KOMİSYON KONUŞMASI

İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Sayın Başkan, Sayın Bakanım, değerli milletvekilleri, değerli bürokratlar, basın mensupları; hepinizi saygıyla selamlıyorum.

Aziz milletimizin bu gece idrak edeceğimiz Mevlit Kandili'ni kutlar, Türk İslam âlemine hayırlar getirmesini dilerim. Ayrıca, vefat eden Edirne Milletvekili Sayın Erdin Bircan'a Allah'tan rahmet, ailesine ve Cumhuriyet Halk Partisine başsağlığı dilerim.

Bütçenin ülkemize ve milletimize hayırlı olmasını temenni ederim, ekibinizle birlikte size başarılar dilerim.

Türkiye, turizm alanında önemli mesafeler katetmiş, çeşitli kazanımlar elde etmiş, önemli bir turizm ülkesidir. Ülkemizi diğer ülkelerden ayıran en önemli özellik olan tarihî ve kültürel varlıkların tanıtımına ağırlık verilip kültür turizminin gelişmesi şüphesiz daha fazla turist gelmesini sağlayacaktır. Geleneksel pazarların yanı sıra, yeni pazarlara açılmayı ve yeni bir Türkiye imajı oluşturmayı amaçlayan özel sektör ve sivil toplum kuruluşları arasında iş birliği ve eş güdümü öngören uzun vadeli bir turizm politikası gücümüzü artıracaktır. Bu kapsamda değişen tüketici tercihleri dikkate alınarak bugüne kadar yeterince değerlendirilmemiş bölgelerde alternatif turizm ürünleri geliştirilmesi yerinde olacaktır.

Bilindiği üzere, uluslararası turizm hareketlerinde artış devam etmektedir. Yakın coğrafyamızdaki gelişmeler, terör olayları, göçmen krizi ve başlıca pazarlarımızdan olan ülkeler ile ilişkilerde yaşanan sorunlar Türk turizmini dönemsel olarak etkilemiş ve 2016 yılında sektörde büyük bir düşüş yaşanmıştır. 2017'deki toparlanmayla önceki yıla göre turist sayısı yüzde 24,1; turizm geliri de yüzde 19 artmıştır. 2017'de ülkemiz uluslararası turizm pazarından turist girişi bakımından yüzde 2,8; turizm gelirlerinde ise yüzde 1,7 pay almıştır. 2017 yılında ziyaretçi başına ortalama harcama ise 681 dolara düşmüştür. Bu veri, 2003'teki 850 dolar daha sonraki hiçbir dönemde yakalanamamıştır. 2019 yılında reel olarak yüzde 2 oranında artış göstereceği tahmin edilen özel kesim sabit sermaye yatırımlarında turizm sektörünün payının yüzde 3,6 seviyelerine kadar artacağının beklenmesini sektörün büyümesi ve geleceği açısından önemli buluyoruz. Ayrıca, 2019 yılında ülkemize gelecek yabancı ziyaretçi sayısının 41,5 milyon kişi, turizm gelirinin 35,2 milyar dolar olarak gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. Bu da olumlu olmakla birlikte hedefin hâlâ turist sayısı bakımından 2014 seviyesinde, turizm geliri bakımından da 2014'ün altında olmasını dikkat çekici olarak görüyoruz.

Ülkemizin sağlık turizmi alanında tanınırlığının artırılması sağlanarak sağlık turizmine yönelik hizmet sunum kapasitesi geliştirilmelidir. Sağlık turizmi yetki belgesine sahip sağlık tesisi ve aracı kuruluşların bir an evvel akreditasyonları sağlanmalı, bu amaçla yeni kurulan USHAŞ teşkilat altyapısı tamamlanarak hizmete alınmalı, yabancılara yönelik çağrı merkezinin tanıtımının yapılıp aktif kullanım sağlanmalıdır.

