| Komisyon Adı | : | KAMU İKTİSADİ TEŞEBBÜSLERİ KOMİSYONU |
| Konu | : | T.C. Ziraat Bankası AŞ Genel Müdürlüğünün 2015 ve 2016 yıllarına ait bilanço ve netice hesaplarının görüşmeleri |
| Dönemi | : | 27 |
| Yasama Yılı | : | 2 |
| Tarih | : | 14 .11.2018 |
TAMER DAĞLI (Adana) - Tabii, finans sektöründe uzun süre çalışmış biri olarak herhâlde söz hakkı düşer diye ben de söz istedim.
Öncelikle inşallah, toplantımız hayırlı sonuçlara vesile olur. Bitirmek üzereyiz ama Sayın Genel Müdürümüze, Yönetim Kuruluna, banka personeli arkadaşlarımıza ve bürokrat arkadaşlarımıza tekrar hoş geldiniz diyorum, teşekkür ediyorum.
Tabii, Türkiye'de en zor şey bankacılık yapmak. Sayın Genel Müdürüm bahsetti, en büyük sorunumuz da kaynak sorunu yani kredi mevduat rasyosunun yüzde 140'ların üzerine çıktığı bir ortamda ve topladığımız mevduatın kırk beş gün vadeli olduğu, kullandırdığımız kredinin de on dört ay vadeyle verildiği bir ortamda. Düşünün, ben mevduat sahibinden bugün yüzde 20'yle para almışım, bunu yüzde 25'le on dört ay vadeli vermişim ama bir ay sonra mevduat sahibi gelmiş, demiş ki: "Kardeşim, paramı çekiyorum, öbür banka yüzde 30 veriyor." Ben bir anda maliyetimi yükseltmişim ama öbür tarafta verdiğim krediden gelecek, on dört ay boyunca alacağım paranın yeni bir artısı yok. Böyle bir ortamda sektörde oyun kurucu rolünde Ziraat Bankası en başta gelen bir banka. Ben banka yönetiminin özellikle bu süreçte -üç dört yıllık takip ettiğim bir konu, öncesini de bildiğim için söylüyorum- firmaları yaşatma anlamında bütün ekibin vermiş olduğu mücadeleye teşekkür ediyorum. Yapılandırmayı yaparken acaba burada kaç işçi çalışıyor, bu arkadaşların geçimini sağlamak için bizim ne yapmamız gerekiyor endişesiyle zaman zaman da biz bir araya geliyoruz, birlikte kafa yoruyoruz ve birçok firmayı da... Adana'da bir firmamız var, 6 bin kişi çalışıyordu, hepsi kapatılmıştı; şu an 3 bin kişiyle Ziraat Bankası sayesinde yaşıyor. Bunun gibi çok örnekler var.
MPL oranları piyasa ortalaması yüzde 4,5-5'lerdeyken tarım sektöründe 1,3; bankanın toplam genelinde 1,9 olması kredi tahsis sürecinin doğru yönetildiğinin bir göstergesi. Sonuçta hata yapılmıyor mu? Tabii ki yapılıyor.
BAŞKAN - "MPL" derken takip oranını kastediyorsunuz_
TAMER DAĞLI (Adana) - Kredi takip oranı, evet.
BAŞKAN - Hazırunun bilmesi için, o nedenle açtım, kusura bakmayın.
TAMER DAĞLI (Adana) - Biz de borç veriyoruz ama kardeşimizin dahi bakıyoruz ki adamın durumu iyi değilmiş yani kardeşimizi dahi tanımakta zorluk çektiğimiz bir dönemde firmalar bu kadar istihbarattan sonra bu tür şeylerle... Tabii, burada, art niyet var mı, kamu zararı var mı, bunlar önemli. Bu konuda da benim, arkadaşların iyi niyetinden en ufak bir şüphem yok.
Gerçekten, biz Sayın Genel Müdürümüzü, Bankalar Birliğini geçen hafta İstanbul'da da ziyaret ettik. Reel sektörü destekleme konusunda vermiş oldukları mücadeleye -bütün bankalarla, İş Bankası vardı, QNB Finansbank vardı, Garanti vardı, epey bir banka vardı- bu anlamda teşekkür ediyoruz.
Eximbankla ilgili bir projeleri var, sahada çok olumlu bir şey aldı, genel bir karar alma düşünceleri var, ben bu anlamda da özel teşekkür edecektim ama hazırun bilsin. Eximbanka yönelik mektuplarda genel bir karar almak için bir mutabakat sağladılar, o da sektörü ve ihracatı destekleyecektir, onun için de teşekkür ediyorum. Bu kadar sınırlı kaynağın içerisinde bu sektörü yönetmek ve bu sektörde olmak zor.
