KOMİSYON KONUŞMASI

OKAN GAYTANCIOĞLU (Edirne) - Teşekkür ederim Sayın Başkan.

Sayın Bakan, değerli milletvekilleri, sevgili bürokratlar; dün bütçesi yüzde 34 artan İçişleri Bakanlığını görüştük. İçişleri Bakanı dedi ki: "Güvenlik tehdidi var, onun için bütçemiz çok artıyor." Peki, gıda güvenliği yok mu? GDO'lu ürün tehdidi, nişasta bazlı şeker tehdidi -Şimdi diyeceksiniz ki: "Nişasta bazlı şekerde kotayı düşürdük." Ama denetim yapıyor musunuz?- şarbonlu et tehdidi ve bunun gibi tehditler yok mu?

İthal ettiğimiz tüm ürünlerin Türkiye'de yetiştirildiğini biliyor musunuz Sayın Bakan? Sayın Bakan, neredeyse hiç ithalat yapmayabiliriz. En çok ne ithal ediyoruz? Soya, pamuk, mısır, tütün, canlı hayvan, kırmızı et, buğday, arpa, ayçiçeği, kanola. Bunların hepsini biz üretebiliyoruz Sayın Bakan. "En çok ne ithal ediyoruz?" demiştim. Evet, sadece bu 8-9 ürünün ithalatı kadar destekleme bütçesi var, bunu da biliyor musunuz? Peki, Tarım Bakanlığı bütçesi neden yüzde 10,7 artıyor? Hatta enflasyon yüzde 25 iken neden yüzde 10'luk bir bütçe artışı var? Yani bu şu demek: "Durmak yok, ithalata devam." Yani bu şu demek: "Çiftçinin borcu daha da artacak, daha çok tarla ipotekli olacak, ürün fiyatları yükselmeyecek, girdi fiyatları artmaya devam edecek, çiftçinin büyük şehirlere olan göçü daha da artacak."

Niye daha yüksek bir bütçeyi savunamıyorsunuz? Tarım Kanunu var, Kanun'un 21'inci maddesini Bakan olarak savunmanız gerekmez mi? Sizin Bakanlar Kurulunda tarımsal üretimin ve gıdanın çok önemli olduğunu, iyi destek verilirse katma değer yaratacak birçok sektöre ham madde sağlayacak olduğunu savunmanız gerekmez mi? Türkiye'nin dış ticaret açığı ve cari açığına ciddi katkılar sağlayabileceğini çok iyi savunmanız gerek.

AKP ve onun Genel Başkanı bunu sürekli yapıyor, Tarım Bakanlığının başına işi bilmeyenleri getirerek Türkiye tarımının iyi yönetilmemesine sebep oluyor. Sayın Bakan, belki çok iyi bir yönetici olabilirsiniz, keşke Ticaret ya da Ekonomi Bakanı olsaydınız. Sizden önceki Bakan da cerrahtı, çok uğraştı ama o da destekleme bütçesini artıramadı. Ondan önceki Bakan da çok uğraştı ama o da Yüksek İslam Enstitüsü mezunuydu. Yani potansiyel belli. Ondan önceki Bakanı söylemiyorum bile, sözde veterinerdi ancak Türk tarımına yaptığı katkılardan dolayı değil Fransa tarımına yaptığı katkılardan dolayı madalya aldı. Göreve daha yeni başladınız, umarım bizi yanıltırsınız, biz de sizi takdir ederiz.

Gelelim bütçeye, Türkiye tarımına verdiğiniz, verebileceğiniz katkıya. Madem katkı vermek istiyorsunuz, öncelikle çiftçinin borç yükünü azaltın. Cumhuriyet Halk Partisi olarak bir kanun teklifi verdik. Bu kanun teklifini dikkate alın. Madem yerli ve millî olduğunu iddia ediyorsunuz, buna göre davranın yoksa kıtlık geliyor. Biz şunu dedik: "Çiftçinin borcunun faizini silin, gerçekten ödeyemiyor." Şimdi, siz diyorsunuz ki: "Ziraat Bankasına olan borçların yüzde 99'u ödeniyor." Çiftçi sadece faizini ödüyor Sayın Bakan, sadece faizini ödüyor, geri kalan anaparayı bir sonraki yıla taksitlendiriyor, atıyor. Yapamazsa tefeciden borç alıyor, yine borcunun faizini ödüyor, yine erteliyor. Erteleye erteleye borç zaten artıyor. İktidara geldiğinizde 1 milyar lira olan borç şu an 110 milyar lira. Bunun faizini silelim, gerisini dört yıla bölelim, faizsiz bir şekilde herkes rahatlasın. Madem yerlisiniz, madem millîsiniz, üretimi artıralım. Üretmeyen bir ülke ithalatla bu işi çözemez. Bakın, belki dünyada ürün fiyatları bazen düşük olabilir ama döviz artıyor. Siz bu parayı biraz daha artırmaya çalışın, çiftçiye destek olarak verin, eğer üretemiyorsa o zaman başka yöntemler arayalım. Eğer bunları yapmazsak, iddia ediyorum kıtlık gelecek. Bakın, siz güzel diyorsunuz, 21-22 milyon ton buğdaydan bahsediyorsunuz ama 15-16 milyon ton olacağını ben iddia ediyorum çünkü kuraklık var. Geçen sene de aynıydı. Biz ha bire ithalat mı yapacağız? Hep Rusya'dan mı bekleyeceğiz her şeyi, Amerika'dan mı bekleyeceğiz? Onlar bize satmadılar bakın. Biz niye ihracatları durdurduk, un ihracatını durdurduk, niye satmıyoruz? Demek ki bir sorun var. Niye potansiyelimizi harekete geçirmiyoruz, 50 milyon dönüm boş arazi varken niye bunları dikkate almıyoruz? Çözüm vardır, çözüm de bir tanedir. Sadece çiftçiye desteği vereceksiniz, karşılığını isteyeceksiniz ve denetleyeceksiniz; bu kadar.

(Mikrofon otomatik cihaz tarafından kapatıldı)