YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Çok Saygıdeğer Başkanım, kıymetli Komisyon üyelerimiz, Sayın Bakanım, Bakan yardımcılarımız, değerli bürokratlar, basınımızın çok değerli mensupları, çok kıymetli hanımefendiler, beyefendiler; ben de hepinizi sevgiyle saygıyla selamlıyorum.

Sayın Bakanım, bütçenizin hayırlı ve bereketli olmasını temenni ediyorum. Özellikle böyle mübarek bir güne bütçenizin denk gelmiş olması da ayrı bir güzellik, inşallah bereketli olur.

Ben bu vesileyle Cumhuriyet Halk Partisinin milletvekilinin bugün Hakk'a yürümüş olmasından dolayı da kendisine rahmet, ailesine başsağlığı diliyorum ve Cumhuriyet Halk Partisinin de başı sağ olsun, ülkemizin başı sağ olsun diliyorum.

Ayrıca mübarek Mevlit Kandili'nizi de tebrik ediyorum, inşallah ülkemize hayırlar getirir.

Değerli arkadaşlar, ben konuşmama başlamadan önce bir iki hususu ifade etmek istiyorum özellikle Sayın Paylan'ın konuşmalarıyla ilgili. Bugüne kadar hep dinledik Sayın Paylan'ı konuşmalarını kesmeden, bugün de yine aynı şeyi yaptım. Özellikle burada olmayan bir Sayın Bakanımız için çok ağır ifadelerde bulundu ve ben o ifadeleri kabul etmediğimizi, Sayın İçişleri Bakanımızın ülke için tehdit değil, PKK için, FETÖ için, tüm terör örgütleri için bir tehdit olduğunu ifade etmek istiyorum.

BAŞKAN - Böyle bir şey söylememiştir ya.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Söylemişti Sayın Başkanım, ben bunları, kayıtlara girsin diye tekrar ifade ediyorum.

Ayrıca Sayın Bakanımız ve onun temsil etmiş olduğu güvenlik güçlerimizin de vatanımızın, milletimizin, bayrağımızın ve devletimizin ayrıca güvencesi olduğunu ben ifade etmek istiyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Demokrasi liginde sondayız ama.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Demokrasiyi de onlar temsil ediyorlar çünkü bir ülkede...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Onlar mı temsil ediyor, yapmayın Allah'ınızı severseniz!

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Bakın, sizi dinledik Sayın Paylan, siz de lütfen saygı gösterin. Bu da demokrasinin bir gereğidir, saygı göstermenizi temenni ediyorum.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Yok, demokrasiyi nasıl bir içişleri bakanı temsil eder ya?

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Şimdi, İçişleri Bakanımız... Bu ülkede eğer güvenlik güçleri insanların güvenliğini koruyamazlarsa demokrasinin de bir anlamı olmaz, dolayısıyla dolaylı olarak demokrasinin de güvencesi olmuş oluyor.

BAŞKAN - Direkt olarak canım, direkt olarak.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Evet, direkt olarak da ifade etmiş olalım.

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - O yüzden demokrasi liginde sonlardayız yani!

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Bir de ayrıca Paylan, sizin ifadelerinizden gitmek istiyorum yine.

BAŞKAN - Yalnız Sayın Kırkpınar, Sayın Paylan'ın bütçesini değil Kültür ve Turizmin bütçesini konuşuyoruz.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Bir şeyi düzeltmek istiyorum kayıtlarda da Sayın Başkanım. Bütçenin başından beri hep aynı cümleler üzerinden yürüyerek Sayın Turizm Bakanımızın...

GARO PAYLAN (Diyarbakır) - Algı yaratıyorum.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Evet, onu yapıyorsunuz.

Bütçeyle ilgili de sanki biz işte, "biz ve ötekiler" cümlesi... Asla böyle bir şey yok, bunu hiçbir şekilde kabul etmiyoruz.

MEHMET BEKAROĞLU (İstanbul) - Ötekiler ve biz...

