NİLGÜN ÖK (Denizli) - Teşekkür ediyorum Sayın Başkan.

Sayın Bakanım, çok değerli milletvekili arkadaşlarım, çok kıymetli bürokratlar; sizleri de öncelikle sevgi ve saygıyla selamlıyorum.

Evet, partimiz iktidara geldiğinden bugüne Türkiye'yi eğitim, sağlık, adalet, emniyet ilkeleri üzerinde yükseltme hedefiyle yola çıkmıştı. Bu anlayışla cumhuriyet tarihinin kuruluş dönemi sonrasında açıkçası en önemli hukuk reformlarını hayata geçirdiğimizi düşünüyorum. Milletimize verdiğimiz sözü tutarak hem temel kanunları yenilemek hem de adalet teşkilatımızın fiziki imkânlarını düzeltmek suretiyle, her alanda olduğu gibi, yargıda da yepyeni bir dönemi başlattık. Anayasa'dan Türk Ceza Kanunu'na, Borçlar Kanunu'ndan Ticaret Kanunu'na, Hukuk Usulü Kanunu'ndan askerî yargının kaldırılmasına kadar pek çok reformu hayata geçirdik. Herkesi kucaklayan, herkesin güven duyduğu bir adalet sistemi için çalıştık ve çalışmaktayız.

Tabii, adalet basit bir matematik hesabı değil, verilen her bir kararın insanın hayatından önemli etkiler bırakıyor. Kararların vatandaşın vicdanında yer bulması çok önemli. Bu yüzden de hak arama yollarının mümkün mertebede artırılması gerekti. Bu anlamda da çok önemli adımlar atıldı. Hatırlatmak istiyorum, ilk defa Anayasa Mahkemesine bireysel başvuru yolunu yine bizim Hükûmetimiz zamanında getirdik. Bu anlamda da 2017 verilerine baktığımızda 40.147 başvurunun gerçekleştiğini görüyoruz, bunu da önemli buluyorum. Vatandaşlarımızın devletimizle olan sorunların çözümü anlamında vatandaşın hak arama yollarının önemli ölçüde arttırdığımızın göstergesidir.

Tabii gelişmiş ülkelerdeki kanunların ötesinde koruma sağlayan kişisel verilerin korunmasın anayasal ve yasal bir hak olarak ilk defa düzenledik. Çocuk haklarının ilk defa anayasal koruma altına alınması, sendika özgürlüğünün geliştirilmesi ve kamu görevlilerine toplu sözleşme yapma hakkı getirilmesi gibi birçok kanuni düzenleme bizim iktidarımız döneminde gerçekleştirildi.

Tüm bunların yanında Anayasa ve yasalarımızda yer alan insan hak ve hürriyetleri ve demokratik hukuk devleti anlayışıyla uyumlu olmayan pek çok hükümleri kaldırarak ya da değiştirerek demokratik hukuk devletiyle uyumlu hâle getirmek üzere önemli bir irade ortaya koyduğumuzu düşünüyorum.

Ben aslında birazda, çocuklarla ilgili Sayın Bakanımızın bir genelgesi var, onunla ilgili memnuniyetimi ifade etmek istiyorum. Bilindiği üzere cinsel suçlar mahiyeti itibarıyla mağdurlar üzerinde fiziksel ve duygusal olarak kısa ve uzun dönemde yıkıcı etkilere sahip olup mağdurun yakınları üzerinde de benzer sonuçlara yol açmaktadır. Çocuklara ve kadınlara yönelik cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlarla ilgili soruşturmaların derhâl başlatılması, hassasiyet ve titizlikle yürütülmesi için Sayın Bakanımızın dün itibarıyla yayınlamış olduğu bir genelge var. Ben çok teşekkür ediyorum Sayın Bakanım. Bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Sizin de zaten bu konuda ne kadar hassas olduğunuzu biliyoruz. Mağdur çocuğun, kolluk görevlileri sağlık çalışanları ve adli merciler tarafından da ayrı ayrı dinlenmesi, tekrarlanan usul işlemleri sebebiyle mağdurun faille tekrar karşılaşmak durumunda kalması, üçüncü kişiler huzurunda olayı en ince ayrıntısına kadar defalarca anlatması yaşanılan travmayı derinleştirebilmektedir. Bu doğrultuda, yine aynı genelgedeki; mağdur çocukların ikincil örselenmesini asgariye indirmek, adli ve tıbbi işlemlerin bu alanda eğitimli personelin görev yaptığı bir merkezde ve tek seferde gerçekleştirilmesini temin etmek üzere çocuk izlem merkezinde gerçekleştirilmesi konusunda da hassasiyetiniz için ben kendi adıma tekrar tekrar çok teşekkür ediyorum.