Turizm sektöründeki rekabet avantajımız daha çok düşük fiyata dayalı olarak sürdürülmektedir ve ziyaretçi başına harcama istenilen düzeyde değildir. Bunun yanı sıra, ziyaretçi başına harcama son yıllarda -az önce de ifade ettiğim gibi- daha da düşmüş olup bu durum sektörün sürdürülebilirliğini ve hizmet kalitesini olumsuz etkilemektedir. Sektörün sağlıklı gelişimi ve toplam turizm gelirinin artması için fiyatların yükselmesini sağlayıcı tedbirlerin alınması, ayrıca yüksek harcama gücüne sahip hedef turist kitlesine ulaşmak üzere daha fazla gelir getiren turizm çeşitlerinin geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır. Sektörde hizmet kalitesinin artırılması için iş gücü piyasası ile turizm eğitim sistemi arasındaki bağın güçlendirilmesi ve sağlam bir eğitim istihdam ilişkisi kurulması gerekmektedir. Konuşmanızda detaylı olarak değindiğiniz turizm meslek liseleriyle ilgili çalışmaların ülke turizminin geleceği açısından önemli olduğunu değerlendiriyoruz.

Yıllık programda "Turizm aktivitelerinin yoğunlaştığı kıyı alanları, insan kaynaklı kullanımlar ve küresel iklim değişikliğinin yarattığı olumsuz koşullar nedeniyle baskı altındadır." denilmektedir. Bu alanlara yönelik planlama, yapılaşma ve denetim süreçlerinde farklı kurumların yetkilerinin söz konusu olduğu, yeni bir bütünleşik kıyı alanları yönetim modelinin oluşturulmasına ihtiyaç duyulduğu belirtilmiştir. Bu, önemli bir sorundur ve acil önlem alınması şarttır.

Turizm ürün ve hizmetlerinin çeşitlendirilmesi ve iyileştirilmesi, turizm değer zincirinin her bileşeninde kalitenin artırılması ve sürdürülebilirlik ilkesi çerçevesinde ekonomiye daha fazla katkıda bulunan bir sektör hâline gelinmesi şüphesiz temel amaç olmalıdır ve bu doğrultuda gösterdiğiniz gayret için Bakanlığınıza teşekkür ediyorum.

Haziran 2018'de yapılan bir araştırmada tüm yıldız kategorilerinde ortalama oda fiyatlarının en pahalı olduğu ilk üç şehir sırasıyla Paris, Tel Aviv ve New York olmuş, Paris gecelik ortalama 263 euroyla konaklamada dünyanın en pahalı şehri olurken İstanbul'un gecelik konaklama fiyatı ise 88 euro olarak gerçekleşmiştir. Ortalama doluluk oranları da yüzde 80-90 civarında seyrederken, İstanbul'daki doluluk oranı yüzde 57 olmuştur. Bu fiyatla İstanbul konaklama sektöründe dünya genelinde en pahalı ilk 20 şehir arasına girememiştir. Bir İstanbul Milletvekili olarak dünyanın en önemli şehirlerinden olan İstanbul'a Londra, Bangkok, Paris'e gelen kadar turist getirmemiz ve dünya turizm pastasından İstanbul'un hak ettiği payı almasını sağlamamız gerektiğini düşünüyorum.

Yeri gelmişken seçim bölgemde olduğu için bilgi sahibi olduğum İstanbul Küçükçekmece göl havzasının Avcılar kıyılarında yürütülen Bathonea kazılarında önemli ve başarılı çalışmalara imza atılmıştır. Kazılar, 2009 yılından itibaren Kocaeli Üniversitesi başkanlığında uluslararası bir ekiple ve Bakanlığınız adına yürütülmektedir. Bildiğim kadarıyla bu çalışmayla ülkemiz dünyanın en büyük keşifleri listesine de girmiştir. Kazılarda ortaya çıkan arkeolojik kalıntılar büyük bir yerleşmeye işaret etmektedir. Ayrıca kazı alanı Kanal İstanbul Projesi'nin de güzergâhı üzerindedir. Burası Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığı döneminde başlattığı bir kazıdır ve çok önemli bulgular elde edilmektedir. Geçtiğimiz yıllarda kazı alanının daraltılması ve TOKİ aracılığıyla imara açılması, başka üniversitelere aktarılması ve benzeri girişimler oldu. Bu süreçte yaşanan sorunlar nedeniyle çalışmalar durduruldu. Geldiğimiz noktada tamamen olmasa da bu sorunlar aşıldı ve faaliyetler devam etmektedir. Ancak 2018 yılında kazılara arazi çalışması izni gelmemiş, sadece bilim heyetinin depo ve laboratuvar çalışmalarına izin verilmiştir. Burada sizden beklentimiz yapılması gereken kazılara Bakanlığınızın gerekli izni ve desteği sağlayarak mülkiyet ve benzeri sorunların çözülmesi ve çalışmaların önünün açılmasıdır.

