İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Sayın Başkanım, Çok Değerli Bakanım, çok değerli Komisyon üyelerimiz, çok değerli bürokratlarımız ve basın mensuplarımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, tabii, AK PARTİ iktidarları döneminde çevre ve şehircilikte çok büyük değişim ve dönüşümler oldu. Yani her ne kadar 2'nci, 3'üncü ve 5'inci partiler bunu inkâr etse de halkımız bunu görüyor. Özellikle de burada 833 bin tane konut yapılması, bunların da çok büyük bir miktarının sosyal konut olması gerçekten de takdire şayan bir durum. "Dervişin fikri neyse zikri de odur." derler yani bunlar her yapılan işe rant penceresinden bakıyorlar.

BAŞKAN - Bekaroğlu'na siz ne diyorsunuz? Sayın Bekaroğlu'nu neyle itham ediyorsunuz yani?

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Ben bir şey söylemiyorum yani "Dervişin fikri neyse zikri odur." diyorum.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Çok değişti İstanbul. Bakırköy'de surlar yapıldı, deniz görünmüyor.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Biz her şeye "Halka hizmet Hakk'a hizmettir." prensibiyle bakıyoruz ve dolayısıyla da bize kadar... Yani fakir fukaranın, evi olmayan bir sürü insanın ev sahibi olmasına vesile olmuşuz.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Emsalleri baştan sona zaman verin, okuyayım.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Yok, şimdi şöyle bir şey...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - 300 milyar dolar nasıl üretildi ve paylaşıldı, okuyayım, verin zaman, okuyayım.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Siz farklı pencereden bakıyorsunuz.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Nasıl Hakk'a hizmet ediyorsunuz, hepsini okuyayım.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - Ne oldu Sayın Bekaroğlu? Ne oldu, hayırdır Sayın Bekaroğlu.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Hakk'a hizmeti okuyayım size.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Sayın Bekaroğlu, önce siz... Yani şöyle... Size bulaşmak istemiyorum.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Hakk'a hizmeti

EKREM ÇELEBİ (Ağrı) - Siz Hakk'tan ne anlarsınız ya?

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Cevap vermek istemiyordum ama...

BAŞKAN - "Size bulaşmak istemiyorum." ne demek ya?

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Sayın Bekaroğlu, şunu temenni ediyorum: İnşallah, gittiğiniz yerde siz fikirlerinizi hâkim kılarsınız ve orayı değiştirip dönüştürürsünüz diye temenni ediyoruz yani. Temenni ediyoruz çünkü temelinin sağlam olduğuna inanıyoruz biz.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ben şu 250 milyar dolar nasıl üretildi ve paylaşıldı, söz verin anlatayım size, beş dakika, beş dakika...

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Başkanım, devam edebilir miyim?

BAŞKAN - Tabii, tabii söz sizin.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Sayın Bakanım, tabii, burada...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ne kadar emsaller verildi, tek tek anlatayım size.

UĞUR AYDEMİR (Manisa) - İftira, iftira.

İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Sayın Bakanım, tabii, birtakım problemlerimiz var mı? Var. Tabii, bunlardan en önemlisi de şehirleşmeyle ilgili problemlerimiz. Buradaki bizim temel sorunumuz, belediyelerimiz vatandaşın peşinden koşuyor. Yani belediyelerimizin normalde arsa üretip bu arsaları vatandaşın hizmetine sunması lazım, eğer vatandaş buraya ev yapmayacaksa -diyelim ki altı ay süre içinde, bir yıl içinde- bunu tekrar belediyelerin alması lazım. Bizim en büyük problemimiz, arsa üretemeyişimiz ve şehirlerde oluşan birtakım rant gelirlerinden de hakkı olmayan insanların istifa etmesi. Diyelim ki siz bir merkez kuruyorsunuz veya bir yere hastane açıyorsunuz, yol açıyorsunuz, bunun kenarında tarlası olan insanlar, buna bir katkısı olmadığı hâlde buradan bir kazanç elde ediyorlar. Biz istiyoruz ki bu kazancı bu şehrin tamamındaki insanlar elde etsin ve dolayısıyla da sadece bu insanların burada ne kadar hakkı varsa sadece o kadarlık bir hak alsın veya ne kadar gelir elde ediyorsa bunun büyük oranda gelirini vermesi hem bizim şehirlere yön vermemiz açısından önemli olacaktır diye düşünüyorum hem de diğer taraftan da insanların rant peşinde, arsa peşinde koşmasını da önleyecektir diye düşünüyorum.

