İBRAHİM AYDIN (Antalya) - Sayın Başkanım, Değerli Bakanım, saygı değer Komisyon üyeleri ve milletvekili arkadaşlarım, çok kıymetli bürokratlar, basınımızın seçkin temsilcileri; öncelikle hepinizi sevgi ve saygı selamlıyorum.

İnsanlığın gündeminde yer alan en önemli maddelerden birisi hiç şüphe yok ki iklim değişikliğidir. Türkiye olarak küresel ölçekte çözümün parçası olmak için sorumluluklarımızı yerine getirmekteyiz. Doğal sit alanları ile özel çevre koruma bölgelerinin tespiti, tescili, korunması ve geliştirilmesi adına önemli çalışmalar yapılıyor. Bildiğiniz gibi, ÖÇK alanları ilk rahmetli Özal'ın 1980'li yıllarda Muğla Köyceğiz'de kurduğu bir kurumdu. Ben 2007-2011 arasında Muğla Orman Bölge Müdürlüğü yaptım. Orada bu ÖÇK'nin, korunan alanların ne kadar faydası olduğunu gördüm ve Antalya ilimizde de Belek, Patara, Kaş, Kekova özel çevre koruma bölgelerinde Biyolojik Çeşitlilik Araştırma Projesi yürütülmektedir şu anda. Tabiat Varlıklarını Koruma Genel Müdürlüğümüze bu konuda çok çok teşekkür ediyorum. Aynı zamanda, Antalya, Burdur, Isparta İlleri Doğal Sit Alanları Ekolojik Temelli Bilimsel Araştırma Projesi tamamlanmıştır. Şehirlerimizin gelecekte söz sahibi olmaları adına 2019-2022 Ulusal Akıllı Kentler Stratejisi ve eylem planları hazırlanmakta. Artan nüfusu ve bölgedeki itibarıyla beraber Türkiye'nin atık yönetimi de dikkat çekmeye başlamıştır.

Sayın Bakanım, Değerli Başkanım, milletvekili arkadaşlarım; 2016-2023 yıllarını kapsayacak şekilde hazırladığımız Ulusal Atık Yönetimi ve Eylem Planı'nı hayata geçirdik. Böylece ülkemizde atık yönetimini atık türlerine göre en ince ayrıntısına kadar planlama ve uygulama imkânı sağlanmıştır. Bu noktada, gelecek nesillere daha yeşil ve ekonomik açıdan daha güçlü bir ülke bırakabilmek adına Sıfır Atık Projesi başlatılmıştır. Atık çalışmalarımızda atıkların yaratacağı çevresel sorunları gidererek diğer yandan atıklardan ekonomimize kaynak oluşturma çabası içerisindeyiz. 2017 yılında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızda başlayan projemize gelen takdirler ve destekler bizi daha da mutlu etmektedir. Şu ana kadar 8.668 kurumumuz Sıfır Atık Projesi'ne geçmiş durumdadır. 2023 yılında tüm kamu kurum ve kuruluşlarımızın bu projeye geçmesini hedefliyoruz. Hedefimize ulaştığımızda atıktan sağlanan tasarruf yıllık 20 milyar TL olacaktır. Oluşacak istihdam imkânlarıyla da beraber 2023 yılına kadar bu sahada 100 bin kişiye de iş olanağı sağlanması hedeflenmektedir.

Patlayan çöp dağlarından sağlıklı şehirlere adım atarken atık sisteminde devasa sorunlar mevcuttu. Bu noktada büyük bir sorumluluk ve başarı örneği sergilediğimizi ifade etmek isterim. 2002 yılında katı atık düzenli depolama tesisi sayısı sadece 15 iken 2018 yılı Ekim ayı itibarıyla 88'e ulaşmıştır. Seçim bölgem olan turizmin başkenti Antalya'da özellikle Alanya'da hemen yolun kenarında turistik tesislerin dibinde, yine Manavgat'ta turistik tesislerin dibinde vahşi depolama depoları vardı ve hızlı bir şekilde, iktidarımız zamanında, şu anda katı atık depolama tesisleri yapılmış, daha da güzelini yapmak adına şu anda yine "Çöp altındır." diyerek Alanya'da çöpten enerji üretmek için modern bir tesis kurulmaktadır. Bu tesislerle 1.142 belediyede nüfusun yüzde 74,4'ü olmak üzere 54,9 milyon kişiye hizmet verilmektedir. Hedefimiz ise 2023 yılında tüm vatandaşlarımızı bu hizmetten yararlandırmaktır.