Turizmle ilgili olarak şunu da ifade etmek isterim: Yukarıdaki rakamlar konaklama tesislerimizin kalitesi ve hizmet düzeyi çok yüksek olmasına rağmen dünya şehirlerindeki fiyatlara baktığımızda olması gereken düzeye ulaşamadığımız açıkça görülmektedir. Sektörde, doğal ve kültürel değerlerde koruma-kullanma dengesi gözetilerek sürdürülebilir bir büyümenin gerçekleştirilmesi şarttır.

Sayın Bakan, değerli milletvekilleri; kültür, kapsam açısından çok geniş bir kavramdır ve neredeyse hayatın tümünü kapmaktadır. Kültürel erozyon ve yozlaşma belki bugün başlayan değil ama bugünün de önemli bir sorunudur. Başka kültürlerin etkisine girme, Türkçenin kullanımındaki yozlaşma, millî ve manevi değerlerimizdeki aşınma bu alandaki önemli problem alanlarıdır. Kültürel ve tarihî zenginliklerimiz ile fikir ve sanat eserlerimizin korunmasında hâlâ önemli eksikliklerimiz vardır. Kültürel yozlaşma, asayişsizlik, uyuşturucu ve madde bağımlılığı terörü de besleyen unsurlardandır. Milletleri millet yapan temel unsurlardan birisi de dildir. Bu doğrultuda her türlü basın-yayın, reklam, film, tiyatro eserleri ile günlük ve ticari hayatta kullanımlarda Türkçenin yozlaşmasına ve tahribine yol açan uygulamalara fırsat verilmemelidir. Türkçenin uluslararası düzeyde bilim, sanat, ticaret ve teleiletişim olarak kullanılabilmesi için çalışmalar yaygınlaştırılmalıdır. Türk ilim, kültür ve düşünce tarihinin bütün zenginliğiyle ortaya çıkarılması amacıyla araştırmalar artırılmalı, kaliteli ve ihtiyaca cevap veren eserler ortaya konulmasına yönelik millî kültür değerlerinin tanıtılması ve benimsetilmesine önem verilmelidir. Türk kültürü ve sanatının yaşatılması, geliştirilmesi, tanıtılması ve yaygınlaştırılması amacıyla millî kültür endüstrisi oluşturulmalı, millî kültür değerlerimizin yıpratılması sonucunu doğuran, kültürel değerler kargaşasına sebebiyet veren, kültür hayatımızla ilgili temel millî mutabakatları bozan kayıtsızlık ve düşmanlık örneği uygulamalar önlenmelidir.

Uluslararası kültürel iş birliği programları geliştirilerek Türk kültürünün çevre kültürler için cazibe merkezi hâline gelmesi sağlanmalıdır.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Aksu, toparlayın lütfen.

İSMAİL FARUK AKSU (İstanbul) - Çocukların kişiliklerinin oluşumu ve kültürel değerlerin özümsenmesi açısından millî çizgi film endüstrisi geliştirilmeli, üretilecek filmlerin dış satımı yoluyla kültürümüzün tanıtılması sağlanmalıdır.

Tarihî mirasın korunması kapsamında verilen destekler önemli oranda artmış olmakla birlikte, restorasyon çalışmalarında bütüncül koruma ilkesinin uygulanması ve özgün malzeme kullanımı gibi niteliğe ilişkin bazı sorunlar yıllık programda da belirtildiği gibi devam etmektedir.

