| Komisyon Adı | : | PLAN VE BÜTÇE KOMİSYONU |
| Konu | : | 2019 Yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi (1/276) ile 2017 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Tasarısı (1/275) ve Sayıştay tezkereleri a) Adalet Bakanlığı b)Ceza ve İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş Yurtları Kurumu c)Türkiye Adalet Akademisi ç)Anayasa Mahkemesi d)Yargıtay e)Danıştay f)Hakimler ve Savcılar Kurulu g)Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu ğ)Kişisel Verileri Koruma Kurumu |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 20 .11.2018 |
İSMAİL GÜNEŞ (Uşak) - Sayın Başkanım, Sayın Bakanım, çok değerli Komisyon üyelerimiz, değerli bürokratlarımız ve çok değerli basın mensuplarımız; hepinizi saygıyla selamlıyorum.
Öncelikle, 2019 yılı Adalet Bakanlığımızın bütçesinin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.
Anayasa'mızın 10'uncu maddesinde "Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasî düşünce, felsefî inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir." demektedir. Diğer taraftan da yine 9'uncu maddesinde de "Yargı yetkisi, Türk milletin adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır." demektedir. Sayın Bakanım, siz de bu yargının bağımsız ve tarafsız mahkemeler tarafından yerine getirilmesinde onlara gerekli hizmeti sunuyorsunuz. Daha önceki konuşmalarda da Komisyon üyelerimizden bazı arkadaşlarımız yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda bazı iddialar ortaya attı. Ama şimdi -şöyle bir şey- bu iddiaları ortaya atanlara biz şunu sormak istiyoruz: Yargı her zaman için bağımsız ve tarafsız olmalıdır. 2007 yılında AK PARTİ'ye kapatma davası açıldığı sırada orada 367 garabeti gibi bir durum yaşandı. Nedir Meclisin toplanma sayısı? Üçte 1'dir, 184'tür. Bunu herkes bildiği hâlde, orada Anayasa Mahkemesi 367'de diretti ve hiçbir muhalefet partisi de o günkü CHP de veya diğer partiler de buna itiraz etmediler. Eğer siz, o günlerde buna itiraz etmiş olsaydınız biz derdik ki: Siz gerçekten de bağımsız ve tarafsız mahkemelerden yanasınız. Ama biz şunu görüyoruz burada: "Siz, sade sizin tarafınızda olabilecek mahkemeleri istiyorsunuz." gibi bir durumla karşı karşıyayız.
Tabii, adalet çok önemli, adalet mülkün temeli ve hepimize bir gün lazım olabilecek bir şey ve adil ve hızlı yargılama da çok önemli. Sayın Bakanım, bu yargılama sisteminde bir yargılama işleminin yapılması için bir altyapı lazım yani fiziki altyapı. Siz bunlarda çok önemli mesafeler katettiniz. Türkiye'de 765 hizmet binası varmış, bunun 246'sını yenilemişsiniz; kapalı alanı yaklaşık 570 binden bugün 3 milyon 900 bine çıkarmışsınız. Çok önemli bir şey bu. Ama bunlardan daha önemlisi de bu hizmeti veren hâkimlerimizin, savcılarımızın gerçekten de bu hizmeti nasıl verdikleri. Yani vatandaşımız ne istiyor? Vatandaşımız hem adil yargılama istiyor hem de kısa sürede yargılama istiyor. Bununla ilgili, tabii, ülkemizin başından çok önemli bir olay geçti, FETÖ darbe girişimi gibi. Gerçekten de kurumunuzda önemli ölçüde personel sayısı azaldığı hâlde bu süreci çok önemli bir şekilde atlattınız. Yani bugün, bu kadar, bir anda, diyelim ki suç şüphesiyle karşılaşmak, onlara karar vermek çok kolay değil.
Diğer taraftan, iktidarlarımız döneminde birtakım hukuki arama yöntemleri yönünden de işte Anayasa'ya başvuru yöntemi olsun, ombudsmanlık olsun ve diğer taraftan da yargıya düşen vazifenin azaltımı konusunda ara buluculuk gibi sistemleri devreye sokarak bu hizmetin hızlandırılmasına vesile oldunuz. Ama bu yeterli mi Sayın Bakanım? Bu yeterli değil. Bugün, tabii ki mahkemelerin -sizin de ifade ettiğiniz gibi- ortalama bitme süresinin 540 gün civarında olduğunu söylediniz. Bu gerçekten de uzun bir süre ve basit bir davada bile bu süre çok uzadığı zaman insanların tabii adalete olan güveni azalıyor. Buradaki temel etmen şu: Yani hâkimlerimizin başına düşen dava sayısı fazla olduğu için hâkimlerimiz tabii ki davalara yeterince hazırlanamıyor. Benim âcizane önerim, sizin de bir planınızda olduğu gibi; bu hâkimlerimize dava dosyalarını önceden hazırlayacak -tetkik hakimi gibi- yardımcı hâkimlik gibi bir statünün getirilerek hazırlanmış dosyaların onlara sunulmasıyla, belki çok fazla celsede bitecek duruşmanın iki üç celsede bitmesinin halkımıza çok büyük bir memnuniyet vereceğini ben düşünüyorum.
Diğer taraftan, tabii ki ülkemizdeki hükümlü ve tutuklu sayısının 260 bin civarında olduğunu ifade ettiniz. Tabii, bu rakam yüksek ama Türkiye önemli bir süreçten geçmekte ve çok önemli badireler atlattı. Bir taraftan terör örgütleri; işte PKK terör örgütü, diğer taraftan işte DAİŞ terör örgütü, diğer taraftan FETÖ terör örgütü gibi pek çok olayı yaşayan bir ülke; normal diğer Avrupa ülkeleri gibi bir ülke değil. Burada, tabii ki bu sayının düşürülmesini hepimiz istiyoruz. Burada önemli olan şu: Eskiden tutuklu ve hükümlü sayısı hemen hemen yüzde 50, yüzde 50'ydi, o civarlardaydı. Şimdi sizin oranlarınıza baktığımız zaman, aşağı yukarı hükümlü sayısı beşte 4'se, tutuklu sayısının da beşte 1 civarında olması gerçekten de sevindirici.
Diğer taraftan da yine bu denetimli serbestliğin hayata geçmiş olması, yine o açıdan da önemli.
Tabii, adalet kolay bir şey değil, zor bir süreç ama bizim de en büyük arzu ettiğimiz, milletimizin de en büyük arzu ettiği, hem güvenilir hem de hızlı adaletin tecelli etmesidir.
Bu yönde sizin çok büyük katkılarınız olacağından -geçmiş dönemde yaptığınız katkıları da biliyorum- ve Türkiye'ye bu yönde çok önemli şeyler kazandıracağınızdan hiçbir kuşkumuz yok.
Ben çalışmalarınızda başarılar diliyorum. 2019 yılı bütçenizin hayırlı uğurlu olmasını temenni eder, saygılar sunarım.