Tarım kredisinde traktörle ilgili bir konu söyledi Kemal ağabey. Orada şunu söyleyeyim: Ben Çukurova'da özel sektöre... Ben hiç kamuda çalışmadım, hep özel sektör bankalarında çalıştım. Traktör ve benzeri, biçerdöver, pamuk toplama makineleri gibi özel önem arz eden makinelerde mahsulden mahsule ödeme veya yıldan yıla ödeme konusunu özel sektörde ilk gündeme getiren kişiydim ve çok sayıda traktör sattık özel sektörde. MPL oranı 1'in de altındaydı yani kredinin yasal takibe dönüşme oranı ve şu anda da bizim Çukurova çiftçimizle biz sahayı gezdiğimizde Mercedes kalitesinde traktörlerle karşılaşıyoruz. Yani traktör çiftliği hâline geldiği bilgisini bence bir teyit edin tekrardan, burada bir yanlışlık... Yani Türkiye'nin traktör hurdalığı hâline geldiği konusu. Orada geri dönüşte de bilmiyorum, bankanın... Ben özel sektörde geri dönüşte hiçbir sıkıntı görmedim ve yıldan yıla, mahsulden mahsule yapılan ödemelerde yüzlerce traktör verdik, özel sektör, şu anda da diğer bankalar da bunu teşvik ediyor.
Bir de az önceki teknik konuyu izah edeyim. Atila ağabey el kaldırınca "Zaten olacaktı." dedi ama orada bir teknik konu var. 10 no.lu madde yani gündeme geri alınması "Diğer görüşülmesi gereken hususlar içerisinde alalım mı?" dendiğinde önce biz oyladık biliyorsunuz, dedik ki gündeme alalım. Gündeme aldıktan sonra, konu gündemde görüşüldü. Zaten Sayıştayın görevi her şeyi izlemek. Bizim Sayıştayın izlemesini oylamamız değil... Bizim ondan sonra "Gündemden tekrar çıkaralım mı, çıkarmayalım mı"yı oylamamız gerekiyordu. Orada ben sizi kırmama adına, "Tamer" dediniz diye size katıldım. Arkadaşlar da oradan "Ya, zaten niye acele ettin?" gibi cümleler kullandılar, acele değildi. Doğrusu orada Sayın Genel Müdürüm izahatını yaptı, dedi ki: "Biz gazetede çıkan haberi tekzip ettik, böyle bir şey doğru değil."
ATİLA SERTEL (İzmir) - O maddeyle ilgili değil.
TAMER DAĞLI (Adana) - Hayır.
Bir de zaten bankaya teşekkür edildi, sizler teşekkür ettiniz kredi kartı konusundaki başarılarından dolayı. Şimdi, kredi kartı sayısını artırmış, kredi kartında sıkıntı yok ama geri planda bir iddia var, iddia...
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Başkanım, karşılıklı konuşmaya giriyor, dolayısıyla cevap verme durumu...
TAMER DAĞLI (Adana) - Bir şey izah ediyorum, bir yanlış anlaşılma...
BAŞKAN - Karşılıklı değil ama bir şeyi izah ediyor.
Sayın Yavuzyılmaz, sataşma yok ama.
TAMER DAĞLI (Adana) - Bir iddia var, iddia hukuki bir mesele.
DENİZ YAVUZYILMAZ (Zonguldak) - Bize karşı konuştuğu için söylüyorum.
BAŞKAN - Ama güzel bir şey, size karşı konuşması kötü bir şey değil ki yani size olan sevgisinden kaynaklanıyor.
TAMER DAĞLI (Adana) - Bakın, kıymetli kardeşim, Sayın Yavuzyılmaz, ben Atila Bey'le dostluğuma istinaden, ben orada onu kırmama adına izlenmesine el kaldırdım, oradan da bir iki mırıltı geldi, dendi ki: "Ya, acele etmeseydin zaten bak sen de izle dedin." Ama orada teknik bir konu var KİT Komisyonu açısından, teknik konuyu izah ediyorum. Gündeme alındı, ondan sonra biz "Gündemden çıkarılsın mı, çıkarılmasın mı"yı oylayacaktık. Ben Başkanıma da söylüyorum bunu. Orada da izlenme zaten Sayıştayın doğal şeyi. Fakat Sayın Genel Müdürümüzün verdiği cevap doğrultusunda bizim olaya bakış açımız farklı değerlendirilmeliydi. Ben Sayın Sertel'le olan dostluğumdan dolayı bunu izah etme gereği duydum yoksa sizi eleştirme anlamında değil. Orada hukuka intikal etmiş bir konu varsa zaten Sayıştay bunu gündeme alacaktır tekrardan 2018 incelemesinde, bizim önümüze de zaten gelecektir.
BAŞKAN - Sayın Dağlı, biz "Komisyon izlesin." diye oylamadık, "Sayıştay izlesin." diye oyladık.
TAMER DAĞLI (Adana) - Tamam. Teşekkür ediyoruz.
Ha, yok, gündeme alındı ama, gündemden çıkarılmasını oylamamız gerekiyordu.
BAŞKAN - Alındı. Ama netice itibarıyla Sayın Yavuzyılmaz orada...
BEDRİ YAŞAR (Samsun) - "Gündemden çıkarılsın." dedi.
TAMER DAĞLI (Adana) - Bakın, aynı şeyi düşünüyoruz işte, onu söylemek için söz istedim.
ATİLA SERTEL (İzmir) - Tutanakları oku, maddede bir yanlışlığın var, o maddeyle ilgili değil.
BAŞKAN - Karşılıklı konuşmayalım artık.
TAMER DAĞLI (Adana) - Teşekkür ediyorum.