BAŞKAN - İstediğiniz gibi konuşabilirsiniz, benim müdahalemden rahatsız olduğunuzu duydum; buyurunuz, serbest.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - On iki bin yıldan beri bu topraklardaki bütün değerler bizim değerlerimizdir Kürt'üyle, Türk'üyle, Laz'ıyla, Çerkez'iyle ve geçmiş medeniyetleriyle, İslam medeniyetleri ve ondan önceki tüm medeniyetler bizim değerlerimizdir ve bugün Kültür ve Turizm Bakanımızın da bu konuda yapmış olduğu sunumu ben çok dikkatle takip ettim ve takdir ettim. Bundan sonra da inşallah böyle olacaktır ama sizin dediğiniz gibi asla böyle ayrımcı, tekçi bir zihniyet hiçbir zaman için olmadı, bundan sonra da olmayacak. Zaten siz Osmanlı'ya atıf yapıyorsunuz, Osmanlı da bu değerleri korumuş ve biz de Türkiye Cumhuriyeti olarak Osmanlı'nın bir bakiyesi olduğumuz ifade ediyoruz, bundan sonra da bu süreç devam edecek diyorum.

Ayrıca, şimdi, Bakanlığımızın bütçesiyle ilgili ben Sayın Bakanımı çok dikkatli takip ettim, gerçekten çok heyecanlandık takip ederken; ülkemizin turizmi açısından çok fevkalade güzel şeyler söylediler ama tabii, turizm çok farklı bir sektör, diğer sektörlerden çok ayrılan bir yapısı var, etkilenme çeşidi açısından çok fazla etkilenen bir sektör. İşte, turizmi savaş etkiliyor, terör etkiliyor, iklim şartları etkiliyor, ekonomi etkiliyor, siyaset etkiliyor, bulaşıcı hastalıklar etkiliyor, çevre etkiliyor yani aklımıza ne geliyorsa bunların tamamı turizmi etkiliyor, o yüzden turizm çok hassas bir sektör, dolayısıyla ülkemizin de turizm noktasında 1-2 milyondan bugün 35-40 milyon bandına gelmiş olması bizi oldukça sevindiriyor. Müspet anlamda ilkleri hayata geçiren, tüm hayati alanlarda olduğu gibi kültür ve turizm alanında da ciddi reformlar gerçekleştiren bir davanın mensubu ve bir siyasi hareketin temsilcisi olmaktan gurur duyduğumu belirterek burada bir kere daha bu yolda yürümekten onur duyduğumu ifade etmek istiyorum.

Ayrıca, Bakanlığımızın başlıca hedefleri olması gereken birkaç husustan da bahsetmek istiyorum. Kültürel değerleri yaşatmak, geliştirmek, yaymak, tanıtmak değerlendirmek ve benimsetmek; ayrıca, tarihî ve kültürel varlıkların tahribini ve yok edilmesini önlemek; yurdun turizme elverişli bütün imkânlarını ülke ekonomisine olumlu katkı sağlayacak şekilde değerlendirmek; turizmin geliştirilmesi, pazarlanması, teşvik ve değerlendirilmesi için gerekli önlemleri almak; kültür, turizm ve sanat konularıyla ilgili kamu kurum ve kuruluşlarını yönlendirmek ve bu kuruluşlarla iş birliği içerisinde olmak; yerel yönetimler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörle iletişimi geliştirmek ve iş birliği yaparak bu şekilde turizmin gelişmesini sağlamak.

Özellikle turizmle ilgili rahmetli Özal'ın ilk atılım döneminden de bahsetmek istiyorum. O döneme göz atarsak gerçekten turizmin altyapısının ilk atıldığı yıllarda atılım gerçekleştirilmişti. Ben rahmetli Turgut Özal'ı da burada rahmetle anıyorum.

Partimizin iktidara gelmesiyle dünyaya yön veren liderimiz Sayın Cumhurbaşkanımızın Başbakanlığıyla başlayıp Cumhurbaşkanlığı dönemiyle hız alan süreçte turizmin altyapısının oluşturulmasıyla ilgili duble yolların, havalimanların, şehirler arası havalimanlarının açılması dünyada bu anlamda dudak uçuklatacak yeni havalimanının ve yatırımların, köprülerin inşa edilmesi ve hizmete sunulması, hızlı tren ve benzeri birtakım yeni destinasyonların ortaya çıkarılmasıyla ciddi hamleler yapıldı ve bu hamleler bundan sonraki süreçte de inşallah yapılmaya devam edilecek. Altyapısı hazır olan bir turizm sektörüyle hizmetlerimize devam ediyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın önderliğinde tüm bakanlıklarımızın koordineli çalışması sonucu turizm sektörümüzün çok ciddi bir ivme yakalamış olduğunu buradan belirtmek istiyorum.