Yani temel fikrim şu: Arsayı özellikle belediye... Diyelim ki bir tarla imara açıldı, oraya tamamen belediye alacaktır değerinden ve bunu aldıktan sonra parselasyon yapacaktır ve insanlara satacaktır, diyecektir ki: "Siz bunlara altı ay veya bir yıl içinde ev yaptınız yaptınız, yapmazsanız 100 liradan sattığın arsayı ben 80 liradan alırım." Böyle derse şehre siz yön verebilirsiniz, şehri nereye gitmesini isterseniz o tarafa yönlendirirsiniz. Ama biz baktığımız zaman, özellikle tarım arazilerinde şehirleşmelerimizin son yıllarda arttığını görüyoruz.

Diğer bir taraftan, yapı denetimle ilgili, gerçekten de bu yapı denetim firmalarının özgür bir şekilde hizmet verebilmesi için bunların parasını işverenden almaması lazım, onların kontrolünden çıkması lazım. Bu yönde, tabii, güzel haberleriniz olduğunu bize söylediniz, 2019'da. Bu çok önemli bir proje, hem depreme dayanıklı inşaat yapılması yönünden hem de gerçekten de bu firmaların özgür ve kendi işini güvenli bir şekilde yapması açısından çok büyük kazanımlar sağlayacağını ben düşünüyorum.

Diğer taraftan, bu, katı atık depolama ve bunların yok edilmesi anlamında ve atık suların temizlenmesi adına çok şeyler kazandırdığınızı ben düşünüyorum. Burada şöyle bir problemimiz var bizim: Sayın Bakanım, şimdi, karma organize sanayilerde diyelim ki deri tekstilinde Uşak'ta aşağı yukarı 130 tane fabrika var, bunların arıtma tesisi var ama civar illerde daha az sayıda tesis var ve bunların arıtma tesisi yok. Niye? Bunlar rekabet etmede eşit şartlarda değil. Biz istiyoruz ki sadece arıtma tesisi olan yerlerde deri sektörü açılsın veya buna benzer sektörler açılsın. Eğer rekabet edemeyecek, arıtma kuramayacak -çünkü pahalı bir sistem- olan yerlerde buna müsaade etmemeniz bence de bu çevre temizliği ve güvenliği açısından çok daha iyi olacak diye düşünüyorum.

Diğer taraftan, bir önemli problemimiz de bu, tapuyla ilgili Sayın Bakanım. Tabii ki tapu kadastro işlemleri belli yıllar içinde, belli yerlerden geçiyor ve vatandaş bunun ne olduğunu da bilmiyor. Köye bir ilan asılıyor, diyelim ki bir yıl zarfında sizin mahkemeye gitmeniz lazım, bu süreyi kaçırdığınız zaman da hiçbir hak iddia edemiyorsunuz ve birtakım alanlar diyelim ki ormana yazılıyor, birtakım alanlar meraya yazılıyor. Şimdi, bazı yerlerde, köylerde görüyoruz biz; mera görünüyor ama oralarda vatandaşlar bağ dikmişler. Yani bunlarla ilgili nasıl bir çözüm bulabiliriz diye ben bunu size iletiyorum.

Yani gerçekten de çalışmalarınızı takdirle karşılıyoruz ve Allah yâr ve yardımcınız olsun diyorum. 2019 yılı bütçemizin de hayırlara vesile olmasını diliyor, saygılar sunuyorum.