KOMİSYON KONUŞMASI

NEVİN TAŞLIÇAY (Ankara) - Başkanım, ben biraz bakarak gelmiştim. Kısa tutmaya çalışacağım, hem bu 6284'le ilgili hem de STEM'le ilgili görüş bildirmemde bir mahzur yok sanırım.

BAŞKAN - Tabii tabii, buyurun.

NEVİN TAŞLIÇAY (Ankara) - İstanbul Sözleşmesi kapsam olarak geniş, arkadaşlarım da ifade etti. Dolayısıyla sözleşme kapsamında 6284'ün etki analizini yapmak ve uygulamasını denetlemek, pek çok alana temas etmek anlamına gelecektir.

Geçtiğimiz yıllar içinde yasanın pratikte yol açtığı mağduriyetleri gözlemleme fırsatımız oldu yani Komisyonda görevli değildik ama. Her ne kadar yasayla ilgili en çok gündeme gelen, nafaka ve altı aylık tedbir kararı olmuş olsa da bunların yanında etki analizine dâhil edilmesi gereken başka başlıkların da olduğunu düşünüyorum. Bunu mümkün olduğunca kısa tutmaya çalışacağım. Nafakada bir mağduriyet varsa buna iki taraflı da bakıp değerlendirmek, yasa "aile" kavramına zarar veriyorsa gerekli reformların yapılması... Ancak bu, 6284'ün daha detaylı incelenme fırsatını vereceği için bunun kesinlikle kurulmasının doğru olacağını düşünüyoruz.

STEM'le ilgili biraz araştırma fırsatımız oldu. Aslında bilim ve teknoloji alanında yaşanan gelişmeler, yalnızca üretim süreçlerini değiştirmekle kalmayıp ulusal ve uluslararası ticaret biçimleri, eğitim sistemleri, yönetim ve planlama süreçleri, toplumsal yapılar ve hatta bireylerin gündelik yaşamlarını dahi etkileyen ve şekillendiren kavramlar hâlini almıştır. Tarih açısından çok kısa sayılabilecek bir zaman dilimi öncesinde ülkelerin gelişmişlik düzeyleri ve güçleri, sahip oldukları ekonomik kaynaklar, askerî kaynaklar üzerinden karşılaştırılırken günümüzde bu karşılaştırma, teknolojik dönüşüme ayak uydurma, bu sürece dâhil olma ve yönetebilme becerilerine göre yapılmaktadır. Bu durum, ülkeleri, maddi kaynaklarını geliştirme çabasının yanı sıra insan kaynaklarını da geliştirme yönünde büyük çabalar harcamaya mecbur kılmıştır.

Avrupa ortalamasına göre genç nüfus oranının yüksekliğiyle öne çıkan ülkemizin, süregelen bu değişim sürecine ayak uydurmasının, dâhil olmasının ve sonrasında dönüşümünü yönetebilir hâle gelmesinin en büyük gerekliliği eğitim sistemini ezbere dayalı, sınav odaklı bir yapıdan çıkarıp, deney ve gözlem olanaklarının geliştirildiği, analitik düşünceyi geliştirici yöntem ve yaklaşımların benimsendiği bir yapıya kavuşturmak olacaktır.

Bu bağlamda oluşturulacak alt komisyonun neticesinde ortaya konacak olan komisyon raporunu çok önemsiyoruz. Ancak bir yandan bu rapor hazırlanırken, diğer yandan bizim kız çocuklarını STEM modeline yönlendirebilmek için sanki, böyle, rol modellerimizle buluşturabiliriz, bunu sağlayabiliriz. Bu çerçevede KEFEK olarak kız çocuklarımız ile başarılı bilim kadınlarımız arasında bir köprü olma misyonunu üstlenebiliriz.

"Marifet iltifata tabidir." düsturuyla, bizim başarılı bilim kadınlarımız var, yüce Meclisin çalışmalarına dâhil ederek hem onları onurlandırmak hem de kız çocuklarımız için ufuk açmak sanki kıymetli olacak gibi. Böylece alt komisyon raporunun da uygulanmaya başlamasına vesile olmuş oluruz. KEFEK'in daha görünür olması için de iyi bir adım atılmış olacaktır. TÜBİTAK tarafından neşredilmiş olan -Sanayi Bakanlığının bütçesinde sanırım, katılanlar olduysa, dağıtılmış- Aziz Sancar kitabı gibi, bilim kadınlarımızı konu alan matbu bir yayın bu raporu taçlandırabilir diye düşünüyoruz.

Başarılı bilim kadınlarımızı taltif etmek, onları görünür kılmak, fen, teknoloji, mühendislik ve matematik alanındaki yüz akı kadınlarımızı ön plana çıkarmak, kız çocuklarımızı bu alana yönlendirmek adına etkili olacaktır. Sanki bu alt komisyon çalışmaları süresince de kız çocuklarımızı başarılı bilim kadınlarıyla buluşturmak ve ardından da başarı hikâyelerini belki de bir prestij kitap hâline dönüştürmek ciddi bir farkındalık çalışması olacaktır.

Ben bu minvalde biraz bakıp farklı bir şey ortaya koymak için söz aldım.

Teşekkür ediyorum.