Yeni pazarlar bulmak ve yeni pazarlara özellikle Uzak Doğu Asya ülkelerine açılımının sağlanması için özel bir gayret sarf ediyoruz. Sadece deniz, güneş, kum değil, bunun dışında da Bakanlığımızın sağlık turizminden yaşlı bakım turizmine, kongre turizmine, kış turizmine, yayla turizmine, spor turizmine kadar birçok sayıda farklı alanlarda da çalışmaların olduğunu biliyoruz. Ayrıca, festivallerin, bilişim fuarlarının kısacası farklı farklı alanlarda yeni hikâyelerin yazılmasının da mutlaka olmasını ifade etmek istiyorum.

Turizm ve kültür ikilisi birbirinden ayrı gibi duran ama birbiriyle alışverişi olan iki temel alandır. Özellikle son yıllarda Türkiye'ye karşı başta bazı Batılı ülkeler olmak üzere giderek artan bir ön yargı var. Bu ön yargının temelinde yabancı düşmanlığının, İslam karşıtlığının ve bunun somut hâle indirgenmiş hâli olan yeni Türkiye karşıtlığının turizmimize olumsuz etki etmesine bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da asla tahammülümüz yok. Bu konuda başta Dışişleri Bakanlığımız olmak üzere topyekûn tanıtım, lobi faaliyetlerinin yürütülmesi ve bu anlamdaki dezenformasyonların önlenmesi için Hükûmetimiz ve Bakanlığımız elinden geleni yapacaktır. Kültür ve turizmi Türkiye'nin yumuşak gücü olarak, yumuşak güç enstrümanları olarak kullanmaktayız çünkü şunu çok iyi biliyoruz ki: Siyasetin dili ile turizmin dili arasında çok büyük bir fark var ve olmalı da. Türkiye'nin kültür ve turizm potansiyelini inşallah bir yumuşak güç olarak bundan sonraki süreçlerde de kullanmaya devam edeceğiz.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)

BAŞKAN - Sayın Kırkpınar, bir dakika lütfen.

Tamamlayın lütfen.

YAŞAR KIRKPINAR (İzmir) - Çok açıkça ifade edebiliriz ki Türkiye dünyanın en büyük arşividir ve dünyanın en zengin kütüphanesidir. Bu büyük kültürel zenginliği, çeşitliliği inşallah turizmde de önemli bir güç olarak kullanıyoruz, kullanmaya devam edeceğiz. Bu kadar çok kültürel zenginliği barındıran Anadolu toprakları içerisinde ne varsa, İslam medeniyeti ve İslam'dan önceki medeniyetler, bu medeniyetlere ait ne varsa bunların sergilenmesini sağlayacak çok önemli bir ulusal müze hâline getirmeyi hedefliyoruz. Ülkemiz, süregelen kültürel birikimini ve turizm alanındaki atılımlarını son dönemde izlemiş olduğu akılcı ve cesur politikalarla birleştirerek uluslararası konumunu daha da güçlendirmiştir.

Yeni Türkiye, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde, bugünün dünyasında bir cazibe merkezi olarak, güçlü demokrasisiyle, büyüyen ekonomisiyle, kültürlerin kavşağı olan coğrafyasıyla, jeopolitiğiyle ve jeostratejik konumuyla bir başarı öyküsü yazmıştır, bundan sonraki süreçlerde de yazmaya devam edecektir.

Bu duygu ve düşüncelerle, Kültür ve Turizm Bakanlığımızın 2019 yılı bütçesinin vatanımıza ve milletimize hayırlı olmasını diliyor, tekrar hepinizi bir kere daha saygı ve sevgiyle selamlıyorum.