Bir önemli konuya da değinmek istiyorum. Aslında hukuk ve adalet dersinin -biliyorsunuz- çocuklarımızın hukuk bilincine sahip olmasında önemli bir adım olduğunu düşünüyorum ve yine bununla ilgili önemli adım attığımızı düşünüyorum. İlköğretimde, 6'ncı ve 7'nci sınıflarda hukuk ve adalet dersi müfredata eklenmiş bulunmakta. 2017-2018 eğitim öğretim yılında 92 bin öğrenci bu dersi seçmiştir. Böylelikle hukuk bilincinin erken yaşlarda yerleşmesinin yolunun da açılmış olduğunu düşünüyorum. Böylelikle -biliyorsunuz, çocuklarımız bizim geleceğimiz- ileriki dönemler için önemli bir adım olduğunu düşünmekteyim.

Biliyorsunuz, bugün Dünya Çocuk Günü. Tabii, Dünya Çocuk Günü'nde çocuklarımızın şiddet görmesini asla ve asla tasvip etmiyoruz. Ben bu önemli günde çocuklarımızla ilgili birkaç şey söylemek istiyorum. Biz bu Dünya Çocuk Günü'nde, 31 Temmuz 2018 Hakkâri Yüksekova'da yola tuzaklanan patlayıcının infilak etmesi sonucu on bir aylık Bedirhan Karakaya'nın yaşamını yitirmesini unutmuyoruz. Yine, 11 Ağustos 2017 tarihinde, Trabzon'un Maçka ilçesi kırsalında evden erzak çalan teröristlerin yerini güvenlik güçlerine gösterirken 16 yaşındaki Eren Bülbül'ün hainler tarafından...

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

(Oturum Başkanlığına Sözcü Abdullah Nejat Koçer geçti)

BAŞKAN - Buyurun, lütfen tamamlayın.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - ...şehit edilmesini bugün de unutmuyoruz. Yine, 6-7 Ekim olaylarında 16 yaşındaki Yasin Börü ve iki arkadaşının kurban edilmesini unutmuyoruz. Yine, 9 Mayıs 1988'de, Nusaybin ilçesi Taş köyü Behmenin mezrasında aynı aileden 8 çocuğun öldürülmesini unutmuyoruz. Yine, 7 Mart 1987'de, Mardin'in Nusaybin ilçesi Açıkyol köyünde 6 çocuğun kurşuna dizilmesini unutmuyoruz. Tabii ki 15 Temmuzdaki şehitlerimizi unutmuyoruz. Mutlucan Kılıç'ı, Rüstem...

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Buzdolabında kalan çocuğu da unutmayalım.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Unutmuyoruz. Ben bu anlamda...

BAŞKAN - Sayın Bekaroğlu...

AHMET ŞIK (İstanbul) - Ensar Vakfında tecavüz edilen çocukları da unutma.

NİLGÜN ÖK (Denizli) - Evet, ben sizi dinliyorum. Bunları unutmuyoruz, bunların önemli olduğunu düşünüyorum. İşte bunları unutmadığımız için, o bölgede barışı sağlamak adına, artık sınırlarımızı tehdit eden güçler karşısında Türkiye olarak sınırlarımızı aşmışızdır, Afrin'de operasyona gitmişizdir. Bu anlamda da ben Türk Silahlı Kuvvetlerimizi kutluyorum.

Sayın Bakan, bütçenizin hayırlı uğurlu olmasını temenni ediyorum.