yollarını, otoparkları zorunlu hâle getirmemiz çok isabetli. Günümüzde otoparksız ev ve iş yeri kesinlikle yapılmamalı ayrıca kentsel dönüşüm kapsamında yenilenen bina ve iş yerlerinde de bu kural geçerli olmalı.

Sizlere seçim bölgem Aydın ilindeki bazı sorun ve çözüm öğelerinden bahsedeceğim. Aydın'da katı atıkları birçok ilçe belediyesi tarlalara döküyor. Büyükşehrin aktarma istasyonu yapmak katı atıkları değerlendirmek gibi bir çabası yok. Ayrıca, Aydın ilinde doğru dürüst çalışan arıtma tesisi yok, hemen hemen bütün kanalizasyon ve sanayi atıkları Menderes Nehri'ne akıtılıyor.

Aydın'da ve Türkiye genelinde JES'lerin yani jeotermal elektrik santrallerinin çevreye olan zararları nedir, ne değildir araştırılması gerekiyor. Bu konuda Bakanlığımızca bir çalışma yapıldığını biliyorum. Akredite olan üniversite veya şirketler vasıtasıyla bu konuyu objektif olarak bir an önce araştırmamız gerekiyor. Zira bu konuyu muhalefet istismar ediyor, siyasi rant elde etmeye çalışıyor.

Ayrıca, Büyük Menderes nehrinin kirlenmesini önlemek için gerekli önlemlerin biran önce alınması gerekiyor. Sadece Nazilli'de 13 milyon 500 bin metrekare mera vasıflı arazi var. Bu arazilerin 8 milyon metrekaresi 3, 5, 10 dönüm şeklinde parça parça çoğunlukla dağlık bölgede stratejik ürünler olan zeytin, incir, kestane ve kiraz bahçesi olmuş ve bu ağaçlar kırk-elli yıllık. Gerekli kanuni düzenlemeleri yaparak Türkiye genelinde mera vasfını kaybetmiş arazileri de kayıt altına almalıyız. Ancak bundan sonrası için de gerek meralarımızı gerekse hazineye ait tarım alanlarımızı şahıslara ait araziler dâhil olmak üzere imar dışı alanlarımızı korumalıyız, çok ciddi yasal yaptırımları hayata geçirmeliyiz.

Hazineye ait tarım arazilerinin kiralanması konusunda yapılan çalışmalar çok yerinde. Ancak Aydın'da Bozdoğan, Karacasu ve bazı ilçelerde söz konusu arazilerin çoğu kayıt altında değil. Bu konuda bölgede yetişmiş personel eksikliği var. Birçok belediye altyapıyı yapmadan, kanalizasyon ve içme suyu şebekelerini yapmadan asfalt yapıyor veya parke döşüyor. Kesinlikle bu konuya müdahil olmalıyız.

İmar uygulamalarında 18'inci maddeyi belediyeler komple yapmalı, parça parça yapılan uygulamalar veya 16'ncı madde uygulamaları düzensiz yapılaşmaya sebep oluyor.

Belediyeler gerekli gereksiz reklam yapıyorlar. Asıl işlerini yapmıyorlar, şehri görüntü kirliliğine boğuyorlar, ayrıca kaynaklarını asıl işlerine harcamıyorlar, bu konuda da yaptırım uygulamalıyız. Ayrıca şehrin estetiğini bozan yapılara belediyemiz müdahale etmeli, resen de olsa gereken boyama, iyileştirme ve benzerleri yapılmalıdır.

Belediyeler bankalardan sonra sıcak paranın en çok bulunduğu kurumlardır, para iyi yönetilirse, iş gücü iyi yönetilirse kısa zamanda çok iyi işler yapmak mümkün. Bazı belediye başkanları, proje üretemeyen belediye başkanları kaynaklarımızı boşa harcıyorlar. Bu konuda da denetim ve yaptırımlarımızı artırmalıyız.

Sözlerime son verirken Sayın Bakanımız Murat Kurum'a ve ekibine başarılar, 2019 yılı bütçemizin hayırlı olmasını diler, hepinizi saygıyla selamlarım.