Yine katı atık kadar mühim olan bir diğer husus ise atık suların varlığıdır. Bilhassa su kaynakları açısından sınırlı bir kapasiteye sahip ülkemizde su atıklarının değerlendirilmesi önemli bir adım olacaktır. Eğer şu anda Antalya'ya 10 milyonun üzerinde turist geliyorsa -yani "deniz, kum, güneş" diyoruz- bu arıtma tesisleri yapılmamış olsaydı temiz bir denizimiz olmazdı ve bu misafirlerimizi ağırlayamazdık. İktidara geldiğimizde belediye nüfusunun yüzde 35'ine atık su arıtma hizmeti verilirken 2018 yılında ise bu oran yüzde 85,5'e ulaşmıştır. 2023 yılında ise hiçbir atık su arıtılmadan doğaya deşarj edilmeyecektir.

Temiz denizlerin göstergesi olan mavi bayraklı plaj sayısı 151'den 459'a ulaşmıştır. Bu alanda hedefimiz dünya birinciliğidir.

2002 yılında hiçbir limanda gemilerden atık alım hizmeti verilmezken bugün 296 adet kıyı tesisinde gemilere atık alım hizmeti verilmektedir.

Depreme karşı ülkemizi yeniden inşa etmek, 53 farklı ilde 237 adet riskli alan, 29 farklı ilde ise yeni yerleşim alanı olarak kullanılmak üzere 107 adet rezerv yapı alanı belirlenmiştir. Toplamda 592 bin adet konut ve iş yeri riskli yapı statüsünde yenilenecektir. Sağlıksız yapı stoku yenilenirken kültürel dokuya uygun, sağlıklı, çevreci, enerji verimli ve depreme karşı dayanıklı yapılar inşa etmek hedeflenmektedir.

Yine, TOKİ tarafından maddi durumu uygun olmayan vatandaşlarımız için uygun konutlar inşa ediyoruz.

KÖYDES projesi, kırsal kesimin yol ve içme suyu gibi en temel altyapı hizmetlerinin karşılanmasında önemli bir mesafe katedildi. İçme suyu şebeke ve arıtma, kanalizasyon, atık su arıtma, derin deniz deşarjı, katı atık, harita, imar planı, kent bilgi sistemi ve üstyapı projelerine devam edilmektedir.

Yine, Cumhurbaşkanlığının 1'inci 100 Günlük Eylem Planı içerisinde Çevre ve Şehircilik Bakanlığımızın planları arasında halkımızın en çok rağbet ettiği ve merakla beklediği Millet Bahçesi Projesi olmuştur. Gerçekten, buna çok ilgi duyuldu. Geçtiğimiz cumartesi günü de İstanbul'da 5 millet bahçesi hizmete girdi. Yer tespiti, proje tamamlama ve hizmete sunma dâhil 18 ilde 33 millet bahçesi çalışmaları devam etmektedir.

Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğümüzle ilgili de: Ben otuz yıl devlet memurluğu yaptım orman mühendisi olarak ve en son da Muğla İzmir Bölge Müdürlüğü yaptım. Bizim en büyük sorunlarımızdan birisi mülkiyet sorunuydu. Yıllardır orman kadastrosu ayrı çalıştı, tapu kadastrosu ayrı çalıştı. Orman kadastrosu yaptığı çalışmalarda tescilini yapamadı. Büyük uyumsuzluklar vardı. Şükürler olsun ki 2005 yılından bu yana iki kurum beraber çalışıyor, yapılan çalışmalar daha düzgün çıkıyor ve eski yaptığımız çalışmaları düzeltmekte de büyük zorluk çekiyoruz şu anda. Mahkemelerde, geçtiğimiz yıllarda biraz da devlet tarafını tutmak adına vatandaşlarımızı çok mağdur etmiştik. Bu konuda Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğümüze ve Bakanlığımıza çok teşekkür ediyorum.

Çevre konusunda iktidarımız gerçekten çok çevreci bir iktidardır -bu yaptığımız işlerle- burada on dakikalık kısa bir sürede bunun hepsini anlatma şansımız yoktur. Ben bu konuda Bakanlığımıza güveniyorum ve çok güzel çalışmalar yapacaklar, başarılar diliyorum.

Bu 2019 yılı bütçemiz hayırlı uğurlu olsun. İnşallah güzel hizmetlere, daha yeşil bir Türkiye'ye kavuşuruz. Daha da iyi olacaktır inşallah.

Saygılar sunuyorum.