Sinema sektöründe olumlu

gelişmeler olmaktadır. Destekleyici politikaların ve teşviklerin sektöre katkı sağladığını düşünüyoruz. Bununla birlikte, önemli bir birikime sahip olduğumuz sinema kültürümüze daha çok sahip çıkmalıyız. Türk tarihini filmlerle çocuklarımıza ve gençlerimize aktarmamız gerekir. Kültürel zenginlik ve çeşitliliğin korunarak geliştirilmesi, gelecek nesillere aktarılması, kültür ve sanat faaliyetlerinin yaygınlaştırılması ile millî kültür ve ortak değerler etrafında toplumsal bütünlüğün ve dayanışmanın güçlendirilmesi temel amaç olmalıdır.

Yürüttüğü hizmetleri yurt dışındaki vatandaşlarımıza yönelik faaliyetler, soydaş ve akraba topluluklara yönelik faaliyetler, sivil toplum kuruluşlarına yönelik ve kurumsal iş birlikleri kapsamında yürütülen faaliyetler ile uluslararası öğrencilere yönelik faaliyetler olarak dört ana başlık altında toplayacağımız Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı yeni kurulan bir kuruluştur görece olarak. Ana faaliyet alanlarına yönelik olarak hem yapılan işlerde yetersizlik de hem de hiç yapılmayan birtakım işler olduğu görülmektedir. Ayrıca kurumun verdiği proje desteklerinin değerlendirilmesiyle ilgili objektif esasların, nesnel kuralların ortaya konulması gerekir. Uygulamada böyle olmadığını zaman zaman görüyoruz.

Yine, TİKA kurulduğu 1990'lı yıllardan bu yana çok önemli çalışmalar yapmaktadır. Türk kültürüne, Türkiye'nin tanıtımına katkılarından dolayı kendilerine, kuruma teşekkür ediyoruz. Bu yönde bir çalışması var mı bilemiyorum ama Türk kültürünü ortaya çıkarmak amacıyla ülkemiz ve diğer ülkelerle ortaklaşa

kazılar ve somut olmayan kültürel miras konularında anlaşmalar ve projeler de TİKA desteği ve aracılığıyla yapılabilir diye düşünüyorum.

Bir de TİKA faaliyet alanlarındaki Türk eserlerine ilişkin bir envanter çıkarıyor mu ve bunlara ait bir yayın yahut internet üzerinden erişim mümkün müdür?

Tüm bu kuruluşlar, uygulanacak politikalar bir eş güdüm içerisinde ve bütüncül bir anlayışla Türk dünyasıyla köklü dostluklar ve kalıcı ittifaklar geliştirilmesine hizmet edecek tarzda konumlandırılmalıdır. Türk bilim, sanat, ekonomi, akademi, eğitim, kültür, enerji ve benzeri alanlarda birlikteliklerin güçlendirilmesine hizmet etmesi gerekir. Türk kültürü ve sanatının yaşatılması, Türk dünyası kardeşlik ve spor organizasyonları gibi organizasyonları teşvik edici olmalıdır.

Son olarak -Başkanın sabrını fazla zorlamamak için- RTÜK'e dikkat çekmek istiyorum. Şimdi, televizyonlardaki haberlerin ve programların âdeta gazetelerdeki üçüncü sayfa haberlerinden ibaret hâle geldiğini görüyoruz. Burada 6112 sayılı Kanun'umuzun 8'inci maddesi var. Burada iki tane çok önemli husus var: Birisi (g) bendinde, bir tanesi de (ş) bendinde. "Yayınlar suç tekniklerini öğretici nitelikte olamaz." diyor. Bir diğeri de "Şiddeti özendirici ve kanıksatıcı olamaz." diyor. Başka bir sürü şeyler söylüyor ama özellikle ben bu iki konuya dikkatinizi çekmek istiyorum. Yayınları değerlendirirken lütfen özellikle bu öğretici olma noktasında hassasiyetinizi ve bu yöndeki yaptırımlarınızın artırılmasını talep ediyorum.

Bu düşüncelerle ben Milliyetçi Hareket Partisi olarak Türk diline, Türk tarihine, Türk kültürüne ve Türk turizmine katkı yapmak adına çalışmalarınızı destekleyeceğimizi ifade ederek başarılar diliyorum ve bütçeniz hayırlı olsun diyorum.